Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/158 E. 2023/89 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/158 Esas – 2023/89
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2022/158 Esas
KARAR NO : 2023/89

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.06.2019 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Ankara ilinde dört şeritli yol olan Atatürk Caddesine 30. sokak üzerinden gelip caddede üçüncü şeride doğru çıkmıştır. … plakalı araç üçüncü şeride doğru sağa yanaşmak isterken Atatürk Caddesinden Kızlar Pınarı Cadde istikametine doğru en sağ şeritte giden davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motorlu bisiklete aracın sağ yan kısmı ile çarptığını, çarpmanın etkisi ile davacının ve motorlu bisikleti sağa savrulduğunu ve sağ şeritte ilerleyen dava dışı … Plakalı minibüsün arka kısmına çarparak durabildiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü olan Davalı …’ın kural ihlali yaparak KTK 53/1-b maddesini ihlal ettiğini, … Plakalı motorlu bisiklet sürücü davacı ise kural ihlali yapmadığının tespit edildiğini, Kazaya sebebiyet veren … plakalı araç, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nde … poliçe numaralıyla Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigorta Poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden karşılanması amacıyla 22.12.2021 tarihinde yazılı başvuruda bulunulduğunu, ödeme yapılabilmesi için tüm evraklar davalı şirkete teslim edildiğini, ancak 28.01.2022 tarihinde davalı sigorta şirketine yapılan bu yazılı başvuruya karşı sigorta şirketi olumsuz cevap verdiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; Geçici iş göremezlik tazminatı için 500,00 TL, Sürekli iş göremezlik tazminatı için 1.000,00TL, Ulaşım giderleri için 100,00 TL olmak üzere toplam 1.600,00 TL maddi tazminatın, davacının uğramış olduğu psikolojik sıkıntı ve üzüntü nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminatı Davalı sürücüden kaza tarihinde itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalının sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, Yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, davalının ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, Bunun için öncelikle kazada araçların kusur durumunun tespiti gerektiğini, öncelikle sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmediklerini, ancak her halükarda kazaya karışan tarafların müterafik kusurunun dikkate alınmasını talep ettiklerini, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacının iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınması, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını talep ettiklerini, 20.03.2020 Tarihli 31074 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar Tebliğinin 4. Maddesi ile; Aynı Genel Şartlar’ın C.7. Sigortacıya Başvuru Ve Yetkili Mahkeme başlıklı maddesi; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce Ek:6’da belirtilen tazminat ödemelerinde istenecek belgelerin tamami ile birlikte ilgili sigortacıya yazılı başvuruda bulunması gerekmektedir” şeklinde değiştirildiğini, Davacı tarafça T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Şehir Hastanesinden alınan 17.01.2022 tarihli Erişkinler için terör, kaza ve yaralanmaya bağlı durum bildirir sağlık kurulu raporunda, davacının taleplerine bağlı trafik kazasından kaynaklı engel oranı %0 olarak tespit edilmiş olduğunu ve bu kapsamda trafik kazasından kaynaklı tazminat talepleri ile uygun illiyet bağı kesilmiş bulunduğunu ve davacının poliçe kapsamında talep edebileceği maluliyet tazminatı söz konusu olmadığını davacının tazminat talebi reddedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun yapılan tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce Gazi Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 05.09.2022 tarihli raporda özetle; “…’nın 13.06.2019 tarihinde maruz kalmış olduğu yaralanma nedeniyle; 90 (doksan) gün süre ile geçici iş görmezlik halinde kaldığı, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri gereğince vücut genel çalışma gücünden %11 (yüzde onbir) (A cetveli, I Liste-Göz Arızaları, AŞN:69 Bir gözün hareketsizliğine ve çift görmesine neden olan göz kaslarının sekel halindeki parağisi, AAÖ41 B. cetveli MGN:10, C. Cetveli:B, D. Cetveli:12 (hastanın klinik durumu değerlendirilerek 47 olan puanın 1/4’ü alınmıştır), E Cetveli:11) oranında kayba neden olduğu, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri gereğince, Görme Sistemi, Diğer Yapısal ve Fonksiyonel Kusurlar, 2. Diplopi tali bakış sırasında oluyor ve baş pozisyonu yoksa, Engel Oranı:10, hükmü kullanılarak %10 (yüzde on) oranında kaybetmesine neden olduğu, 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri gereğince malül olmadığı, 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümleri gereğince, %10 (yüzde on) NOT: 410 (yüzde on) oranı, Görme Sistemi, Diğer Yapısal ve Fonksiyonel Kusurlar, 2. Diplopi tali bakış sırasında oluyor ve baş pozisyonu yoksa, Engel Oranı:10, hükmü kullanılarak elde edilmiştir.) oranında kaybetmesine neden olduğunu bildirir rapordur.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce kusur ve aktüer bilirkişi heyetinden alınan 10.10.2022 tarihli raporda özetle; “kusur yönünden davalı sürücü …’ın %80 oranında, davalı sürücü …’nın %20 oranında ve dava dışı sürücü …’ın ise kusurun bulunmadığı tespit edilmiş, tazminat yönünden Geçici iş Göremezlik tazminatı %100 maluliyet üzerinden, sürekli iş göremezlik tazminatı ise %10 engellilik oranı üzerinden hesaplanmıştır. hesaplanan maddi tazminatından davacının %20 kusuru tenzil edilmiştir. delillerin ve hukuksal durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dosya kapsamı evraka göre davacıların gerçek zararı 226.164,96 TL’dir.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 30.11.2022 tarihli ek raporda özetle; “kusur yönünden davalı sürücü …’ın %80 oranında, davalı sürücü …’nın %20 oranında ve dava dışı sürücü …’ın ise kusurun bulunmadığı tespit edilmiştir. Kusur oranlarında bir değişiklik olmadığı tespit edilmiş, tazminat yönünden Geçici iş Göremezlik tazminatı %100 maluliyet üzerinden, sürekli iş göremezlik tazminatı ise %10 engellilik oranı üzerinden hesaplanmış olup, bu yönde hesap raporunda herhangi bir hata bulunmamaktadır. Hesaplanan maddi tazminatından davacının %20 kusuru tenzil edilmiş olup, kusur oranlarında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Geçici iş göremezlik süresi 90 gün olarak hesaplanmış olup, hesap raporunda bu yönde de herhangi bir hata bulunmamaktadır. Delillerin ve hukuksal durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dosya kapsamı evraka göre davacının gerçek zararı; Davacının kendisi ve çocuğu için %57,5 oranında AGİ’nin dikkate alınması halinde 226.164,96 – TL, Davacının sadece kendisi için %50 oranında AGİ’nin dikkate alınması halinde ise 226.164,96-TL – 147,70 = 226.017,26-TL’dir.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 25/01/2023 tarihli ek raporda özetle; “davalı sürücü …’ın %80 oranında, davalı sürücü …’nın %20 oranında ve dava dışı sürücü …’ın ise kusurun bulunmadığı tespit edilmiştir. Kusur oranlarında bir değişiklik olmadığı tespit edilmiş, tazminat yönünden Geçici iş Göremezlik tazminatı %100 maluliyet üzerinden, sürekli iş göremezlik tazminatı ise %10 engellilik oranı üzerinden hesaplanmış olup, bu yönde hesap raporunda herhangi bir hata bulunmamaktadır. 13.06.2019 – 31.12.2021 tarihleri arasındaki asgari geçim indirimi davalının itirazına ve dosyada konu ile ilgili resmi belge olmaması sebebiyle sadece çalışanın kendisi olarak %50 oranında dikkate alınmış olup, 01.01.2022 tarihinden itibaren asgari geçim indirimi uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır. Hesaplanan maddi tazminatından davacının %20 kusuru tenzil edilmiş olup, kusur oranlarında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Geçici iş göremezlik süresi 90 gün olarak hesaplanmış olup, hesap raporunda bu yönde de herhangi bir hata bulunmamaktadır. Davacı vekilinin talebi ve Yargıtay’ın hükme en yakın asgari ücretin dikkate alınması yönündeki içtihatlarına istinaden 2023 yılı asgari ücreti dikkate alınarak aktüer hesap raporu düzenlenmiştir Delillerin ve hukuksal durumun takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dosya kapsamı evraka göre davacının gerçek zararı 341.328,64 TL’dir.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş olup davalı …’a ait … plakalı aracın 07.02.2019-2020 tarihleri arasında davalı sigorta şirketince zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, dava öncesinde ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Ankara 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/819 Esas numaralı dosyası dosya içerisine celp edilmiş olup davalı … hakkında davacıyı taksirle yaralama suçundan dolayı kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde; kaza tarihi olan 13.06.2019 tarihinde davalı sürücü …’ın davalı sigorta şirketince zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracı ile Ankara İli Çankaya İlçesi Subayevleri Mahallesi Atatürk Caddesi ile 30. Sokağın kesişiminde iken yolun sağ şeridine yaklaşmak istediği sırada geriden gelen ve davacının sevk ve idaresinde bulunan motorsiklet ile çarpıştığı, 30. Sokaktan Atatürk Caddesine bağlantı noktasında ana yol veya tali yol şeklinde herhangi bir işaretlemenin bulunmadığı, kazanın meydana gelmesinde davacının hızını kavşak şartlarına uygun olarak azaltmadığı etkili fren tedbirine başvurmadığı ve hızını azaltmaması nedeniyle meydana gelen kazada tali kusurlu, davalı …’ın ise aracı ile seyir halinde iken tek yönlü sokaktan dört şeritli yola çıkmak isterken yolun tamamen boşalmasını beklemeden kontrollü davranarak geçmemesi nedeniyle asli kusurlu olduğu kanaatine varılarak bilirkişi raporundaki kusur değerlendirilmesine yer alan bu hususlara iştirak edilmiştir.
Yine zararın artmasında davacının da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, TBK’nun 52. maddesinde düzenlenmiş olup, belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilecektir. Mahkememizce yapılan müterafık kusur değerlendirmesinde kaza anında motorsiklet kullanan davacının kask takmadığının dosya kapsamında sabit olması maluliyete ilişkin olarak alınan Gazi Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 05.09.2022 tarihli raporda davacıda meydana gelen maluliyetin kafa bölgesindeki travmadan kaynaklı olarak görme sistemine bağlı olduğu anlaşıldığından, meydana gelen yaralanma ile kask takmamaya arasında illiyet bağı olduğu kabul edilerek tazminat miktarı üzerinden %20 oranında indirim yapılmıştır, kaza sonrasında ameliyat geçiren davacının ise hayatın olağan akışına göre 100,00 TL ulaşım giderinin dosya kapsamına uygun olduğu kabul edilmiştir.
Manevi tazminat isteminin değerlendirilmesinde ise; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2020/181 Esas, 2022/1810 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “…6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yargıtay’ın 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden, hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hâkim; Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözeterek, hukuk ve adalete uygun hak ve nesafet kurallarına göre uygun miktarda tazminat takdir etmesi gerekmektedir. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların değerlendirilmesi gerekir. Hakim manevi tazminata hükmederken; tarafların kusur durumu, kusur derecesi, ekonomik ve sosyal durumları, zarar ile olay arasındaki illiyet bağı, yaralanma halinde yaralanmanın kaza sonucu meydana gelmiş olması, maluliyet varsa oranı, iyileşme süresi, tedavi süresi ve tedavi süresince yapılan işlemler, varsa ameliyatlar, ölüm halinde kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunması, olayın tarihi, olayın ağırlığı, olay tarihindeki paranın satın alma gücü, davacı sayısı gibi hususlar dikkate alınarak davacılar için zenginleşme, davalılar için yoksulluğa neden olmayacak şekilde belirlenmelidir….” şeklinde olup dosya kapsamındaki delillerden anlaşılacağı üzere, davalı …’ın kusur durumu, kaza sonrasında 17.06.2019 tarihinde geçirdiği ameliyat, 90 gün süre olacak şekilde iş göremez şekilde kalması kaza sonrasında devamlılık arz edecek şekilde görme kaybı yaşaması, paranın kaza tarihindeki satın alma gücü nazara alındığında hükmolunan tazminatın tarafların sosyal ve ekonomik seviyelerine uygun olması ile davacıda manevi tatmin yaratabilecek seviyede olması hususları ve davacının müterafık kusuru nazara alındığında 40.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, faiz başlangıcı yönünden ise davalı … yönünden haksız fiil tarihi, davalı sigorta şirketi yönünden ise davalıya yapılan başvurunun 23.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği 8 iş günün eklenmesi ile temerrütün 05.01.2022 tarihinde gerçekleştiği anlaşılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile;
Geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminat toplamı 273.062,92 TL ile 100,00 TL ulaşım gideri tazminatı toplamı 273.162,92 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, alacağa davalı … yönünden 13.06.2019, davalı … Sigorta AŞ yönünden ise 05.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 40.000,00 TL tazminatın davalı …’dan tahsili ile alacağa 13.06.2019 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3- a) Maddi tazminat alınması gereken 18.659,76 TL harçtan 176,24 TL peşin harç, 1.160,70 TL ıslah harcının toplamı olan 1.336,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 17.322,82 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
b) Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 2.732,40 TL harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 176,24 TL peşin harç, 1.160,70 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.417,64 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 385,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.385,75 TL’nin davanın kabul red oranına göre 2.708,60 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat miktarı yönünden 41.242,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7- a) Red edilen maddi tazminat miktarı yönünden 10.906,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
b) Kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin üzerilerinde bırkılmasına
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … Sigorta AŞ vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/02/2023

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.