Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/178 E. 2022/461 K. 03.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/178 Esas
KARAR NO : 2022/461

DAVA : İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2022
KARAR TARİHİ : 03/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Kayseri ilinde mukim, ticaret ile uğraşan bir tacir olduğunu. Ticari işletmesi kapsamında işletme bünyesinde kullanılmak üzere davacıdan …. model bir kamyonet aldığını, İlgili kamyoneti Ankara’ya gelerek teslim aldığını, Ardından aracı ilgili harcamalar, vergi ödemeleri, K2 taşıt kartı ücreti, ücretli yol geçişlerini ödeyerek aracı Kayseri’ye götürdüğünü, Ancak alınan aracı bir ekspertiz kontrolünden geçirmek istediğini, …. isimli bağımsız ekspertiz firması tarafından 05.08.2021 tarihinde yaptırmış olduğu kontrolde aracın tavanının değişmiş olduğunun tespit edildiğini, Ardından emin olmak adına 06.08.2021 tarihinde … isimli bağımsız ekspertiz firması tekrar aracın tavanının değişmiş olduğu tespit ettiğini, söz konusu raporlar kapsamında aracın ayıplı olarak, tavanı değişmiş olmasına rağmen sıfır ve hatasız bir araç denilerek davacıya teslim edildiğinin anlaşıldığını. Davalı firma ile görüşmeler gerçekleştirildiğinde ise firma tarafından ayıp kabul edilerek TBK 227. Maddesinde belirtildiği şekliyle seçimlik hak kullanılarak aracın aynı marka model ve sıfır km olacak şekilde değişim sağlandığını, ancak bu değişim ivedi halde gerçekleştirilmediğini ve davacının ayıplı aracı, ayıbın benzer ürünü verilmesi ile giderilmesi safhasına kadar zorunlu harcamalarda bulunduğunu, Ankara …İcra Dairesi … E. Numaralı dosya ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz etmesi neticesinde takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın talebi üzerine davalı firma konuyu değerlendirmeye aldığını ve aracı yenisi ile değiştireceklerini kendisine bildirdiğini, yine davalı firma davacı tarafa sıfır araç teslim edilene kadar mağdur olmaması açısından halihazırda kendisinde bulunan aracı kullanabileceğini bildirdiğini, karşı tarafın kabulü her iki tarafın imzalamış olduğu Tahhütname tutanağı düzenlendiğini, ancak davacı aracı firmadan teslim almadan gittiğini, daha sonra yeni sıfır km araç geldiğinde davalı ile davacı arasında sulh ve feragat protokolü imzalandığını ve akabinde yeni aracın devir işlemleri sonlandırıldığını, davacının tacir sıfatını taşımadığını. TTK da bahsedilen basiretli tacir sıfatına uygun hareket etmediğini, Taraflar arasında imzalanan Sulh ve feragat sözleşmesi gereği davalının herhangi bir tazminat ve masraf adı altında bir hak ve alacak talep etmeyeceğini kabul etmiş ve davalıya ibra ettiğini, davacı taraf dava dilekçesinde Sulh ve Feragat sözleşmesini ticari hayatını sekteye uğratmamak açısından imzalamış olduğunu bildirdiğini, ancak bu sözleşme imzalanmadan çok önce aracın değiştirileceği ve yine bu süreçte mağdur olmaması açısından aracı kullanabileceğinin davacıya bildirildiğini, davacı tarafın ticari hayatının sağlıklı şekilde devam etmesi için davalının elinden gelen gayreti gösterdiğini, davalının müşteri memnuniyeti kapsamında davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği aracı kullanabileceğini kendisine bildirdiğini davacının bunu yapmak yerine aracı kullanmaktan vazgeçip kendi işlerinde araç kiralama yolunu seçtiğini, Hali hazırda davacının elinde işlerinde kullanabileceği bir araç varken onu kullanmayıp araç kiralama yoluna gitmesi ve bu kiralama ücretini davalıya fatura etmesi kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava ticari araç satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptaline yöneliktir.
Davacı tarafından davalıdan 0 kilometre … plakalı aracın satın alındığı, alım sonrasında aracın tavanının değişmiş olduğunu anlaşılması üzerine davalı satıcı tarafından araçtaki ayıbın kabul edilerek davalı yan tarafından değiştirildiği uyuşmazlık konusu değildir, taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının ayıplı ifa nedeniyle uğradığı zararları isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
TBK 227.maddesinde “…Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır….” hükmü bulunmaktadır.
Eldeki davada taraflar arasında … plakalı aracın satımı hususunda akdedilen sözleşme sonrasında aracın ayıplı çıktığı ve davacının ayıpsız benzeri ile değişim hakkını kullandığı ve davalı tarafından da aracın ayıpsız benzeri ile değiştirildiği anlaşılmaktadır, yine taraflar arasında akdedilen 18.12.2021 tarihli “SULH ve FERAGAT PROTOKOLÜ” ile protokolün 6. Maddesinde “… … plakalı … şasi numaralı aracı, araç iade işlemleri veya şikayet konusu talepleriyle ilgili olarak … … veya … …’ın diğer Yetlili Satıcıları/Servisleri aleyhine dava açmayacağını, tazminat talebinde bulunmayacağını, açılmış bir dava mevcut ise bu davalardan ve her türlü takiplerden gayrıkabili rücu olmak üzere feragat ettiğini, … … ve diğer yetkili servis ve bayileri her türlü sorumluluktan ibra ettiğini beyan ve kabul eder…” şeklinde madde bulunmakta olup, bu madde ile davacının davalıyı araçtan kaynaklanan ve dava konusunu oluşturan zarar kalemlerine yönelik olarak ibra ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından iş bu ibra sözleşmesinin irade bozukluğu hali ile imzalandığı iddia edilmediği gibi, davacı tarafından zarar kalemi olarak sunulan belgelerdeki tarihler ise yine ibra sözleşmesi tarihinden öncesine aittir. Yine her ne kadar davacı tarafından TBK 221. madde gereğince satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise ayıptan sorumluluğunu kaldıran ve sınırlayan her anlaşma kesin olarak hükümsüzdür maddesine dayanılmış ise de, iş bu maddenin ancak satım sözleşmesinin kurulumunda ve ayıbın ortaya çıkmasından önce sözleşmede kararlaştırılması halinde geçersiz olacağı, eldeki davada ise davalının ayıbın ortaya çıkmasından sonra 18.12.2021 tarihli “SULH ve FERAGAT PROTOKOLÜ davalının ibra edildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan toplam 232,79 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 152,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.