Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/25 E. 2022/696 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/25 Esas – 2022/696
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/25 Esas
KARAR NO : 2022/696

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile aleyhlerine yürüttükleri ilamsız icra takibinde borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulasını istediklerini, borçlunun itirazının haksız olduğunu, borçlu itirazında kötüniyetli olduğunu, davalı ile müvekkilinin arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturalara konu borcun fatura kesiminden sonra davalıca ödenmesi gerekirken bugüne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı hakkında Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla faturalara dayalı olarak icra takibi yapıldığını, davalının 31.03.2021 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya üzerinden devamına, borçlunun takip konusu borcu işlemiş ticari faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurda açılan davada davacı yanın iddia ve talepleri kabul edilebilir olmayıp davanın reddi gerektiğini, davacı yan müvekkil şirket ile aralarında ticari iş kapsamında fatura düzenlendiğini ancak bunların bedelinin ödenmediği iddiası ile Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlattığını, takibe itirazları ile takibin durması neticesinde huzurdaki davanın açıldığını, davacı yan ile müvekkili bazı ders kitaplarının teslimi konusunda anlaşmışlarsa da davacı yan yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğini teslim etmesi gereken kitapları eksik teslim ettiğini, müvekkil şirketin ürünleri eksik geldiğini ve gelen ürünlerde de ayıp olduğunu defalarca davalı yana bildirmiş ise de; bu hususta bir dönüş yapılmadığını, müvekkil şirkete eksik gelen ürünler gönderilmediği gibi ayıplı ürünler de değiştirilmediğini, ürünlerin eksik ve ayıplı olduğuna dair tanıkları bilgi sahibi olup dinlendiklerinde bu durum açıklığa kavuşacağını bu sebeple fatura içeriğine dayanarak açılan davanın reddi gerektiğini, davacı yanın öne sürdüğü fatura ve içeriğini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, bunun yanı sıra davacı yan dilekçesinde açıkça ticari defterlerine de dayanmadıklarını, haliyle dayanılmayan bir delil üzerinden inceleme yapılması ve huzurdaki davaya dayanak alınmasının da mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, davacı ile bazı test kitaplarının teslimi konusunda anlaşmışlarsa da eksik teslim yapıldığını, 18.4.2019 tarihli 231149 nolu faturadaki … Kurumsal deneme 5 Ürünlerin tamamı ile, 5.10.2019 tarihli 232098 nolu faturada yer alan 10 adet … –… Matematik SB, 5 adet …-… Tarih SB, 5 Adet …-… Coğrafya SB, % adet … –… Felsefe SB ürünlerinin tamamının hiç teslim edilmediğini, kalan ürünlerin ayıplı olduğu, 1 yıl öncesinin müfredatına göre oluşturulduğu, bildirime rağmen geri dönülmediğini ileri sürerek tanık dinletme talebi ile ticari defterlerin incelenmesini talep ettiği görülmüştür. Ankara …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosya sureti celp edilmiş; faturaya dayanılarak asıl alacak, vade farkı ve faizi için takip yapıldığı, davalının borca ve faize itiraz ettiği görülmüştür. Davacı vekilinin ticari defter incelenmesi talebi, süresinde bildirimde bulunmadığından ve davalı tarafça muvafakat edilmediğinden kabul edilmemiştir. Diğer yönden davalının cevap dilekçesini süresinde vermemesine rağmen sehven ticari defterlerinin bulunduğu yeri bildirmesi için kesin mehil verilmiş, buna rağmen her hangi bir bildirimde bulunulmadığı görülmüştür. Davacı tarafça dosyaya sunulan irsaliyeli faturalarda teslim alan imzasının olmadığı görülmüş ise de; davalı tarafça hiç teslim edilmeyenler dışındakilerin ayıplı ve eksik teslim edildiği kabul edilmiştir. Satılanın tesliminde ispat külfeti satıcı olan davacıya aittir. Davalı ise, teslim edilmediğini bildirdikleri dışındakilerin eksik ve ayıplı olduğunu ileri sürmüş, ancak teslim edilen ürünler ile ilgili davalının ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin bir ihtarname veya belge sunulamamıştır. Taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşme de olmadığından ürünlerin hangi koşulları taşıyacağı da tespit edilememektedir. Hal böyle olunca mahkememizce asıl alacak yönünden sadece davalının teslim edilmediğini ileri sürdüğü, davacı tarafça teslim edildiği ispatlanamayan cevap dilekçesindeki ürünler bedelinin mahsubu ile bakiye bedel yönünden alacak kabul edilmiştir. Ayrıca icra takibinde vade farkı talep edilmiş ise de, vade farkı faturası düzenleneceğine ilişkin bir anlaşmanın verilen mehile rağmen sunulamadığı görülmüş, Takip öncesi temerrüde düşürüldüğü de ispatlanamadığından işlemiş faiz talebi de kabul edilmeyerek asıl alacak üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulüne, Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 2.825,13 TL’ye yönelik itirazın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan alacağın %20’si 565,20 TL inkar tazminatını davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 192,98 TL harçtan peşin alınan 146,23 TL harcın düşümü ile eksik kalan 46,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 226,93 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin kabul ve red dikkate alınarak 303,60 TL’nin davalıdan alınarak, 1.016,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.825,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan taktiren 29,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.