Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/334 E. 2023/67 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/334 Esas – 2023/67
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/334 Esas
KARAR NO : 2023/67

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 11.08.2017 tarihinde …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araç içerisinde yolcu iken araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin kaza sonucu tamamen iş gücü kaybına uğradığını ve bundan kaynaklı olarak ömür boyu bir başkasının bakımına muhtaç hale geldiğini, müvekkillerinin geçici iş göremezlik zararı ve geçici süreli bakıcı gideri ile sürekli iş öremezlik zararı için poliçe sakatlık teminatı kapsamında daha önce davalı sigorta şirketine karşı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/644 Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, bu dava dosyası kapsamında müvekkilinin maluliyet tazminatı yargılama aşamasında sulhen ödendiğini, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, ilgili ZMMS poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketi kaza tarihi itibariyle müvekkillerinin geçici süreli zararı ve sürekli iş göremezlik zararına istinaden 330.000 TL sürekli sakatlık teminatıyla sorumlu olduğu gibi müvekkilinin yaşam boyu bakıcı gideri zararından da 330.000 TL tedavi giderleri teminatıyla sorumlu olduğunu, yukarıda ifade edildiği üzere daha evvel davalı tarafça müvekkillerinin sürekli iş göremezlik zararı sakatlık teminatından ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 11.08.2017 tarihli trafik kazası nedeniyle sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç kalan müvekkilinin, yaşam boyu bakıcı gideri zararına istinaden 330.000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yerleşim yeri İstanbul Üsküdar olup söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, haksız davanın usulden reddi gerektiğini, davacının Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/644 Esas 2019/575 Karar sayılı dosyası ile müvekkil şirket ile tüm poliçe kapsamında ibralanmış olduğunu, alacaklarından feragat ettiklerini, sözkonusu ibraname sulh ve ödeme tarihi gereği iki yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğunu, davanın reddi gerektiğini, aksi ispat oluncaya kadar KTT Resmi Belge olup söz konusu tutanakta, müvekkil şirket tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından hıksız davanın reddi gerektiğini, davacının talep hakkı bulunmadığını kabul anlamına gelmemek birlikte davacı kusur durumu tespit edebilmek adına ve ceza dosyasında uzlaşma mevcutsa müvekkil şirketin sorumluluğu olmayacağını ceza dosyasının celbini talep ettiklerini, müvekkil şirket teminat limiti ödemesini yapmış olduğunu başkaca hak ve sorumluluk bulunmadığını, güncel mevzuat gereği taleplerinin reddi gerektiğini, savunmaları saklı kalmak kaydıyla aleyhlerine hüküm tesis edilmesi halinde, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle maluliyet oranını ve malül kaldığını tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirmesi gerektiğini, davacı tarafından sürekli bakım gideri talebinde bulunmuş olduğunu bakıcıya muhtaç olduğu maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğine göre sürekli bakıma muhtaç olduğu ayrıca ve açıkça belirtilerek belirlenmesi gerektiğini, tek taraflı delil olarak alınan raporun kabulü mümkün olmadığını, kusur durumunun şüpheye mahal vermemesi adına İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur raporu düzenlenmesi gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirket temerrüde düşmediğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte tazminat hesabı yapılacaksa THR 2010 mortalite tablosuna uygun olarak hesaplanması gerektiğini belirterek haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle yolcu konumunda bulunan davacıda meydana gelen ömür boyu bakıcı giderinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili; 11.8. 2017 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın yaptığı tek taraflı trafik kazasında ağır şekilde yaralanarak felç nedeniyle yaşam boyu bakıma muhtaç hale geldiğini , kalıcı ve geçici iş görmezlik bedeli ile geçici süreli bakıcı gideri için Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/644 esasta dava açtığını, sulh nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini ileri sürerek tedavi giderleri kapsamında yaşam boyu bakıcı giderinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesi ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/ 644 esasta tüm poliçe kapsamında ibralaşıldığını , 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu beyan etmiştir. Hasar dosya ve poliçesi, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/ 644 sayılı dosyası celp edilmiş, davacının geçici iş görm ezlik, bakıcı gideri ve kalıcı iş görmezlik bedeli için dava açtığı, Hacettepe üniversitesinden alınan Adli tıp raporunda özür oranının % 98 olup, sürekli bakıma muhtaç olduğunun tespit edildiği, davacı vekilinin 21.6.2019 tarihli dilekçesi ile davaya konu tazminatların ödendiğini bildirip uzlaşma nedeni ile davanın konusunun kalmadığını beyan ettiği ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Eldeki davada Hacettepe Üniversitesinden kaza sırasında yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliği uyarınca alınan Adli Tıp raporunda yine özür oranının % 98 olduğu ve sürekli bakıma muhtaç bulunduğu tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan 6.5.2019 tarihli ibranamede “398.650,00 TL malüliyet tazminatı ödenmesi kaydıyla poliçe teminatı kapsamında sigortalınızdan ve dahi davalı sigorta şirketinden poliçe kapsamında hiç bir alacağı kalmadaığını, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/ 644 esas sayılı dosyası , her ne nam altında olursa olsun KTK ZMMS sıfatıyla şirketten talepte bulunmayacağını … Sigorta AŞ yi zarardan ve poliçeden kendisine teveccüh edecek bütün vecibe ve taahhütlerden başkaca bir alacak iddiamız kalmamak kaydıyla tam ve mutlak surette ibra ettiğimiz” şeklinde ibra ettiği görülmüştür. İlgili bedelin ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili uzlaşmayla sonuçlandığını bildirdiği Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesindeki dosyada uzlaşılan kısmın geçici bakıcı gideri olduğunu ileri sürmektedir. Ancak ilgili davada talep bakıcı gideri olarak yapılmış ve o davada % 98 malüliyet ile sürekli bakıcı ihtiyacı tespit edil miş olmasına rağmen 398.650,00 TL nin ödenmesi karşılığı poliçeden kaynaklı tüm alacaklardan sigorta şirketinin ibra edildiği görülmüştür. İbraname borcu sona erdiren belge niteliğinde olduğundan her zaman sunulabilmesi söz konusudur. Kaza tarihindeki yönetmelik gözetilerek yeniden aldırılan raporda maluliyet ve bakıcı durumu itibari ile değişiklik bulunmamaktadır. Davacı tarafın ibrası kendisini bağlayacağından her ne kadar malüliyet durumu ve ömür boyu bakıcı ihtiyacı için ödenen tazminatın gerçek zararı karşılayacak mahiyette olmadığı kanaati hasıl olmuş ise de; sürekli bakıcı ihtiyacının bilinmesine rağmen dosyada uzlaşma nedeniyle alacağın kalmadığının beyan edildiği,bu konuda kesin hüküm olduğu ayrıca ibranamenin de bulunduğu gözetilerek bu koşullarda bizarur aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın reddine,
Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 1.127,12 TL harçtan düşümü ile fazla kalan 947,22 TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan başvurma harcının üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 49.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 01/02/2023