Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/414 E. 2022/789 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/414 Esas
KARAR NO : 2022/789

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirketin Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinde süresi içerisinde borca itiraz ederek takibi durduğunu, borçlu şirketin itirazının haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında yaş meyve sebze ticareti gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin davalı şirketten yaş meyve ve sebze almakta ve bu alım sebebi ile ödemeler yaptığını, yine aralarındaki anlaşma gereği yaş meyve ve sebze alımındaki nakliye bedelleri de davalı şirket tarafından karşılandığını, taraflar arasında bu şekilde devam eden bir ticari ilişki bulunduğunu, ancak müvekkil şirket tarafından davalı şirkete 18.02.2022 tarihinde 200.000 TL gönderdiğini, söz konusu ödeme sehven yapıldığını karşılığında davalı şirketten herhangi bir mal alımı olmadığını, bu hususta davalı şirkete de bilgi verildiğini ve sehven yatırılan tutarın iadesi istendiğini, konu ile ilgili olarak müvekkil şirketin muhasebe müdürü tarafından davalı şirkete mail yolu ile de ulaşıldığını, ancak davalı şirket kendilerine sehven gönderilen tutarın yalnızca 180.884,00 TL kısmını iade ettiğini kalan 19.116,00 TL iade edilmediğini, davalı şirketin iade edilmeyen tutarı dava dışı … ve yine dava dışı … Sebze Meyve Tarım Ür. San. ve Tic. A.Ş.’nin borçlarına mahsup edildiği belirtildiğini, mahsup yapıldığı söylenen şirket ve şahsın da davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamına, itirazında kötü niyetli olan borçlunun alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak zamanaşımı itirazları olduğunu, esasa ilişkin olarak; müvekkil şirketin bu üç adet şirket ile ticari iş ilişkisi içerisinde olduğunu, müvekkili şirket tarafından bu şirketlere fatura düzenlendikten sonra bu faturalara karşı toptan ödemeler yapıldığını, bu yapılan toptan ödemeler şirketlerin cari hesabına işlenmekte ve fazla yatırılan tutarlar iade edildiğini, dava dilekçesinde bu üç şirketin tüzel kişiliğinin farklı olduğu belirtilse de sundukları ticaret sicil gazetesinde görüleceği üzere şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, bu üç şirketin hakim sermaye ortağının da … olduğunu, şirketin faaliyet konularının tarım ve gıda ortak noktalarında toplandığını, dava dilekçesinde ileri sürülen hususların alacaklılardan kaçmak, kanuna karşı hile, hakkın kötüye kullanılması ve dolaylı teslim hallerinde sebebiyet verdiğini, bu durumda organik bağın tespiti için tüzel kişilik perdesinin aralanması yoluyla organik bağ tespit edilip borçlu şirketin bağımsızlığının sınırlanması ve organik bağ içinde olunan şirketler ile özdeş sayılarak şirketlerin kanuna ve müvekkil şirkete karşı müteselsilen ve müştereken sorumlu oldukları mahkemece kabul edilmesi gerektiğini, bu tespitin mahkemece de tastiklendiğinde müvekkil şirket tarafından yapılan işlemin mahsup işlemi değil, borç tahsilatı olduğunun görüleceğini, davacı tarafça vadesi gelmemiş bir borcun sehven ödendiği iddiası ileri sürülmediğini, vadesi gelmiş borçların tahsilatı yapıldığından sebepsiz zenginleşme iddiası bu dosya kapsamına uygun düşmediğini, dolayısıyla davanın reddine karar verilmesini gerektiğini belirterek sair cevap verme ve delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla, zamanaşımı bakımından reddine, esasa girilmesi halinde iş bu haksız ve hukuki temeli olmayan davanın tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, banka kanalı ile sehven gönderilen paradan iade edılmeyen kısmın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ile aralarında yaş meyve sebze alımına ilkişkin ticari ilişki olduğunu, 18.2.2022 tarihinde mal alımı olmamasına rağmen sehven 200.000,00 TL gönderildiğini, davalı tarafça 180.884,00 TL nin iade edildiğini 19.116,00 TL nin ise dava dışı … ve … Sebze Meyve Tarım Ür. San. ve Tic AŞ nin borçlarına mahsup edildiğinin bildirildiğini,kendilerinin ayrı tüzel kişiliklerinin olduğunu, kesintinin yasal olmadığını, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, zamanaşımı itirazı ile … ve … Sebze Meyve Tarım Ür. San. ve Tic AŞ ile davacı şirket arasında organik bağ bulunduğunu, hakim sermaye ortağının … olduğunu, şirketlerin adres ve faaliyet konularının aynı olduğunu , organik bağ nedeniyle müşterek ve müteselsil borçlu olduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Arabuluculuk şartının yerine getirilmiş olduğu görülmüş; Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, davacı tarafça davalı aleyhine borçlu hesabına sehven gönderilen 200.000,00 TL den iade edilmeyen 19.116,00 TL için takip yapıldığı, davalının takibe ve borca itiraz ettiği görülmüştür. 200.000,00 TL nin 16.2.2022 tarihinde havale edildiği,17.2.2022 tarihinde 180.884,00 TL nin iade edildiği sabittir. Havale tarihi itibarı ile zamanaşımı dolmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ; davacı tarafça davalı hesabına sehven gönderilen paranın bir kısmının organik bağ olduğu ileri sürülen başka şirket borçlarına mahsup edildiği gerekçesi ile iade edilmemesine ilişkindir. Paranın mal alımı ya da davacının vadesi gelmiş bir borcu olmadan gönderildiği tarafların kabulündedir. Davalı ile dava dışı şahıs ve şirketler ile davacı şirketin ayrı tüzel kişilikleri olduğu tartışmasızdır. Davalı tarafça davacının dava dışı şirket borçlarının ödenmesine ilişkin talimat verdiği konusunda herhangi bir iddia ve ispat da bulunmamamktadır. Hal böyle olunca davacı tarafça sehven gönderilen bedelden organık bağ olduğuna dayanılarak dava dışı şirket ve şahsa ait borçlara davalı tarafça kendiliğinden mahsup yapılmasının yasal dayanağı bulunmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kabulüne, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 19.116,00 TL’ye yönelik itirazın iptaline, alacak likit ve muayyen olduğundan %20’si 3.823,20 TL’nin davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 1.305,81 TL harçtan peşin alınan 230,88 TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.074,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 311,58 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 49,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 09/11/2022

Katip …

Hakim …