Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/303 E. 2023/45 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/303 Esas – 2023/45
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/303 Esas
KARAR NO : 2023/45

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/06/2019 tarihinde … A.Ş.’den ZMMS poliçesiyle sigortalı ve müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın karıştığı kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını, takiben müvekkilinin Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ve Evliya Çelebi Hastanesinde tedavi gördügünü, 28/07/2020 tarihinde Uşak Üniv. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce hazırlanan sağlık kurulu raporuna göre müvekkilinin en az %17 malul kaldığını, kazadan bu yana da müvekkilinin şikayetlerinin devam ettiğini, davalı sigorta tarafından müvekkilinin bakıcı gideri, geçici iş göremezlik, kalıcı iş göremezlik zararlarının karşılanması gerektiğini, hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ile prograsif rant yönteminin uygulanması gerektiğini, kazaya dair soruşturmanın Gediz CBS’nin 2019/1030 sayılı dosyasından yürütüldüğünü, müvekkili tarafından 23/09/2020 tarihinde başvuru yapılmış ise de davalı sigorta tarafından 15/10/2020 tarihli yazıyla taleplerinin reddedildiğini, davanın belirsiz alacak davası olduğunu, gerçek zarar belli olduğunda artırılmak üzere şimdilik 100 TL sürekli iş göremezlik, 100 TL geçici iş göremezlik ve 100 TL bakıcı gideri zararının karşılanmasını, zararın davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü 06/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının daha önce Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yaptığı 2021.E.42223 sayılı başvurunun kesin hüküm ile sonuçlandığını, davacının maluliyetinin tespitinin gerektiğini, daha önce %11 ve %17 oranlı raporların sunulduğunu, çelişkilerin ATK tarafından giderileceği nihai maluliyet raporunun alınmasını talep ettiklerini, davacıya 07/02/2020 tarihinde 38.363,00-TL maluliyet tazminatı ödemesi yaptıklarını, müvekkillerinin sorumluluğunun da bu ödeme ile son bulduğunu, kusur oranlarının tespiti için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdi edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışında olduğunu, TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, SGK’ya müzekkere yazılarak gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulması gerektiğini, kusur ile illiyet bağının ispat edilmesi gerektiğini, bakıcı giderlerinin de teminat dışı olduğunu, faizin de dava tarihinden yasal faiz olması gerektiğini, tazminattan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimlerinin yapılmasının gerektiğini, ceza soruşturması sürecinde uzlaşma durumunun da soruşturulması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, davacının sosyal ekonomik durumuna ilişkin araştırma yaptırılmış, poliçe ve hasar dosyası, SGK kayıtları, trafik kazası tespit tutanakları, ilgili hastanelerden celbedilmiş tedavi evrakları dosya kapsamına alınmış, Gediz CBS’nin 2019/10130 sayılı dosya sureti getirtilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 2021.E.42223 sayılı dosya sureti celp olunmuş, davacının maluliyet durumuna yönelik olarak Hacettepe Ünivesitesi Adli Tıp ABD Bşk.’dan rapor alınmış, adli trafik uzmanı bilirkişi eliyle kusur durumuna, aktüer hesap uzmanı bilirkişi eliyle de tazminatın hesaplanmasına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Celp olunan kayıt ve belgelerin incelenmesinde; Kütahya SGK İl Müdürlüğü’nün 31/05/2022 tarihli yazı cevabından davacıya herhangi bir gelir bağlanmadığı ve ödeme yapılmadığı bildirilmiş, celp olunan poliçe ve hasar dosyasının yapılan incelemesinde ise özetle, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 18/09/2018-18/09/2019 tarihlerini kapsar şekilde sigortalı araç olduğu, kaza tarihi itibariyle poliçe teminatının 360.000,00 TL olduğu, davacı tarafından 02/01/2020 tarihinde sürekli maluliyet tazminatı ile rapor ücretinin tazmini için yapılan ilk başvuru neticesinde davalı sigorta tarafından davacının sürekli maluliyet zararı 38.363,00-TL olarak kabul edilerek ödeme yapıldığı ve taraflar arasında 02/03/2020 tarihinde davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak imzaladığı bir ibranamenin düzenlendiği, takiben davacı tarafından 23/09/2020 tarihinde ikinci bir başvurunun yapıldığı ve bu kez davacının trafik kazası nedeniyle maddi zararlarının karşılanmasının talep edildiği, davalı sigorta tarafından ise bu talebin reddedildiği, bunun üzerine davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na yapılan başvurunun ise usulden reddine karar verildiği, davaya konu trafik kazasına dair Gediz CBS’nin 2019/10130 sayılı dosyasından yapılan soruşturma neticesinde davacının davalıya sigortalı … plakalı araç sürücüsü olan oğlu …’e yönelik bir şikayetinin olmadığı, diğer araç olan … plakalı araç sürücü …’dan şikayetçi olduğu, savcılık tarafından trafik kazasına bağlı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan şüphelinin kusurunun bulunmadığı, üzerine atılı suçu işlemediğinden bahisle 13/11/2019 tarihinde takipsizlik kararı verildiği görülmüştür.
Davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve var ise geçici ve daimi iş göremez kalınan sürenin ve bakıcı ihtiyacının bulunup bulunmadığının tespitine dair 05/06/2019 kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 21/03/2022 tarihli raporunda özetle; “05/06/2019 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin toplam vücut engel oranının %5 (yüzde beş) olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, kaza nedeniyle kişinin tedavisine başlanmasından itibaren tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyacının 2 (iki) ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” yönünde kanaat belirtilmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca itiraz edilmediği görülmüştür. Bilirkişi raporuna itiraz edilmemesiyle her iki taraf yönünden usulü kazanılmış hak oluştuğu ve buna göre mezkur rapordaki tespitlerin kesinleşmiş olduğu (Emsal: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2018 tarih ve 2017-1576/11631 sayılı ilamı, Yargıtay 22. HD., 28/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı) gibi maluliyet raporunda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri esas alınarak davacının maluliyet durumunun belirlendiği, rapordaki tespitlere göre kaza ile maluliyet durumu arasında illiyet bağının kurulabildiği ve raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla alınan maluliyet raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Trafik kazası nedeniyle tarafların kusurlarının varlığı ile oranı bakımından; adli trafik uzmanı bilirkişi tarafından 21/12/2022 tarihli raporda; “dava dışı … Katılım Sigortalı … plakalı … marka özel aracın maliki, işleteni ve sürücüsü olan dava dışı …, dava konusu ve dava dışı birden fazla yaralanmalı ve çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda tamamen kusursuz olduğu, davalı … Sigortalı … plakalı … marka özel aracının dava dışı sürücüsü …, dava konusu davacı yolcu ile dava dışı birden fazla yaralanmalı ve çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda tamamen kusurlu olduğu” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca itiraz edilmediği görülmüştür. 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır. 6100 sayılı HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Eldeki teknik bulgulara göre hakim, kusur oranını kendisi belirleyebilir (Emsal: Yargıtay 17. HD.’nin 15/02/2021 tarih ve 2020/1185 Esas, 2021/1340 Karar sayılı ilamı). Bu açıklamalar ışığında; tüm dosya kapsamı, soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağında yer alan tespitler ile bilirkişi raporu kapsamında dosyaya mübrez teknik bulgular, olayın örgüsü ile birlikte bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam (%100) kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Müterafik kusur olgusu bakımından ise dosya kapsamı ile olay sonrası düzenlenen trafik kazası tespit tutanağından davacı yolcunun emniyet kemeri takmadığına ve kaza neticesinde araçtan savrulduğuna yönelik bir tespitin bulunmadığı, aksine soruşturma dosyasında davacının emniyet kemeri taktığına yönelik ifadelerin de bulunulduğu anlaşılmakla, müterafik kusur durumunun varlığı konusunda kanaat edinilmemiş, bu yönde bir indirim yapılmaması uygun bulunmuştur.
Tazminat hesabı yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 02/01/2023 tarihli raporda özetle; “2023 yılı güncel asgari ücrete göre yapılan hesaplama sonucunda davacı …’in geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat tutarının 12.701,10 TL olduğu, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan bakiye tazminat tutarının 58.153,15 TL olduğu, geçici bakıcı giderinin kaynaklanan tazminat tutarının 5.116,80 TL olduğu, olay tarihinde 15/06/2019 itibariyle ZMSS poliçesi ve tedavi giderleri klozu limiti tutarının ayrı ayrı 360.000,00 TL olduğu, nihai takdiri mahkemenin olduğu, davacı tarafından sigorta şirketinin kısmi ödeme yaptığı tarihten 07/02/2020 (temerrüte düşme) itibaren yasal faiz yürütülerek tazminat talebinde bulunabileceği” yönünde kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafından itiraz edilmemiş ise de davalı tarafından itiraz edildiği görülmüştür. Her ne kadar mezkur bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosu ile progresif rant sistemi esas alınarak hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplamanın Yargıtay içtihatlarında öngörülen kriterlere uygun olduğu anlaşılmakta ise de; davalı sigorta tarafından davacının 02/01/2020 tarihli “sürekli iş göremezlik” zararının ödenmesi için yapılan başvuru neticesinde 38.363,00-TL ödeme yapıldığı ve ödeme tarihine kadar davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine dair bir başvurusunun olmadığının sabit olduğu, davacı tarafından da itiraza uğramayan bilirkişi raporunda ödeme tarihine göre sürekli iş göremezlik zararının 30.068,81-TL olduğu, buna göre davacının başvurusuna göre yapılan ödeme tarihinde sürekli iş göremezlik zararının karşılandığı anlaşıldığından bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlik zararının karşılanmadığına yönelik tespite itibar edilmesine olanak bulunmamış, bununla beraber davacının 23/09/2020 tarihli başvurusuna rağmen geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarının karşılanmadığı sabit olup geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı giderine yönelik hesaplamalar yönünden ise dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Dava; davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olan ve davacının yolcu olarak bulduğu aracın karıştığı çift taraflı taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; 05/06/2019 tarihinde davalıya sigortalı olan ve davacının yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralanması suretiyle %5 oranında sürekli, 6 ay süreli geçici iş göremezliğe maruz kaldığı ve 2 ay süreli geçici bakıcı ihtiyacının doğduğu, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam, %100 kusurlu olduğu ve buna göre davalının poliçe teminat limitleri dahilinde davacının sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarını tazminle yükümlü olduğu, davacının 02/01/2020 tarihli sürekli iş göremezlik zararının tazmini için yapılan başvuru neticesinde davalının yapmış olduğu 38.363,00-TL miktarlı ödeme ile davacı tarafından itiraza uğramayan bilirkişi raporlarına göre davacının 30.068,81-TL kadar olan sürekli iş göremezlik zararının karşılandığı, takiben düzenlenen 02/03/2020 tarihli ibranamenin davacı tarafından fazlaya dair hakları açıkça saklı tutularak imzalanmış olması sebebiyle, davalı tarafından savunulduğunun aksine, davacının karşılanmayan zararlarını davalıdan talep hakkının devam ettiği, bu bağlamda davacının 23/09/2020 tarihli başvurusuna rağmen karşılanmayan ve poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı anlaşılan, 02/01/2023 tarihli bilirkişi bilirkişi raporuna göre 12.701,10 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 5.116,80 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 17.817,90 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmekte haklı olduğu, yine dosya kapsamına göre davacının müterafik kusur olgusunun varlığına dair kanaat edinilmediği gibi davalıya sigortalı olup davacının eşi …’in maliki olduğu aracın oğlu …’in sevk ve idaresinde iken kazanın meydana geldiği anlaşılmakla da hatır taşıması koşullarının da oluşmadığı değerlendirildiğinden belirlenen tazminattan müterafik kusur veya hatır taşıması indirimlerinin yapılması uygun bulunmamış, son tahlilde 12.701,10 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 5.116,80 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 17.817,90 TL maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir. Temerrüt tarihinin, KTK’nın 99. maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine 23/09/2020 tarihli başvuru tarihine göre 06/10/2020 tarihi olarak tespiti ile hükmolunan maddi tazminatın, belirlenen bu temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz üzerinden davalıdan tahsiline yönelik olarak son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 12.701,10 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 5.116,80 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 17.817,90 TL maddi tazminatın 06/10/2020 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 1.217,14 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL ve tamamlama harcı 260,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 875,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 260,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 422,1‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 158,25 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.158,25 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 740,72 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin 365,87 TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 1.194,13‬ TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 9.304,50 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafca sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip
¸

Hakim
¸