Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/316 E. 2023/568 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2022/316 Esas
KARAR NO : 2023/568

HAKİM : ….
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI LAR : 1- …
VEKİLİ : AV. …
VEKİLİ : Av. …
: 2- … – … …
3- … – … …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/02/2022 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka numaralı araç ile …. Caddesini takiben … istikametinde …. karşısına geldiği anda virajı alamayıp otobüs durağında bekleyen davacı …’a çarptığını, davacının …. kaldırıldığını, davacının kazaya ilişkin defalarca kez radyolojik incelemeler altına altına alındığını, kaza neticesinde hastanın hayatı tehlikeye girdiğini ve ağır şeklide yaralandığını, davacının kalça kemiğinin kırıldığını, eklem ve boynunda ağrılar başladığını, iç organ travmaları oluştuğunu, kafasında kanama, ayrıca tespit edilemeyen bir çok zarar oluştuğunu, ayrıca davacının kemik kırıklarından dolayı hayati tehlikesi oluştuğunu ve pıhtılaşma olmaması için damar yolundan bir ilaçta almak zorunda kaldığını ileri sürerek 100,00TL tedavi giderleri, ulaşım, bakıcı masrafı, 200,00TL kazanç kaybı, 50,00TL ulaşım, 50,00 TL bakıcı gideri , 400,00 TL çalışma gücünün kaybı ve yitirilmesi, 200,00 TL ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplardan oluşan 1.000,00TL(bin TL) maddi tazminatın olay tarihi olan 07.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … Şirketi’nin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, poliçe limitini aşan maddi tazminatın davalılar … ve diğer davalı … …’dan müşterek ve müteselsilen olay tarihi olan 07.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesini, 300.000,00 TL ( üç yüz bin TL) manevi tazminatın davalılar … ve diğer davalı … …’ dan müşterek ve müteselsilen olay tarihi olan 07.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesini, davalılar … ve diğer davalı … …’ın taşınır,taşınmaz,araç ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasını, davacının maddi ve manevi muzakaya altında olup 6098 sayılı TBK m.76. hükmünce davalıların davacıya geçici ödeme yapılmasını, yargılama masrafları, harç ve vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen tahmiline dair karar ittihazını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı sigorta şirketi vekilinin dava dilekçesinde özetle; davayı kabul etmemekle beraber, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zarar kalemlerinden geleceğe dönük talepleri dışında kendisi tarafından yapıldığını iddia ettiği tedavi ve harcamaların belgelenebilir olmasa gerektiğini, ve bu doğrultuda belirli hale geldiğinin gözetilmesini, bu durumda söz konusu alacak kalemleri bakımından belirsiz dava açmakta hukuki yararı olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacının davalı şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, başvurunun erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik ve ekleri uyarınca hazırlandığını, sağlık kurulu raporunu dosyaya sunmadan ödeme yapılmasını talep ettiğini, görüleceği üzere başvuru usule uygun olarak yapılmadığını, davalı şirketin gerekli araştırmayı yapması kasten engellendiğini, HMK 114 vd uyarınca dava şartı noksanlığından huzurdaki davanın usulden red edilmesi gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğu sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Ve 85. Maddelerine göre trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluk da olmadığını, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kusur tespitinin yapılması için dosyanın …. gönderilmesini, tazminat hesabında esas alınacak maluliyet raporu 20/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğine uygun olarak alınmasını, sonuç olarak hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini, davalı şirketin usulüne uygun ve gerekli evraklarla başvuru yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmesini, kusur tespiti için dosyanın … gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacının …. sevkini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüerya kuralları gözetilerek hesap yapılmasına, geçici iş göremezlik, bakıcı, tedavi, ulaşım tazminatlarının reddini, 7327 sayılı kanunun huzurdaki davada uygulanmasını, kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet bir tazminat sorumluluğu doğacaksa müterafik kusur araştırılmasının yapılmasını ve hesaplanacak tutardan müterafik kusur indirimi yapılmasını, davalı şirket temerrüde düşmediğinden faiz talebinin reddini, aleyhe hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu davacının oluşan maluliyeti sebebiyle davalılardan maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.
Davacı vekili yargılama sırasında 01/07/2022 havale tarihli dilekçesi ile; Davalı sigortadan maddi zararlarını tazmin ettikleri, sigorta şirketi ile yaptıkları anlaşmaya göre karşılıklı vekalet ücreti talebi olmadığını, tüm davalılar yönünden maddi tazminat davasından feragat ettiklerini bildirdiği, yine davacı vekilince 20/09/2023 havale tarihli dilekçesini sunarak davalı şahıslar yönenden devam ettikleri manevi tazminat davasından da feragat ettiklerini bildirdiği, davacı vekilinin 20/09/2023 tarihli celsede imzalı beyanı ile feragat iradesini tekrarladığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.’nın 307. maddesinde, “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş,
Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır.
310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 29/04/2022 tarihli dava dilekçesi ile iş bu davayı açmış olsa da, feragat yetkisi bulunan vekaletname gereği davacı vekilinin 01/07/2022 ve 20/09/2023 tarihli dilekçeler ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini bildirdiği, tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmedikleri anlaşılmakla HMK’nun 310. ve 311. maddelerine göre; feragatın hüküm kesinleşmeden her zaman yapılabileceği gibi feragat beyanının kesin hükmün hukuki neticelerini doğurduğu ve feragat beyanının işin niteliğine göre kamu düzenine aykırı olmadıkça geçerli bulunduğu, feragatın sonuç doğurması için karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı bu sebeple feragat dilekçesinin karşı tarafa tebliği zorunluluğu bulunmadığı, yine feragatın gerçekleşmesi halinde oturum beklenmeden karar verilebileceği (…), ayrıca dosya üzerinden karar verebilmenin yargılama sürecinin kısaltılması amacıyla düzenlenen 6100 sayılı HMK’nun özüne de uygun olacağı da anlaşıldığından feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeni ile davacının açtığı maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği …. tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.600,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı lehine masraf ve vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme ile karar verildi.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı