Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/39 E. 2022/37 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/39 Esas
KARAR NO : 2022/37

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.02.2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …’ın, Mahfesığmaz Adana Şubesi elinde bulunan alacaklısı … İLAÇ SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. borçlusu … VET. HEKİM ( … VET. KLİNİĞİ) …ANKARA adresli olan 30/11/2021 vade 10.000,00-TL, 31/12/2021 vade 5.000,00-TL, 31/01/2022 vade 15.000,00 TL, 28/02/2022 vade 15.000,00 TL, 31/03/2022 vade 15.000,00 TL, 30/04/2022 vade 15.000,00 TL, 31/05/2022 vade 15.000,00 TL, 30/06/2022 vade 15.000,00 TL, 31/07/2022 vade 15.000,00 TL, 31/08/2022 vade 15.000,00 TL toplam bedeli 135.000,00-TL olan 10 adet senet müvekkili … nezdinde zayi edildiğini, bu husus ile ilgili olarak müvekkil banka tarafından 23/12/2020 tarihinde tutanak tutulduğunu, zayi edilen senedin 3. Şahısların ellerine geçmesi halinde mağduriyet doğacağını, bu nedenle kötü niyetli 3. Kişilerin haksız şekilde yaralanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve müvekkilin mağdur olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulması ve bu nedenle söz konusu çekin TTK hükümlerine göre kaybından dolayı senetlerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava kambiyo senedinin zayi olması nedeniyle iptaline yöneliktir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile özetle, Hakimler ve Savcılar 07.07.2021 tarih ve 608 nolu kararı ile Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresini Ankara İli’nin mülki sınırları olarak belirlenmesine karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş ve iş bu dava dosyasının mahkememize tevzi olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2021/1722 Esas, 2021/1725 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere;
“…Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
Söz gelimi 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da bu devri sağlamak için özel olarak geçici 1 ve 2’nci maddeler va’zedilmişken, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 1’inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” düzenlemesi yapılmıştır.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2019 tarih, 2017/11-10 E., 2019/401 K. ve 18.05.2011 tarih, 2011/11-233 E., 2011/330 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Görev (ve kesin yetki) konusundaki genel ilkelere ilişkin kısa açıklamadan sonra Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yargı çevresi belirlemesine ilişkin 07.07.2021 gün ve 608 sayılı kararının hukuki mahiyeti konusuna da değinmek gerekir. 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul genel kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır. Kaldı ki, görevin ve kesin yetkinin sadece yasa ile belirleneceğine ilişkin yukarıdaki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, bir Kurul kararı ile yapılan yargı çevresi belirlenmesi işinin yasa düzeyinde sayılamayacağı da ortadadır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılmış olacaktır.
Ortada geçiş hükmü niteliğinde bir yasal düzenleme olmaksızın, sırf Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı ile tabii hakim güvencesini garanti eden Anayasa hükmü çiğnenerek derdest dosyaların görevsizlik, yetkisizlik ya da bunlara ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddi benzeri bir kararla başka mahkemeye gönderilmesi düşünülemez.
O hâlde, anılan Kurul kararının yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile belirlenen mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır….” şeklinde belirtilmiş olup, dava tarihinin 15.03.2021 olduğu dava tarihi itibariyle görevli ve yetkili mahkemenin … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu göz önüne alındığında mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih, 608 sayılı kararında derdest dosyaların devredilmesine ilişkin hüküm bulunmaması nedeniyle MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Ankara … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğuna,
3-Mahkememiz görevsizlik ve yetkisizlik kararının kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığı oluşmakla, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Daire’sine mercii tayini için gönderilmesine,
4-Davacı yanın tedbir isteğinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin HMK 323 ve 331. Maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan var ise karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme ile karar verildi. 24/01/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.