Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/300 E. 2023/21 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/300 Esas
KARAR NO : 2023/21

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 10 yılı aşkın süredir … Su A.Ş.’nin Ankara ili Batıkent bayisi olarak hizmet verdiğini, 12/02/2013 tarihli … Grup Gıda İnş. ve Paz. Tic. Ltd. Şti. ile kurduğu tali bayilik sözleşmesi aracılığıyla 08/05/2020 tarihine kadar hizmetini sürdürdüğünü, … Su A.Ş. tarafından Ankara anabayi olan … Grup Ltd. Şti ile olan sözleşmenin sona erdiği, bu tarihten itibaren Ankara bayisi olarak davalı … Lojistik Ltd. Şti. ile anlaşıldığının belirtildiğini, bu tarihten itibaren 04/03/2021 tarihine kadar sorun yaşamaksızın bu ilişkiyi tüm gerekleriyle yerine getirdiğini, ancak davalının 04/03/2021 tarihinde davacının alt bayi olarak satış yaptığı Batıkent’te müvekkilinden habersiz broşürler dağıttığını, müvekkilinin 12,00 TL’ye sattığı ürünleri 7,00 TL’ye satacaklarını belirttiğini, müşterilere SMS göndererek Batıkent bayisinin değiştiğinin bildirildiğini, bunun üzerine 16/04/2021 tarihinde hem … Su A.Ş.’ye hem de … Lojistik Ltd. Şti.’ye gönderdikleri Ankara 53. Noterliği’nin 10962/10963 yevmiye numaralı ihtarnameleri aracılığıyla durumun sorulduğunu, davalının ise bayilik ilişkisi gözetilmeden ürün sattıklarını ifade edip müvekkilinin … dışında ürün sattığını iddia ederek su satmamaya karar verdiklerini bildirdiğini, ancak bu beyanın çelişkili olduğunu, kabul anlamına gelmemekle beraber bu iddia gerçek olsa dahi davalı tarafından ihtarname gönderilmeden ürün satışının kesilerek müvekkilinin yetkili olduğu bölgede su satışının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 10 yıldır yürüttüğü bayilik ilişkisinin devam ettirilmesinin taraflar arasında örtülü bir bayilik ilişkisi kurulduğunu ortaya koyduğunu, davalının eylemleri sonucunda müvekkilinin zarara uğradığını, yine davalının müvekkilince oluşturulan müşteri çevresinden faydalanması nedeniyle TTK md. 122 gereğince denkleştirme tazminatı talep etme zaruretinin de hasıl olduğunu, müvekkili şirketin uğradığı zararların tazmin edilebilmesi için maddi tazminat ve davalı şirketin yerine getirmesi gereken edimi sözleşmeye uygun ifa etmiş olsaydı müvekkili şirketin malvarlığının içinde bulunacağı durum ile edimin ifa edilmemesi halindeki mevcut durum arasındaki farkın tazmin edilmesi için müspet zarar tazminatı talep etme gerekliliğinin hasıl olduğunu belirterek, davalı şirket aleyhine 500,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini, 500,00 TL denkleştirme tazminatına hükmedilmesini, 500,00 TL müspet zarar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Lojistik Gıda Meşrubat Pazarlama Ltd. Şti. olarak Ankara’da damacana ve pet su ticareti yaptığını, … markalı su üreticisi ve satıcı olan Hamide sularının Ankara’daki ana bayiliğini üstlendiğini, davalıya ise hiçbir zaman bayilik yetkisi verilmediğini, su satışı yapıldığını, ancak davacının Mila markalı ürün satması ve müşterilerden şikayet gelmesi üzerine su satışının durdurulduğunu, temelde … sularının Ankara merkez bayisinin önceden … isimli bir ana bayi olduğunu, … şirketin bayiliğinin … Suları tarafından iptal edildiğini, iptal edilmeden önce davacının da ilgili şirketin alt bayisi olduğunu, feshedilen ana bayinin alt bayileri ile müvekkilinin çalışma zorunluluğunun olmadığını, müvekkilinin yeni alt bayisini seçtiğinde müşterilerine bilgilendirme yaptığını, bunu öğrenen davacının da gerçekte oluşmayan alt bayilik ilişkisini varmış gibi göstermeye çalıştığını, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde müvekkilinin haklılığının kanıtlanacağını, davacının müvekkili ile bir alt bayilik sözleşmesi olmadığı için davacıyı denetleme, kontrol etme, karşılıklı borç altına sokma, herhangi bir taahhüt ve cezai şart gibi unsurların olmadığını, alt bayiliklerin niteliği gereği bayilik sözleşmesi ile belli bir süre için imzalandığını, ancak sözleşme süresince ve taraflar arasında periyodik edimler ifa edildiğini, oysa ki taraflar arasında böyle bir ilişki olmadığını, … tarafından onaylanmayan sözleşmenin de geçerliliğinin olmadığını, müvekkilinin alt bayilik sıfatı olmayan, bayilik taahhütlerini içermeyen, olsa bile bayilik ilişkisini zedeleyen, kötüye kullanılması nedenleri ile davacının haksız fiilinden ve müvekkilinin suyunu karalayarak verdiği zararlardan dolayı tazminat davası açma hakkını saklı tuttuğunu belirterek haksız açılan davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, alt bayilik sözleşmesine dayalı maddi tazminat ve denkleştirme tazminatı istemlerine ilişkindir.
Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiler aracılığıyla tarafların ticari defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle davaya konu uyuşmazlık noktalarında bilirkişi görüşü alınmış olup düzenlenen 02/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacının davalı ile şifahen kurulmuş alt bayilik sözleşmesi bulunduğu ve
12/05/2020 tarihinden 04/03/2021 tarihine kadar devam ettiğinin anlaşıldığı, davacının bu tarihler arasında başka marka ürün satmadığı ancak taraflar arasındaki
bayilik sözleşmesinin tek satıcılık sözleşmesi mahiyetinde olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu, bayilik ilişkisinin sonlandırıldığı tarihle ilgili takdirin Mahkemeye ait olduğu, davanın bir yıllık sürede açılıp açılmadığının tesbitinin gerektiği, davalının bayilik ilişkisinin tek satıcılık sözleşmesi olduğu ve davanın süresinde
açıldığının kabul edilmesi halinde denkleştirme tazminatı talebi için bilgisayar
yazılımı konusunda uzman bir bilirkişinin olması gerektiği, davacının maddi zarar ve müspet tazminat kalemlerine ilişkin taleplerinin ayrıntısını
açıklaması halinde defter incelemesinin bu açıklamaya göre yapılması suretiyle
tazminat alacağı varsa hesaplanabileceği” yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı … Su A.Ş.’nin önceki ana bayii olduğu anlaşılan … Grup Gıda İnş. ve Paz. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 12/02/2013 tarihli sözleşme kapsamında davacının alt bayi sıfatını haiz olarak ticari faaliyette bulunmaktayken … Su ile … Grup Gıda İnş. ve Paz. Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşmenin 05/08/2020 tarihinde sona erdiği ve davalı şirketin … Su ile imzaladığı 12/01/2022 tarihli ana bayilik sözleşmesi ile … Su ana bayii sıfatını kazandığı, eldeki davada ise davacı tarafından 05/08/2020 tarihinden itibaren davalının alt bayii sıfatını kazanmasına rağmen sözleşmenin haklı neden olmaksızın feshedildiği iddiasına dayalı olarak müspet zarar, maddi tazminat ve denkleştirme tazminatı talep edildiği anlaşılmış ise de, davacı ile davalı arasında yazılı bir alt bayilik sözleşmesinin bulunmadığı, alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafından davacıya 12/05/2021 tarihinden 04/03/2021 tarihine kadar düzenli olarak … Su satıldığı anlaşılmakla beraber bu durumun, davalının açık bir kabulü olmadıkça sözleşmenin nispiliği prensibi gereğince davalı tarafından dava dışı … Grup Gıda İnş. ve Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin taahhütlerini üstlendiğinin kabulüne olanak vermediği, buna göre davacı ile dava dışı … Grup Gıda İnş. ve Paz. Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşme hükümlerinin davalıyı bağlayıcı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, bir diğer ifadeyle davalının mezkur sözleşmedeki sözleşme süresi, belirli bölgede, dönemde ve fiyatta mal temin yükümlülüğü ile feshe dair hükümler gibi düzenlemelerle bağlı olmadığı ve buna göre davalının genel hükümler kapsamında kural olarak davacıya mal satışını her zaman sonlandırabileceğinin ve üçüncü kişilere karşı da ana bayilik yetkisine dayalı olarak ürün fiyatını serbest piyasa koşulları içerisinde belirleyebileceğinin kabulünün gerektiği ve davalının dava dışı … Su A.Ş. ile imzaladığı ana bayilik sözleşmesi kapsamında yeniden yapılanma iradesini göstererek davacı ile çalışmayıp davacı dışındaki şirketlere alt bayilikler verebileceğinin de tabii bulunduğu, dolayısıyla davacı tarafından dayanılan bu nedenlere dayalı olarak davalının haksız feshinden bahsedilemeyeceğinden buna bağlı olarak talep edilen sözleşmeye dayalı yapılan yatırımlar, araç gereçler ile su temininin kesilmesi sebebiyle uğranılan zararlar ile kar kaybına dayalı müspet zarardan davalının sorumluluğunun bulunduğundan bahsedilemeyeceği, yine taraflar arasındaki ilişkinin davacı tarafından iddianın ileri sürülüş şekline göre alt bayilik olarak nitelendirilmesi halinde dahi TTK’nın 122. maddesi hükmünce tek satıcılık ve acente sözleşmelerinde uygulama imkanı bulunan müşteri (denkleştirme) tazminatına hükmedilmesine olanak bulunmadığı (Emsal: Yargıtay 11. HD’nin 17.04.2014 tarih, 2013-2986/7611 sayılı ilamı), davalı tarafından davacıya dava konusu … Su ürünleri yönünden tek satıcılık veya tekel hakkının verildiğinin taahhüt edildiğinin iddia ve ispat olunmadığı, bu bağlamda TTK’nın 122. maddesinde öngörülen denkleştirme tazminatına dair hükümlerin taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygulanmasına olanak bulunmadığı (Emsal: Yargıtay 19. HD’nin 18.09.2019 tarih, 2802/4398 sayılı ilamı), her durumda taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 04/03/2021 tarihinde eylemli olarak sona erdiği de sabit olup dava tarihine göre TTK’nın 122/4. maddesi hükmünce hak düşürücü sürenin de dolduğu anlaşılmakla davacının diğer talepleriyle birlikte denkleştirme tazminatı isteminin de reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak son tahlilde haklılığı kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile 99,2‬0 TL eksik harcın davacı tarafından hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 1.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin , davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/01/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸