Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/257 E. 2022/382 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/257 Esas – 2022/382
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/257 Esas
KARAR NO : 2022/382

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizin 2018/909 Esas sayılı dava dosyasından karşı dava yönünden davanın tefriki sonrasında (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davalı/ karşı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının yapımını yüklendiği bir kısım işleri eksik ve hatalı imal ettiğini, bir kısmını hiç yapmadığını, bunların yeniden yapımı ve tamamlanması büyük bir emek ve zaman kaybına yol açtığını, davacının maddi zarara uğramasına neden olduğunu, davalının uyarılmasın ve eksikliklerin tamamlanmasının talep edilmesine rağmen sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eksikliklerin tamamlanması üzerine dükkan ve dairelerin kiraya verilmesi veya satışının mümkün olmadığını, davacının uğradığının zararın tazmin edilmesinin zorunlu olduğunu belirterek davacı/ karşı davalının haksız davasının reddine, karşı davanın kabulüne, şimdilik 150.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davacı/ karşı davalıdan alınarak davalı/ karşı davacıya verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davacı/ karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A (1) maddesi gereğince karşı dava açmadan önce dava şartı arabulucuya başvuru zorunlu olması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle Karşı davanın usulden reddinin gerektiğini, davalı/ karşı davacı firma Yetkilisi …’in davacı/ karşı davalı firmaya dava konusu işi vermeden önce kendi evinin cam ve cephe işlerini yaptırarak davacı/ karşı davalı firmanın iş disiplin ve kalitesini test ettiğini, işlerin yapım aşamasını sürekli gözeterek gerekli gördüğü yerde müdahale eden davalı/ karşı davacının sözleşmede kayıt altına alınan malzemeden daha pahalı ürün kullandırdığını, iş ahlakına uymayan tavır ve davranışlarda bulunduğunu, davacı/ karşı davalının yaptığı işleri hatasız ve eksiksiz teslim etmiş olup bu husus kesin teslim tutanağı ile sabit olduğunu belirterek karşı davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinde ; “(1) Bu kanunun 4üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan , konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması davası şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” düzenlemesi ile ,
6102 sayılı TTK’nun geçici 12.maddesinde ; ” (1) Bu kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibari ile ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.” düzenlemesi getirilmiştir.
Ayrıca , 6235 sayılı HUAK’na “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş olup, 6325 sayılı HUAK’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında ; “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği , aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın , dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu düzenlemelere göre 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında açılan davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması davası şartıdır. Dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurup anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir.
Somut olayda ise mahkememizde görülmekte olan 2018/909 Esas sayılı davada iş bu dava dosyasının davacısının eldeki davayı karşı dava olarak ikame ettiği, karşı dava tarihinin ise 30.01.2019 tarihi olduğu ve karşı davanın dava şartı olan arabuluculuk usulü tamamlanmaksızın açıldığı anlaşıldığından, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 sayılı TTK 5/A-1 maddesi ile 6325 sayılı yasanın 18. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulen reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/04/2022