Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/162 E. 2023/180 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/162 Esas
KARAR NO : 2023/180

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … ile Merkez ilçesi …. Mahallesi …. … inşaatları ve alt yapı ve çevre düzenleme işi kapsamında mermerit mutfak tezgahı yapım işi konusunda anlaşma sağlandığını, yapılacak olan imalat toplamı … bloktaki mermerit tezgah yapımından ibaret olduğunu, her blokta … daire sığınak ve … tane kapıcı dairesinden oluştuğunu, işin eksiksiz tamamlanarak teslim edildiğini, davalı şirket tarafından metretül fiyatı KDV dahil 443.916 TL ödeme yapması gerekirken yapılan ödemelerden sonra davalı şirketin yapması gereken 122.000,00 TL bakiye kalan kısma ilişkin ödemenin yapılmaması ve arabulucuya başvurulup arabuluculuğunun sonuçsuz kalması sonucu eldeki davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu bildirerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yapmış olduğu sözleşmeyle …ye karşı … ili … … İnşaatı işi yapımını üstlendiğini, davalı taşeronun mermerit mutfak tezgahlarının yapım işini üstlendiğini, ancak davacı tarafından yapılan imalatta zamanla mermeritte çatlaklar oluştuğunu, yapılan incelemede çatlakların giderilemez olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından giderileceği savunulmuş ise de giderilmediğini, işin ayıplı olduğunu, bu bağlamda müvekkilinin borçlu olmaktan ziyade alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri, dava dışı iş sahibi …ile davalı arasındaki ana sözleşme ile kabul tutanakları dahil tüm kayıtlar celp edilmiş, mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişiler eliyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
… Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nden istinabe ile mahallinde keşif yapılmak suretiyle üç kişilik inşaat mühendisi bilirkişi heyetince düzenlenen 06/10/2022 tarihli raporda özetle; “davalı ve davacı arasında “… İli Merkez İlçesi … inşaatları ve alt yapı ve çevre düzenleme işi” kapsamında yapılan mermerit mutfak tezgahı imalatının 541,20 metre tülünün hatalı ve kusurlu olduğu tespit edilmiş olup; hatalı ve kusurlu imalatın dava tarihi itibari ile resmi birim fiyatları kullanılarak, sözleşme yılındaki resmi birim fiyatlar üzerinden davalılar arasında imzalanan sözleşmeden hesaplanan tenzilat oranı da göz önüne alınarak, dava tarihi itibari ile hatalı ve kusurlu imatatların toplam tutarının 241.836.10 TL olarak hesaplandığı” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın tevdi edildiği mali müşavir, inşaat mühendisi ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetince düzenlenen 25/01/2023 tarihli raporda özetle; “Davacı taşeronun yüklemindeki işi; geçici kabul ile kesin kabul arasında eksiklik ve hataları gidererek tamamlamış olduğu görünmekle birlikte, … Mahkemesi’nin görevlendirdiği bilirkişilerin sunduğu rapora göre tam ve eksiksiz olarak tamamlamamış olduğunun, ortaya çıktığı, Yüce Mahkeme, davacının işini tam ve eksiksiz yapmış olduğu kanaatine varırsa, davacının davalıdan bakiye alacağının 443.916,00 TL – 323.289,06 Tl = 120.626,94 TL olacağı, Yüce Mahkeme, davacının işini tam ve eksiksiz yapmamış olduğu kanaatine varırsa, davalının davacıdan talep edebileceği eksik ve kusur bedeli, sözleşme fiyatlarıyla, 190 TL/m x 541,20 m x 1,18 =121.337,04 TL (KDV dahil) olacağı,…” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalının yüklenimindeki … ili Merkez ilçesi … … inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi kapsamında mermerit mutfak tezgahı yapılması işine dair birim fiyatlı eser sözleşmesi kapsamında akdi ilişkinin kurulduğu konusunda niza bulunmamakta olup davacı taşeron özetle, taraflar arasındaki sözleşme kapsamına işin sözleşmeye uygun olarak tamamlandığını, bakiye iş bedelinin ödenmediğini bildirmiş, davalı yüklenici ise özetle, davacı tarafından montajı yapılan imalatta zamanla bozulmalar, mermeritte çatlaklar oluştuğu, gizli ayıplı imalatın davacı tarafından düzeltilmediği savunularak davanın reddi istenmiştir. … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nden istinabe ile alınan ve mahallinde keşif sonrasında düzenlenen 06/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından imal edilen tezgahlarda genel olarak çatlak oluşması ile su birikmesi, kayma, kesim hatası gibi hatalı ve kusurlu imalatın tespit edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.o maddesi kapsamında davacı taşeron, geçici kabulden kesin kabule kadar 1 yıl sürede garanti taahhüdünde bulunmuştur. Kural olarak eser sözleşmelerde iş sahibi teslimden itibaren açık ayıplardan makul sürede muayene ve ihbar, gizli ayıplarda ortaya çıkmasından itibaren derhal ihbarda bulunmak zorunda ise de garanti olması halinde yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içerisinde bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi peşinen kabul ve taahhüt etmiş olduğu kabul edilmektedir (…). Dosya kapsamı ile dava dışı…’den celp olunan bilgi ve belgelerden, işin 21/03/2021 tarihi itibar alınmak suretiyle ancak geçici kabulünün yapıldığı ve davanın da garanti süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla dava tarihinde davacının eksik ve ayıpları giderim yükümlülüğünün devam ettiği sabittir. Davacı, aşamalardaki beyanlarında ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, müvekkili tarafından mermerit malzemelerinin şantiyeye taşındığını, ancak mutfak dolaplarının hazır olmadığının görüldüğünü, bunun üzerine davalı taraf yetkililerince malzemelerin açık alandaki şantiye sahasına konulmasının söylendiğini ve müvekkilinin de malzemeleri oraya bırakmak zorunda kaldığını, bu nedenle tezgahların korumasız alanda uzun süre beklediğini, bu sürede mevsimsel koşullar nedeniyle yaşanan termal şok nedeniyle malzemelerde mikron seviyesinde çatlakların oluşabileceğini, ortada ayıp var ise dahi ayıbın oluşmasında muhafaza koşullarının da değerlendirilmesi gerektiğini, imalatın hasarsız teslim edilip daire sakinlerinden tutanak da alındığını savunmuştur. Ne var ki, TBK’nın 472/3. maddesi, yüklenicinin uyarı görevini düzenlemiş olup buna göre; eser meydana getirilirken, işsahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici bu durumu hemen işsahibine bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur. Davacı tarafından, imalat konusu mermerit tezgahların açık havada muhafaza edilmesi halinde zarar görebileceği savunulurken ve bu şekilde bir uyarı yapıldığı ileri sürülmesine rağmen varlığı yasal delillerle kanıtlanamamıştır. Bu itibarla, TBK’nın 472/3. madde hükmü de nazara alınarak, 25/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda yer alan, davalının da malzemelerin açık havada muhafaza edilmesine izin vermesi sebebiyle kusurlu olduğuna dair değerlendirmeye mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı tarafından işin hasarsız teslim edildiğine dair daire sakinlerinden tutanak alındığı savunulmuş ise de, gerek mahallinde yapılan keşif sonrasında tutanak düzenlenen dairelerde de raporda belirtilen ayıpların ortaya çıktığının tespit edilmesi gerek bu tutanakların, dava dışı üçüncü kişilerle düzenlenip davalının taraf olmadığı ve her zaman temini de mümkün olduğu değerlendirildiğinden mahkememizce tek başına itibar edilmesi uygun bulunmamıştır. Sonuç olarak, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 25/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile de ortaya konulduğu üzere, davacı tarafından yapılan imalatta tespit edilen ayıplar nazara alındığında davacının bakiye iş bedeli alacağının bulunmadığı anlaşılmakla, haklılığı kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan toplam 1024,65 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 844,75‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği …. tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan …Ücret Tarifesinde belirtilen …ücreti karşılığı olan 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Talep halinde davacının ve davalının artan avansının iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
21/03/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸