Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/250 E. 2022/434 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/250 Esas
KARAR NO : 2022/434

DAVA : Genel Kurul Toplantısına Çağrıya İzin
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan genel kurul toplantısına çağrıya izin davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … Otelcilik Turizm ve Tic. A.Ş’de şirket hisselerinin %51 payına sahip olduğunu, davacı tarafından davalı şirket ve tescil edilen son duruma göre yönetim kurulu başkanı olan …’ye …. yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, şirket ortaklarının bir araya gelememesi şirket olağan genel kurullarının her yıl yapılması gereğini, şirkette usulsüz işlemlerin yapılması yönetim kurulundaki fikir ayrılıkları şirket mal varlıklarının şahsi kullanıma tahsis edilmesi taraflar arasındaki dava ve şikayet süreçlerinin oluşması ve benzeri nedenlerle taraflar arasındaki güven ilişkisi temelden sarsıldığından öncelikli olarak yönetim kurulunun toplantıya usule uygun olarak çağrılarak toplanmasını ve olağan genel kurulun ihtarnamede belirtilen gündem maddelerinin görüşülmesi için toplantıya çağrılması ihtar edildiğini, ihtarnameler 24 Mart 2022 tarihinde ilgililere tebliğ edildiğini, ancak 7 iş günü geçmesine karşın bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar veya genel kurul toplantısının yapılacağına dair bir bilgi davacıya bildirilmediğini belirterek TTK 412. maddesi gereğince gündem maddelerinin görüşülmesi için şirket genel kurulunun toplantıya mahkemece atanacak kayyım tarafından çağrılması için izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ihtarnamesi usul ve esasa aykırı olarak keşide edilmek suretiyle salt şirket içerisinde ihtilaf görüntüsü yaratmak maksatlı olarak düzenlendiğini, delil yaratma amacı güden bir ihtarname olduğunu, davacı tarafından keşide edilen 22.03.2022 tarihli ihtarname sonrasında davacı yönetim kurulu toplantısına davet edilmiş ise de davacı toplantıya katılmaktan imtina ettiğini, ayrıca davacının 22.03.2022 tarihli ihtarnamesine karşı ihtarname keşide edildiğini, yönetim kurulu tarafından şirketin öncelikli sorunlarının yönetim kurulu tarafından görüşülmeden genel kurulu kararı alınmasının sakıncalı olacağı belirtildiğini, bu hususun daha sonra görüşülmesine karar verildiğini, ayrıca davacının …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, davacının kötü niyetli ve şahsi menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğinden bahisle davacı tarafın ihtarnamesinde bildirdiği hususların kabulünün mümkün olmadığını bildirildiğini, 11.01.2022 tarihli ifadesinde davacı şirketin ticari defterlerini elinde tuttuğunu açıkça ifade ettiğini, bu bakımdan mevcut yönetim kurulunun şirketin ticari defterleri elinde olmadan davacının genel kurul toplantı daveti hakkında karar vermesi düşünülmediğini, bu nedenle somut olay bakımından davacının dürüstlük kuralını ihlal ettiği gibi “kimse kendi kusurundan faydalanamaz” ilkesinin de ihlal edildiğini, davacı taraf huzurdaki haksız dava ile açıkça dürüstlük kuralını ve bir hakkın kötüye kullanılması yasağını ihlal etmekte olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, huzurdaki davanın kabulü için gerekli yasal şartlar oluşmadığını, tüm bu hususlara ek olarak davacının yönetim kurulu üyesi olması dolasıyla da azlık hissedarlara tanınan dava yoluna başvurması mümkün olmadığını belirterek davacının haksız ve mesnetsiz davasındaki kötü niyetli ve dürüstlük kuralına aykırı tüm talepleri yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Davalı yanında feri müdahiller vekili müdahale dilekçesinde özetle; Davacının hukuka aykırı eylemleri neticesinde davalılar bakımından sorumluluk doğması ve zarar görme ihtimalleri ortaya çıkacağından HMK.m.27 ve HMK.m.67 kapsamında müdahillik talebimizin kabulüne, davacının haksız ve mesnetsiz davasındaki kötü niyetli ve dürüstlük kuralına aykırı tüm talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin sicil özeti ile son yapılan genel kurul toplantısına ilişkin belgeler ve ana sözleşmesinden bir örnek celp olunmuştur.
Dava; TTK 411 ve 412 maddeleri uyarınca açılan genel kurul toplantısına çağrıya izin verilmesi talebine ilişkindir.
TTK 411/1 maddesinde “Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.” düzenlemesi TTK 412 maddesinde ise ” Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Davalı şirketin sicil dosyasının tetkikinde şirketin ticari merkezi itibariyle mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmış, genel kurul toplantısına çağrıya izin talebinde bulunan davacının davalı şirkette %51 pay sahibi olduğu görülmüştür.
Davacı talebine esas olan ve davacı tarafından davalı şirkete ve yönetim kurulu başkanına keşide edilen … sayılı ihtarnamenin tetkikinde şirketin 2021 yılı olağan genel kurulu toplantısının yapılması talebini içeren ihtarnamenin davalı şirkete 24.03.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin en son yapılan genel kurul toplantısına ilişkin bilgi ve belgelerin temini yönünde yazılan yazı gereğince Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünün 24.05.2022 tarihli cevabi yazı eklerinin tetkikinde davalı şirketin 2020 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının 15.03.2021 tarihinde gerçekleştirilmiş olduğu, davalı şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılması yönünde davacı ortak tarafından keşide edilen 23.03.2022 tarihli ihtarname ile 2021 yılı olağan genel kurul toplantısı yapılmasının talep edildiği, 24.03.2022 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye 7 iş günü içerisinde olumlu bir cevap verilmediği veyahut genel kurul toplantısı yapıldığına ilişkin bir iddia ve ispat vasıtası sunulmadığı anlaşılmakla her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde olağan genel kurul toplantısı yapılmasına ilişkin TTK 409/1 maddesi nazara alınarak TTK 412. maddesinde sözü edilen yasal koşullar gerçekleşmiş olduğundan davacı pay sahibinin genel kurul toplantısına çağrıya izin talebinin kabulüne, toplantı gündemini düzenlemek ve genel kurul toplantısına çağrı yapmak üzere kayyum atanmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının genel kurul toplantısına çağrıya izin verilmesi talebinin kabulü ile TTK 412 maddesi uyarınca davalı şirketin yapılacak genel kurul toplantısı için gündemi düzenlemek ve çağrıyı yapmak üzere Ankara Barosu Avukatlarından …’in kayyum olarak atanmasına,
2-Davalı şirket tarafından karşılanmak üzere kayyuma 6.000,00 TL ücret takdirine,
3-Harçlar kanunu uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 63,50 TL tebligat, 5,00 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 230,90‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilleri ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, TTK 412/son cümle uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.26.05.2022
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 07.06.2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …