Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/236 E. 2022/700 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/236 Esas
KARAR NO : 2022/700

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların muris …’nın yasal mirasçıları olduklarını, murisin sağlığında T.C. … Bankası A.Ş. Ayaş şubesinden bir çok kredi kullanmış ve ödemiş olduğunu, son olarak aynı bankadan aldığı üç adet kredinin ödemeleri bitmeden 22.06.2019 tarihinde vefat ettiğini, bu kredilere bağlı olarak … Hayat ve Emeklilik A.Ş.’nin acentesi sıfatıyla … Bankası A.Ş.’ tarafından üç adet hayat sigortası poliçesi düzenlendiğini, krediyi veren banka tarafından aralarında organik bağ bulunan kendi grup şirketi olan davalı sigorta şirketinden ödenmeyen vefat teminatları ile kredi borçlarının ödenmesinin talep edildiğini ve davalı sigorta şirketince bankaya verilen 23/09/2019 tarihli cevabi yazıda “…Sigortalımızın 2007 yılında kalp hastalığına bağlı By Pass ameliyatı bulgusuna rastlanıldığı/tedavi gördüğü Ankara … Hastanesi tarafından verilen epikriz raporundan tespit edilmiştir. Ekte görüldüğü üzere, sigorta poliçesi akdi sırasında sigortalı … kendisine bu yönde sorulan soruya hayır cevabı şeklinde bir beyan vermiştir. Bu soruya evet cevabı verse idi, söz konusu poliçe akdinin düzenlenmesi mümkün olmayacaktı. Bu bağlamda tazminat değerlendirildiğinde, şirketimizce herhangi bir tazminat veya başkaca bir ödeme yapılması maalesef mümkün değildir. …’NIN vefatı dolayısıyla şirketimizce herhangi bir ödeme yapılamayacaktır…” açıklamaları ile taleplerinin reddedildiğini, bu red kararı üzerine davalı banka tarafından diğer davalı sigorta şirketine dava açılarak teminattan kredi borcunun ödenmesinin talep edilmediğini, böylece hukuki yolları tüketmeden murisin hebasında bulunan paradan davalı bankanın kredi taksitlerini çekiyor olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu kadar dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, sigorta poliçeleri düzenlenirken sağlıkla ilgili olarak murise hiçbir şey sorulmadan görevlilerce bütün soruların cevaplarının bilgisayardan “tik” lenmek suretiyle işaretlenmiş olduğunu, murisin el ürünü ne yazı ne de bir işaretleme söz konusu olmadığını, murisin ölüm nedeninin 2007 yılında geçirdiği By Pass ameliyatı veya bir kalp hastalığı olmadığını, sigorta şirketinin esas aldığı … hastanesi ekipriz raporunun ölüm nedenini gösterir bir rapor olmadığını, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından 13/05/2019 tarihli Patoloji raporu ile kanser tanısı konduğunu ve tedavisine başlandığını, son olarak Özel Medicana Hastanesinde kanser tedavisi gören murisin 22/06/2019 günü vefat ettiğini, ölümün, kalp krizi veya kalbe bağlı bir hastalığın değil kanser ve buna bağlı olarak gelişen böbrek yetmezliğinin sonucu olup illiyet bağının olmadığını, davalı tarafından doğru ölüm nedenlerini içerir bu ölüm raporu ve belgesinin değerlendirilmemiş olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu iki adet vefat teminatından kaynaklanan alacaklarının bilirkişi raporu ile belirlenecek toplam miktarının şimdilik 50,00 TL’lik kısmını temerrüdün gerçekleştiği 20.09.2019 tarihinden itibaren temerrüt faizleri ile birlikte davalının davacılara ödemesine karar verilmesini ve ayrıca yargılama giderleri ile sair giderleri ve ücret-i vekaleti de davalının davacılara ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlık konusu alacak ile ilgili olarak; T.C. … Bankası A.Ş ile müvekkili şirket arasında imzalanan Grup Hayat Sigorta Sözleşmesi kapsamında sigorta ettirenin ilgili Banka olup, sigorta sözleşmesinden doğan hak ve alacakları talep etme hakkının da sigorta sözleşmesi uyarınca T.C … Bankası A.Ş’ olduğunu, davacılar murisinin kullanmış olduğu Tarımsal ve Konut Kredileri sonrasında, şirket ile banka arasında imzalanan Grup Kredi Hayat Sözleşmesi kapsamında sigorta kapsamına dahil edildiğini, bu sözleşmelerin “Teminat Kapsamı Dışında Olan Haller ve Özel Şartlar” başlıklı 11.2.3 maddesinde sağlık beyan formunda yer alan hastalıkların teminat kapsamı dışında bırakıldığını, sigorta talep ve sağlık beyan formunda sigortalı murise sorulan “Kalp hastalığına bağlı olarak herhangi bir ameliyat oldunuz mu?” şeklinde sorular sorulara “Hayır” cevabını verdiğini ve formda bu cevabın işaretlenerek imzalanmış olduğunu, TTK 1436. Maddesinde açıkça soru sorulmuş olması halinde sorulan sorular dışında kalan hususlara dair sigorta ettirene hiçbir sorumluluk yüklenemeyeceği belirtilmekle birlikte, kasten ve kötü niyetle önemli bir hususun saklanmasının ise istinai bir hal olarak madde metninde düzenlenmiş olduğunu, müvekkil şirketin münhasıran risk kabulüne bağlı olarak formda yer alan sorulara sigortalısına sormuş ve bu soruya da gerçeğe aykırı olarak hayır cevabı verilmiş olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek sureti ile teminat kapsamı dışında bıraktığı hastalıklara dair soru sorduğunu, sigortalının kapsama alınmadan evvel teminat kapsamı dışında bırakılan kalp hastalıklarına dair by-pass ameliyatı geçirdiği sabit olmakla, beyan edilmeyen hastalık ile vefat arasında doğrudan illiyet bağı mevcut olduğunu, bir an için beyan edilmeyen hususlar ile vefat arasında illiyet bağı bulunmadığı kabul edilse dahi beyan yükümlüğüne aykırılığın TTK 1435 ve 1436 maddeleri uyarınca gerçekleşmiş olup, sigorta bedelinin ödenemeyeceğinin ortada olduğunu, davacılara sorulması gereken temel hususun, sigortalı muris ile müvekkili şirket arasında geçerli bir sözleşme bulunup bulunmadığı, geçerli bir sözleşme bulunuyor ise sonuçları ile geçerli bir sözleşme mevcut değil ise sonuçları konusunda açıklama yaptırılması olduğunu belirterek davanın öncelikle husumetten reddine, alacak isteminin esastan reddine, tahkikat aşamasına geçilmesine karar verilmesi halinde delillerin toplanmasına ve bilirkişi incelemesine karar verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; tarımsal kredi sözleşmesi nedeniyle düzenlenmiş hayat sigorta sözleşmesi için murisin boçlarından arta kalan miktarın tespiti ile ödenmesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili, iki adet Kredi sözleşmesi gereği muris adına düzenlenen hayat sigorta poliçesinin murisin vefatı nedeniyle borçlardan arta kalan kısmının tespiti ile tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; sigorta ettirenin banka olup hak sahibinin banka olduğunu, krediye ilişkin tüm borçlar düşüldükten sonra kanuni varislere ödeme yapılabileceğini, ayrıca sigorta sözleşmesi uyarınca kalp hastalığına bağlı ameliyatın sigorta teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının bu konuda bildirim yükümlülüğüne aykırı davrandığını, by-pass ameliyatı geçirdiğini bildirmediğini, bu nedenle teminat kapsamı dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Tüketici mahkemesince tarımsal kredi yönünden dosya tefrik edilerek mahkememize gönderilmiştir. Davanın dayanağı hayat sözleşmesi olup ticari kredi sözleşmesi değildir. Davacıların miras bırakanı ise tüketici olup uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa kapsamında kalması nedeniyle Tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Ancak aynı konuda Tüketici mahkemesince de görevsizlik kararı verildiğinden olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Murisin tüketici konumunda olması nedeniyle Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan HMK 114/1-c ve 115 maddesi uyarınca görev nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Aynı konuda Tüketici Mahkemesince de görevsizlik kararı verilmiş olduğundan görev uyuşmazlığı nedeniyle HMK 21/c maddesi uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde dosyanın HMK 22/2 maddesi uyarınca Ankara BAM’a gönderilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
13/10/2022

Katip …

Hakim …