Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/169 E. 2022/712 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/169 Esas – 2022/712
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/169 Esas
KARAR NO : 2022/712

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket, müşterisi olan davalı şirkete, 30.11.2020 tarihinden itibaren satış yaptığını, satış bedelleri açık hesap usulü tahsil edildiğini, açık hesabın yapılan ürün satışına istinaden satış bedellerinin hemen alınmadığı, zaman içerisinde yapılan tahsilat miktarlarının düşülmesi sonucu bakiye borcun kaldığı, ticari hayatın devamı için müşteriye tekrar satış yapılan malzemelerin alacak hesabına kaydedildiği bir ticari uygulama olduğunu, Yargıtay kararlarında ise açık hesap ilişkisi, “önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur.” şeklinde tanımlandığını, davacı şirket 30.11.2020 tarihinden 31.12.2021 tarihine kadar davalı şirkete toplam 85.296,20 TL değerinde malzeme sattığını, davalı ise bunun karşılığında 72.010,00 TL ödeme yaptığını, 31.12.2021 tarihi itibariyle bakiye borç 13.286,20 TL olduğunu, Davalı ile açık hesap ilişkisini devam ettirmek istemeyen davacının ödeme yapılması ve bakiye borcun kapatılması hususunda davalı ile şifahi görüşmeler yapmış ancak sonuç alamadığını, Bunun üzerine Ankara …İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalı icra takibine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sindan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davası haksız ve kötü niyetli olup davalı şirket’in davacıya ödenmemiş herhangi bir borcunun söz konusu olmadığını, Taraflar arasında sözleşmesel ilişki mevcut olmakla birlikte davalı şirket, sözleşme kapsamında ve sözleşmeye sadık kalınarak kendisine teslim edilen tüm malların bedelini ödediğini, Kendisine teslim edilmeyen mallar için ödeme yapmasının düşünülemeyeceğini, Davacının da belirttiği üzere, taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu ve sipariş edilmesine ve hatta faturada yazılmasına rağmen bazı ürünlerin sonradan teslim edilmesi, bazılarının ise hiç teslim edilmemesi olabildiğini, Davacı davaya konu ettiği tüm malları eksiksiz ve sözleşmeye uygun teslim etmediği gibi, bazı malların fiyatını sözleşmeye aykırı surette arttırdığını ve haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, Davacının iddia ettiği alacağın, davalının eksik ödemesi olmasından değil, davacının fatura kalemlerini “şişirmesi”, arttırması ve teslim etmediği ürünlerin bedelini talep etmesinden kaynaklandığını, davacı, haksız ve kötü niyetli olarak takip başlattığından, davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce bilirkişiden alınan 18/07/2022 tarihli raporda özetle; “Her iki yana ait ticari defterlerde 2020 yılı ile ilişkili kayıtların birbirlerini doğruladığı, 2021 yılına ilişkin ticari defterlerin ise usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, 09.02.2022 olan icra takip tarihi itibariyle; Davacı şirkete ait ticari defterlerde davalı şirketten 13.286,20.-TL bakiye alacak kaydı, Davalı şirkete ait ticari defterlerde ise davacı şirkete 72.262,70 TL bakiye borç kaydı tespit edilmiş olup, ticari defterlerdeki uyuşmazlıkların; Davalı şirket kayıtlarında 13.900,00.-TL ödeme tutarının davacı şirket ticari defterlerinde 83.787,00.-TL olarak kabul edilmesi, (Bu Tutar Davacı Yan Ticari Defterlerinde Kayıt ve Kabul Edildiğinden Hesaplamada ödeme/tahsilat miktarının 83.787,00.-TL olarak değerlendirmeye alınması gerekmektedir.) Davacı şirket kayıtlarında yer alan; 13.03.2021 Tarih EAR202100000000068 nolu 3.510,50.-TL ve 22.03.2021 Tarih EAR202100000000077 nolu 7.400,00.-TL tutarlı 2 adet davacı şirket e – faturalarının Gelir İdaresi Başkanlığı e-fatura Portal Sistemi üzerinden davalı şirkete gönderildiği ve 8 günlük itiraz süresi geçmiş olduğu halde, davalı şirket kayıtlarında yer almaması hususlarından kaynaklandığı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın ödenmesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Ankara …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında takip alacaklısının davacı, borçlusunun davalı olduğu, 13.286,20 TL asıl alacak 320,23 TL işlemiş faizin talep edildiği, takibin dayanağının ise faturaya dayalı açık hesap borcu olarak gösterildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; taraflar arasında satış sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkinin bulunduğu ve açık hesap şeklinde ilerlediği, davacı şirket defterlerinin incelenmesinde 12 adet fatura toplamı 97.973,20 TL tutarındaki faturalardan doğan alacağa karşılık toplamda 89.787,00 TL tahsilatın yapıldığı, davalı ticari defterlerinde ise, davacı tarafından düzenlenen 12 adet faturadan 10 adedi olan toplamda 86.162,70 TL tutarındaki faturaların defterlerine kayıtlı olduğu, ve toplamda 72.262,70 TL davacıya bakiye borç kaydının göründüğü, davacı şirket kayıtlarında yer almasına rağmen davalı kayıtlarında yer almayan 13.03.2021 tarihli 3.510,50 TL ve 22.03.2021 tarihli 7.400,00 TL bedelli faturaların ise davacı tarafından davalıya gönderilmesine rağmen süresi içerisinde itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Yine davalı tarafından satışa konu emtianın teslim edilmediği iddia edilmiş ise de, kayıtlı ve süresinde iade edilmeyen faturalardan dolayı emtianın teslim alınmadığını ispat yükü davalı üzerinde olduğu ve teslim alınmadığının da ispat edilemediği anlaşıldığından davanın kabulüne, davadan önce davalının temerrüte düşürülmediği anlaşıldığından faiz talebinin reddine, alacağın likit olması nedeniyle de inkar tazminatının kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 13.286,20 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-2.657,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 907,58 TL harçtan peşin alınan 158,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 748,71 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 158,87 TL peşin harç olmak üzere toplam 239,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 42,50 TL tebligat ve müzekkeri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.042,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/10/2022