Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/351 E. 2022/720 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/351 Esas
KARAR NO : 2022/720

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından verilen 16/05/2022 alındı tarihli yargılamanın iadesine ilişkin talep dilekçesi ile; davalı hakkında ceza yargılaması nezdinde yapmış oldukları şikayet üzerine yapılan soruşturma ve kovuşturma neticesinde davalının bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin sabit olduğu, Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02.02.2022 tarih ….K. sayılı ilamı ile sanık davalı hakkında adli para cezasına hükmolunduğu, hükmün 22.03.2022 tarihinde kesinleştiği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375/ı maddesi uyarınca “Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması” yargılamanın yenilenmesi sebebi olup söz konusu uyuşmazlığın tekrar yargılama konusu yapılmasını gerektirdiğini, yargılama sürecinde dosyaya kazandırılan delil başlangıcı niteliğindeki belgelere rağmen tanık dinletme talebinin kabul edilmediğini, eksik yapılan incelemeye dayanılarak davanın reddedildiğini, yine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375/a maddesi “Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması” sebebi gereğince de yargılamanın yeniden gerçekleştirilmesi gerektiğini bildirerek, taleplerinin kabulü ile yargılamanın yenilenmesine ve ….K. sayılı kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, yargılamanın yenilenmesine dair yapılan yargılamanın 18/10/2022 tarihli duruşmasında ise yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: Mahkememizin 2017/626 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde, sözleşmenin taraflarca inkar edilmediği ancak sözleşmeye konu işin yapılmadığının da ileri sürülmediği, senetlerin teminat kapsamında düzenlenmediği, bu yönün davacı tarafça yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı gibi borç karşılığı düzenlendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmakla borcun yenilenmesi olgusunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği, davacının imzaladığı bu senetler karşılığında bir başkası hesabına iş karşılığı borç yükümü altına girdiği, nitekim davada tanık dinlenilmesine muvafakat edilmediği, tarafların karşılıklı beyanının uyum içerisinde olduğu ve bu durumdan yararlanan üçüncü kişiler olsa dahi davacının tedbirli davranarak bir başkasının yararlanacağı iş için bono niteliğindeki belgeleri imzalayarak borçlanması kendi inisiyatifinde olmakla aksi kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş olup, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin ….Karar sayılı kararı ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine mahkememizce verilen 20/11/2018 tarih ve 2018/765 Karar sayılı karar, kesinleşmiştir.
Dava, yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu madd 375: ” (1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması.
c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması.
ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması.
d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması.
e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması.
f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması.
g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması.
ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.
h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.
ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması.
i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.”
Yargılamanın yenilenmesini talep eden davacı HMK’nın 375/1 ı ve a fıkralarına dayalı olarak yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince, HMK’nın 375/1.a bendi kapsamında mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmediğinden bahisle yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş ise de mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül ettiği anlaşıldığından bu hüküm kapsamında yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince, HMK’nın 375/1.ı bendi kapsamında, Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….K. sayılı ilamı ile sanık davalı hakkında adli para cezasına hükmolunduğu, hükmün 22.03.2022 tarihinde kesinleştiğinden bahisle yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulmuş ise de, Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin celp edilen …E. sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, ceza mahkemesince ”hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karar 5271 sayılı CMK’nın 223.maddesinde belirtilen hükümlerden değildir, dolayısıyla kesin bir mahkumiyet hükmü olarak hukuk hakimini bağlayıcı bir karar olarak değerlendirilemez. Aksi düşünüldüğü takdirde bu kararın sonucu olarak 5 yıllık deneme süresi içinde bir suç işlendiğinde mahkemece hüküm açıklanacak ve temyiz hakkı doğacak, şayet yapılan temyiz incelemesinde ceza mahkemesi kararı bozulursa hukuk mahkemesinin kararının da dayanağı ortadan kalkacak ve yargılamanın yenilenmesi gündeme gelecektir. Bu durum ise adalete olan güveni ve saygıyı zedeleyecektir. Ceza mahkemesinin mahkumiyet kararında tespit ettiği maddi olgu hukuk hakimini bağlar ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ceza mahkemesi kararlarının böyle bir etkiye sahip olmayacağı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01/02/2012 tarih, 2011/19-639 esas ve 2012/30 sayılı kararında belirtilmiştir. Bu bağlamda; HMK’nın 375/1.ı bendi kapsamında da yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır (Emsal: Yargıtay 19. HD.’nin, 16/06/2014 tarih ve 2014/8224 Esas, 2014/11275 Karar sayılı ilamı).
Davacı vekilince, yargılama sırasında tanık dinletme talebinin kabul edilmediğinden bahisle de yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş ise de, bu talebin yargılamanın yenilenmesi talep edilebilecek hususlardan olmayıp kanun yolu incelemesinde değerlendirilebilecek mahiyette olduğu tabii bulunup bu kapsamda da yargılamanın yenilenmesi koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak yargılamanın yenilenmesi için dayanılan madde şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 453,58 TL’den mahsubu ile bakiye 372,88‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
18/10/2022

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı