Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/221 E. 2022/920 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/221 Esas
KARAR NO : 2022/920

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesi ile özetle; davalının müvekkili kooperatife 1 pay sahibi olarak üye olduğunu, 2018 yılına kadar da daire borcunu düzenli olarak ödediğini, kooperatifin 29/06/2019 tarihli genel kurulunun 5. Maddesi ile ödenmeyen ek maliyet ve şerefiye bedelleri için %5 gecikme tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 30/06/2018 tarihli genel kurulun 5. maddesinde de A4, A3, A2 bloklarında borç bakiyesi olan üyelerin borçlarının tahsilatının görüşülerek, zamanında ödeme yapmayan ortaklara %2 gecikme cezası ödeneceğinin kabul edildiğini, müvekkili tarafından söz konusu borçların tahsili amacıyla davalıya 18/01/2021, 02/03/2021 ve 04/08/2021 tarihli ihtarnameler gönderilmiş ise de ödeme yapılmadığından Ankara …İcra Dairesinin … sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu, davalının hali hazırda kooperatif ortağı olması sebebiyle bu borçlardan sorumlu olduğuna tereddüt bulunmadığını, itirazın haksız olduğunu belirterek davanın kabulü ile davalının takibe itirazın iptaline, takibin aynı koşullarda devamına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile özetle; müvekkiline genel kurula çağrıların, ihtarnamelerin tebliğ edilmediğini, icra takibi ile haberdar olduğunu, takip talebinde daire borcunun borcun sebebi olarak gösterilmediğini, olmayan bir alacağın takip konusu yapıldığını, takip talebinde daire borcunun borcun sebebi olarak gösterilmediğini, olmayan bir alacağın takip konusu yapıldığını, daire borcu yönünden işlem başlatılmasına dair bir genel kurul kararı bulunmadığını, gecikme cezası/tazminatı adı altında bir alacak talep edilemeyeceğini, ek maliyet hesabının gerçek bir dayanağının olmadığını, yeniden tespitinin gerektiğini, genel kurul tutanaklarının noter onaylarının yapılmadığını, takip öncesi faizden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, takibin kötü niyetli olduğunu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını bildirerek davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kooperatif ortaklığından kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe yönelik itirazın iptali davasıdır.
Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir ( HMK m. 14/2).
Bu kapsamda dava dosyası incelendiğinde; davacı tarafından dava dilekçesi ile bildirilen adres ile dosyaya mübrez vekâletname, bilirkişiler tarafından incelenen kooperatife ait bilgi ve belgelerde kayıtlı birden farklı adresin varlığı nedeniyle oluşan tereddüt nedeniyle davacı kooperatifin dava tarihinde merkez adresinin tespiti için Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış, davacı vekiline de HMK’nın 31. maddesi kapsamında açıklamada bulunmak üzere süre verilmiş olup, gerek Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 30/11/2022 tarihli müzekkere cevabından gerek davacı vekilinin 13/12/2022 tarihli beyan dilekçesinden, davacı kooperatifin dava tarihi itibariyle muamele merkezinin “….ANKARA” olduğu ve davadan önce 23/08/2021 tarihli TTSG’de ilan edildiği, buna göre davacı kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin HMK.14/2’e göre bu dava yönünden kesin yetkili olduğu, Mahkememizin yetkisiz olduğu, açılan davada HMK 114/1-ç maddesinde düzenlenen “yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması” dava şartının bulunmadığı kanaatine varılarak, davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın HMK 14/2 maddesi yollaması ile HMK 114/1-ç, 115/2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-HMK’nın 20.Maddesi gereğince mahkememiz kararının Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, Kanun yoluna başvurulması halinde başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dava dosyasının yetkili mahkeme olan Ankara Batı Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.20/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸