Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/112 E. 2023/80 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/112 Esas
KARAR NO : 2023/80

HAKİM : …

KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında … Müdürlüğü 2021/18848 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde, davalı borçlunun takibe itirazlarının haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, iptalinin gerektiğini, takip konusu olan alacağın taraflar arasında akdedilmiş olan 16/07/2019 tarihli … Sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişkiye dayandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davalının …, …, … ve Kalkınma Ajansları destek programları kapsamında sağlanan fon ve projelerde yer alması amacı ile davacı tarafından verilecek danışmanlık hizmetine ilişkin koşulların düzenlendiğini, davacının sözleşmede belirlenen tüm edim yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve sözleşmede belirlenen kapsamda davalıya verilen danışmanlık hizmeti sayesinde davalının … Tasarım Ürün Geliştirme Projesi ve … Yurt Dışı Pazar Programı kapsamında fon/ hibeyi almaya hak kazandığını, bu projelerin hibe almaya hak kazanması sebebi ile davacı tarafından sözleşmeye göre hak etmiş olduğu başarı primi alacaklarına istinaden 13/12/2021 tarihli … no.lu ve …. no.lu faturaların düzenlendiğini, ancak davalı tarafça bu faturaların iade edildiğini ve ödenmediğini belirterek davanın kabulünü, davalı-borçlunun … Müdürlüğü 2021/18848 E. dosyasında takibe, borca, asıl alacağa, ferilerine, faize, vekalet ücretine, itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalı-borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 16/07/2019 tarihinde davalı şirketin …, …, … ve Kalkınma Ajanslarının destek programları kapsamındaki hibe, kredi ve teşviklerden yararlanması amacıyla hibe/destek danışmanlık hizmet alım sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin ücretlendirmeye ilişkin 6. maddesine göre müvekkili şirketin Temel Danışmanlık Hizmet Bedeli olarak 24.000 TL + … ve hazırlanan projenin hibe almaya hak kazanması durumunda hak kazanılan hibe tutarının %5 + … tutarındaki başarı primini danışmana ödeyeceğinin düzenlendiğini, 12 aylık hizmet süresi için Temel Danışmanlık Hizmet Bedeli olan 24.000 TL + … davalı tarafından davacı danışmana ödendiğini, sözleşmede kararlaştırılan 12 aylık hizmet süresince davalıya herhangi bir destek kazandıramamış olan davacı danışmanın %5 + … tutarındaki başarı primine hak kazanamadığını, 12 ayın sonunda sözleşmenin 6. maddesi uyarınca karşılıklı anlaşılarak 1 yıl boyunca davacı-danışmanın davalıya ücretsiz hizmet verdiğini, 16/07/2021 tarihinde taraflar arasındaki işbu sözleşmenin sona erdiğini, davalı ile davacı taraf arasındaki sözleşme devam ederken, 27/01/2020 tarihinde …’in “Yurt Dışı Pazar Destek Programı” ve 06/04/2020 tarihinde …’nın “Tasarım ve Ürün Geliştirme Projeleri” adlı 2 farklı projeye başvurulduğunu, davalı şirket ile davacı taraf arasında akdedilmiş olan ilgili sözleşme sona erdikten sonra sırasıyla 23/09/2021 ve 15/09/2021 tarihlerinde ilgili kurumlardan davalıya verilecek desteğe ilişkin onay çıktığını ve davalının işbu 2 proje kapsamında çeşitli şartları sağlaması durumunda desteklenmesinin uygun görüldüğünü, fakat davalının bu iki projeye başvurma tarihleri ile onay tarihleri arasındaki süreçte mücbir sebep ve değişen hayat koşulları neticesinde şartları sağlayamadığı için bu iki projeden faydalanamadığını, herhangi bir destek alamadığını, başvuru ile onay tarihleri arasındaki fahiş sürenin ticaret hayatında kabul edilebilecek bir tarafı olmadığını, ithalat ve ihracat alanlarında faaliyet gösteren davalı için askıda geçen sürede küresel çapta pandeminin baş gösterdiğini, ithalat ve ihracat hacimlerinin düştüğünü, imalatta kullanılan malzemelerin maliyetlerinin katlanarak arttığını, yaşanan tüm olumsuzluklar neticesinde davalı şirketin, projelerin başlangıçtaki koşullarından uzaklaştığını, proje gereksinimlerini karşılayamayacak duruma geldiğini, gelinen bu durumda davalı şirketin bir kusurunun olmadığını, davacı danışmanın yönlendirmesi ile başvurulan projelerin planlanandan çok geç sürede onaylanması, neredeyse yüzyılda bir gelen pandeminin de bu sürece dahil olması durumlarının davalıyı ticari açıdan oldukça olumsuz etkilediğini, … pandemisinin ithalat ve ihracat ile uğraşan davalı şirket açısından mücbir sebep olduğunun tartışmasız olduğunu, davalı şirketin bu salgın nedeniyle ticari işlerinin aksadığını ve salgından olumsuz etkilendiğini, bu nedenle onaylanan projelerden şartları sağlayamadığı için yararlanamadığını ve destek alamadığını, buna rağmen davalı şirket hakkında icra takibi başlattığını, işbu takibe yaptıkları itiraz ile takibin durdurulduğunu, davalı şirketin işbu sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacı tarafa temel danışmanlık hizmet bedeli ödendiğini fakat davacı tarafın iddia ettiği gibi başarı primine hak kazanmadığını, çünkü davacı tarafın 12 aylık hizmet sürecinde davalı şirkete destek kazandıramadığını belirterek davanın reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine ve davacı taraf kötüniyetli olarak söz konusu icra takibini başlattığından, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri, … ile … İkitelli Müdürlüğü’nden uyuşmazlık konu hibe dosyaları getirtilmiş, davaya dayanak … Müdürlüğü’nün 2021/18848 sayılı takip dosyası celb olunmuş, uzman bilirkişiler eliyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki hibe/destek danışmanlığı hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan başarı priminin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı özetle, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında … Tasarım Ürün Geliştirme Projesi ile … Yurt Dışı Pazar Programı kapsamında davalının hibe almaya hak kazandığı, ancak sözleşmenin 6. maddesi kapsamında başarı priminin müvekkiline ödenmediğini iddia etmiş; davalı ise özetle … pandemisi sebebiyle oluşan mücbir sebep nedeniyle her iki projeden de fayda sağlayamadığı, hibenin alınmadığı, davacının sözleşme süresinde destek kazandıramadığı, onayın sözleşmenin hitamından sonra çıktığı, kesilen faturaların da iade edildiği savunularak davanın reddini istemiştir.
Öncelikle, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesi bağlamında gerek … Tasarım Ürün Geliştirme Projesi gerek … Yurt Dışı Pazar Programı kapsamında hak kazanılan hibenin onaylandığının davalıya bildirildiği konusunda bir niza bulunmayıp davadan önce alacağın muaccel olduğuna da tereddüt bulunmamakla birlikte her durumda davacının başarı primine yönelik 13/12/2021 tarihli fatura nedeniyle talebi sonrasında davalı tarafından …. Noterliği’nin 16/12/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödeme yapılmayacağını açıkça bildirdiğinden davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu bağlamda dava şartının gerçekleştiği değerlendirilmiş (…), işin esasına geçilmesi uygun bulunmuştur.
6098 sayılı TBK’nın 136. maddesinde, borcun ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşması halinde borcun sona ereceği düzenlenmiştir. Bu bağlamda ilkesel olarak, salgın hastalık yada pandeminin mücbir sebep olarak sayılıp borcun ifasını imkansızlaştırması mümkün ise de, TBK’nın 136. maddesi emredici niteliği haiz olmadığından, borçlunun sözleşme ile mücbir sebep ve umulmayan halden doğan imkansızlıktan sorumlu olmayı üstlenmesi de mümkündür (Bu hususta, …, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, … 2022, s. 1478). O halde, iddianın ileri sürülüş şekline göre pandeminin mücbir sebep olarak sayılıp sayılmayacağı hususunda öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin tetkik edilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki 16/07/2019 tarihli sözleşmenin mücbir sebepler başlıklı 7. maddesinde taraflarca aynen; “İşbu sözleşme kapsamında mücbir sebep sayılabilecek haller grev, lokavt, savaş, terörist hareketler, deprem, sel gibi doğal afetler ile sınırlı olup sayılan hallerin işbu sözleşme kapsamında mücbir sebep sayılabilmesi için varlığının ve ortadan kalktığının resmi makamların ya da meslek odası ya da birliklerin yazısı ile tevsik edilmiş olması da gerekmektir. Mücbir sebep halinde yükümlülüklerini yerine getirmede gecikecek veya yerine getiremeyecek taraf, durumu derhal diğer tarafa bildirecektir. Mücbir sebep ortadan kalkar kalkmaz sözleşmeye konu yükümlülüklerin yerine getirilmesine devam edilecektir. Mücbir sebebin 1 (bir) aydan fazla sürmesi halinde karşı taraf işbu sözleşmeyi feshedebilecektir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Görülüyor ki, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında geçerli mücbir sebep halleri sayılmış olup salgın hastalık yada pandemi, mücbir sebep halleri arasında kabul edilmemiştir. Dolayısıyla tarafların ve dolayısıyla davalının, salgın hastalık yada pandemi halinde dahi sorumlu olmayı üstlendiğinin kabulü gerekmektir. …, davalının iddiasının aksine, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre pandeminin mücbir sebep olarak kabulünün olanaklı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Kaldı ki dosya kapsamından, davalının faturaların iadesi dışında taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesine uygun olarak davacıya gönderilen bir ihtarnamesine de rastlanılmamıştır.
Bu kabulden sonra, davacının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında başarı priminine hak kazanıp kazanmadığı hususuna gelince; taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde, danışman (…) tarafından hazırlanıp …, …, … ve Kalkınma Ajanslarına teslim edilen projenin hibe/destek almaya hak kazanması durumunda, her bir proje için ayrı ayrı olmak üzere hak kazanılan hibe tutarının %5+… oranında başarı primi ödeneceği, hak kazanılan hibenin kullanılmasından vazgeçilmesi vb. durumlarda dahi davalının başarı primini ödeme yükümlülüğünün devam edeceği kararlaştırılmıştır. Mahkememizce … ile … İkitelli Müdürlüğü’nden celp olunan proje dosyalarının tetkikinden, davacının sözleşme kapsamında yapmış olduğu başvurular neticesinde davalının her iki projede de hibe almaya kazandığı, ancak davalı tarafından pandemi nedeniyle sürecin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda sözü edilen taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının başarı primine hak kazanması, davalının hibe/destek almaya hak kazanması şartına bağlanmış olup davalının hibeyi kullanıp kullanmamasının belirleyici olmadığı sabittir. Aynı şekilde davacı sözleşme süresince projeleri hazırlayıp gerekli başvuruları da yapmakla edimini yerine getirmiş olup ilgili idareden onayın çıkış tarihinin de davacının başarı primine hak kazanması bakımınından sonuca etkili olmadığı kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak davacının sözleşme süresince yapmış olduğu başvurular neticesinde davalının hibe almaya hak kazandığı anlaşıldığından, mevcut hukuki durum karşısında davacının sözleşmenin 6. maddesi hükmünce başarı primine hak kazandığının kabulü gerekmektedir. Bilirkişi raporunda da ortaya konulduğu üzere … Yurt Dışı Pazar Programı kapsamında davalı için hazırlanan proje çerçevesinde hibe tutarı 78.940,75 TL olup sözleşmenin 6. maddesi uyarınca davacının hak kazandığı başarı priminin 4.657,51 TL olduğu anlaşılmıştır. … Ürün Geliştirme Projesi kapsamındaki proje çerçevesinde kazanılan hibe tutarı ise 50.854,50 USD kadardır. Bilirkişilerce bu proje kapsamında başarı priminin hesaplanmasında hibenin onay tarihi olan 15/09/2021 tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılmış ise de mahkememizce, sözleşmede aksi yönde bir hüküm olmayıp başarı primine esas hibenin de USD üzerinden kazanıldığı nazara alındığında, TBK’nın 99/2. maddesine kıyasen davacının başarı primi bakımından aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden ödeme talep edebilmek şekilde seçimlik hakkının bulunduğu nazara alınarak, davacının başarı primine ilişkin ödeme talebine esas 13/12/2022 fatura tarihindeki … USD Efektif Satış Kuru esas alınarak mahkememizce resen hesaplama yapıldığında 50.854,50USDx14,2935TL=726.888,80TL olup taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesi uyarınca başarı priminin 776.146,464TLx%5=36.344,442TL+6.985,31TL (%18 …)=42.886,44TL olarak da talep edilebileceği, davacının talebinin ise 38.675,36 TL kadar olduğu anlaşılmakla davacının talebine göre … Ürün Geliştirme Projesi kapsamında talep edilen başarı primi miktarına ilişkin talebinde haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak yukarıda açıklanan gerekçelerle bu kısım yönünden bilirkişi raporuna itibar edilmesi uygun bulunmamıştır. Son tahlilde davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte devamına karar vermek gerekmiştir. Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince, davalının takibe itirazının haksız, takibe konu alacağının da sözleşme hükümleri ile dosya kapsamından likit olduğu değerlendirilmekle, davacının icra inkar tazminatı istemi de haklı bulunmuş, %20 icra inkar tazminatı olan 8.667,00 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; Davalının … Müdürlüğünün 2021/18848 sayılı takibe itirazının iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-%20 icra inkar tazminatı olan 8.667,00 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.960,06 TL harçtan 523,36 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.436,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 523,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 604,06‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 60,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.060,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği … tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023
Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı