Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/193 E. 2022/547 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/193 Esas
KARAR NO : 2022/547

DAVA : Sigorta (Sigortacının Aczinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2022
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Sigortacının Aczinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 05/10/2021 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle müvekkili aleyhine konulan 19/01/2022 tarih ve 172648 numaralı SİSBİS kaydının kaldırılması isteminin davalı idare tarafından reddedildiğini, ancak konulan SİSBİS kaydının haksız olduğunu, ilgili trafik kazasına ilişkin uyuşmazlığın Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 02/11/2021 tarih ve 2021/147593 sayılı kararı ile çözüldüğünü, konulan SİSBİS kaydı nedeniyle müvekkilinin maddi zarara uğradığını bildirerek, ilgili kaydının tedbiren teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatteyse belirlenecek teminat karşılığında dava sonuçlanıncaya kadar kaldırılmasına karar verilmesini, ilgili kararın iptaline karar verilerek SİSBİS kaydının kaldırılmasını talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm deliller toplanmış, poliçe ve hasar dosyası, trafik tescil bilgileri, SİSBİS kaydına ilişkin bilgi ve belgeler, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun …. Esas sayılı dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Dava, davacı aleyhine konulduğu bildirilen SİSBİS kaydının terkinine ilişkindir.
Kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve re’sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir. Davaya konu edilen SİSBİS kaydının dayanağı olan ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 32. maddesine dayanılarak hazırlanan, Yanlış Sigorta Uygulamalarının Tespiti Bildirimi Kaydı ve Bu Uygulamalarla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in, 11. maddesinde, sigorta şirketlerinin yanlış sigorta uygulaması şüphesi nedeniyle tazminat talebini reddettiklerinde durumu ilgiliye yazılı olarak bildirmek ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinde bu amaçla hazırlanan veri tabanına işlemek zorunda oldukları düzenlenmiş; verilerin kim tarafından silineceği hususunda ise mezkur yönetmelikte açık bir düzenleme yapılmadığı görülmüştür. Konuya ilişkin, Hazine Müsteşarlığı’nın 01/11/2017 tarihli 2017/12 sayılı Yanlış Sigorta Uygulamalarına İlişkin Genelgesinde ise, yanlış sigorta uygulamalarına ve sigorta suistimaline ilişkin veriler hakkındaki esaslar belirlenmiştir. Genelge’nin 3.4. maddesi uyarınca bu verilere ilişkin kaydın düzeltilmesine ilişkin başvuruların Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından 1 iş günü içerisinde kayda ilişkin değerlendirmeyi yapan kuruma (sigorta şirketine) güvenli elektronik ortamda iletileceği ve ilgili kurumca (sigorta şirketince) 7 iş günü içerisinde kayıt hakkında Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne gerekçeli açıklama yapılacağı, anılan kaydı oluşturan kurumun (sigorta şirketinin), bu açıklamanın yanında gerekçesini belirterek SİSBİS’teki kaydı silebileceği düzenlenmiş olup, 3.5. madde uyarınca da tesis edilen işlemin, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından başvuruna sahibine gerekçeli olarak iletileceği düzenlenmiştir. Tüm bu düzenlemeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde; SİSBİS kaydının, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından hazırlanan veri tabanına, ilgili sigorta şirketi tarafından işleneceği ve aynı kaydın ilgisinin başvurusu üzerine kaydı oluşturan sigorta şirketi tarafından terkin edileceği anlaşılmaktadır. Buna göre SİSBİS kaydının terkinine ilişkin davada ilgili kaydı oluşturan sigorta şirketine husumet yöneltilmesi mümkündür (Aynı yönde: İstanbul BAM 12. HD.’nin 13/02/2020 tarih ve 2019-1987/198 sayılı ilamı, Ankara BAM 26. HD.’nin 08/10/2020 tarih ve 2018-3124/1363 sayılı ilamı). Davacı, SİSBİS kaydının tutulduğu veri tabanını hazırlayan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin Hazine Müsteşarlığı’na bağlı olduğundan bahisle eldeki davayı davalı … Müsteşarlığı’na karşı ikame etmiş ise de Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Yönetmeliği’nin 1. maddesine göre Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 5648 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 31/B maddesinin birinci fıkrasına göre, Türkiye Sigorta, Resaürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde tüzel kişiliği haiz olarak kurulduğu açıkça düzenlenmiş olup ayrı bir tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine göre yönetilen Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin davalı … Müsteşarlığı’na bağlı olduğundan bahisle eldeki davada davalı … Müsteşarlığı’na husumet yöneltilmesine olanak bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında Hazine Müsteşarlığı’nın, gerek 5468 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 32. maddesi, gerekse Yanlış Sigorta Uygulamalarının Tespiti Bildirimi Kaydı ve Bu Uygulamalarla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 9. ve 12. hükümleri kapsamında konuya ilişkin düzenleyici işlemleri yürüttüğü anlaşılmakta olup yukarıda açıklanan düzenlemeler kapsamında SİSBİS kaydının işlenmesi veya terkini hususlarının da görev alanı içerisinde olmadığı görülmektedir. Sonuç olarak eldeki dava bakımından davalı … Müsteşarlığı’na husumet yöneltilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak son tahlilde davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın pasif husumet yokluğundan usulden REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Talep halinde davacının ve davalının artan avansının iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
28/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır