Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/105 E. 2022/438 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/105 Esas
KARAR NO : 2022/438

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin geniş bir mekanda cafe-lokanta işlettiğini,bu alanın ısıtılması için aralarında düzenledikleri 09.11.2015 tarihli sözleşme ile davacı şirketten 5 adet şömine satın aldığını ve bedelini ödediğini, davalının teklif aşamasında yaptığı etüt ile 5 adet şömeninin müvekkili şirketin işletmesine ait kapalı alanı ısıtmaya yeterli olacağını belirttiğini, davanın web sayfasında yapılan incelemede de 80-120 m2 arasında bir alanın ısıtılacağı bilgisinin yer aldığını, bu bilgilere güvenen müvekkilinin sözleşme imzalandığını, daha sonra önce bir adet şöminenin kurulduğunu ve tarif edilen şekilde yakıldığı halde amaçlanan ısınmanın gerçekleşmediğini, bunun üzerine taahhüt şömenilerin taahhüt edilen ısıtma kapasitesine uluşmasının mümkün olmadığı ve kendilerinin yanıltılarak sözleşme imzaladığı belirtilip, kurulan şömeninin geri alınması ve sözleşmenin feshedilerek yapılan ödeminin iadesinin e-posta ile davalıdan talep edildiğini, bu talep yerine getirilmeyince bu defa noter aracılığı ile ihtar gönderildiğini, bu ihtara da uyulmadığını, bu nedenle bu davanın açılmasının gerektiğini, yerinde inceleme yapılarak şöminelerin ısıtma performanslarının değerlendirilmesini ve taraflar arasındaki sözleşminin feshi ile müvekkilinden tahsil edilen bedelin faizi ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacı işletmeye 09.11.2015 tarih ve HTS151107 sayılı teklif mektubu gönderildiğini, teklifte şöminelerin cinsi, özellikleri ve satış bedellerinin yer aldığı, aynı tarihli elektronik posta ile teklifin kabul edildiği ve 14.11.2015 tarihinde montaja başlamasının istendiğini, aynı tarihte teklif içeriğinde yer alan satışa ilişkin sözleşme imzalandığını, fakat davacıya kurulum yapılacak yerin yalıtımsız olduğu için şöminelerin yetersiz olacağı, doğalgazlı robur sistemi kurulması halinde problem olmayacağının belirtildiği, montajı yapılan şöminenin yanmadığı bildirilmesi üzerine yapılan incelemede şöminenin uygun şekilde yakılmadığının tespit edildiği, tekrar kullanım detayları konusunda bilgilendirme yapıldığı ve diğer şöminelerin montajı yapılmak istendiğini fakat davacı tarafından engellendiğini, satılan şöminelerin ayıplı olmadığı ve sözleşmenin iptalini gerektirecek bir durum olmadığını, tek taraflı feshin kabul edilmediğinin davacıya noter kanalı ile yapılan ihtarname ile bildirildiğini, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava ; satış sözleşmesinin feshi ile yapılan ödemenin iadesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili ;cafe- lokanta işletmeciliği yaptığını,işyerinin ısıtılması amacı ile 9.11.2015 tarihli satış sözleşmesi gereği 2 adet çift taraflı olmak üzere toplam 5 adet doğa ateşi şömine alımı için anlaşıldığını,18.2.2015 tarihli 27.630,00 TL lik bir adet çek verildiğini, etüd aşamasında 5 adet şöminenin ısıtma için yeterli olacağının söylendiğini,şöminelerden birinin kurulduğunu ancak bildirilen ve vaat edilen ısıtma kapasitesine ulaşmadığını,sözleşmenin yanıltılarak yapıldığını, diğer şömineleri kurdurmadıklarını ödenen bedelin iadesi için yapılan ihtarnameye rağmen çekin tahsil edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; sözleşmede hakem şartının bulunduğunu,davaya gönderilen teklif mektubunun aynen kabul edildiğini, ve sözleşmenin yapıldığını, dava konusu şöminelerin kurulacağı mekanın üstü naylon kaplı,cam balkon sistemi ile çevrilmiş yalıtımsız açık alan olduğunu,ancak doğalgazlı robur sistemi olması halinde ısıtmanın problem olmayacağının davacıya iletildiğini, davacının kendi yatırım projesinde hata yaptığını, şöminelerin ayıplı olmadığını ,sözleşmenin feshini gerektiren bir durumun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. 9.11.2015 tarihli sözleşme ,dosyaya sunulan katolog ve dökümanlar incelenmiş; tanıklar dinlenmiş,mahallinde inceleme de yapılmak sureti ile bilirkişilerden raporlar alınmıştır. Satışı yapılan şöminelerin ayıplı olmadığı ve kapalı alanlarda kullanılabilecek konut tipi oldukları sabittir.Davacı vekili,gerekli bilgilendirmenin yapılmadığını, davalı ise bu konuda bilgi verildiğini davacının kendi proje hatası olduğunu ileri sürmektedir. 5 adet Şömine alımının cafedeki görsellik boyutunu aştığı , bunun işyerinin ısıtılması amacını taşıdığı,şöminelerin ısıtma için yeterli olmayacağının bildirilmesi halinde bu alımın yapılmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği,davalı tarafça bilgilendirme yapıldığı ileri sürülmüş ise de bunun ispatlanamadığı, diğer yandan davacının tacir olup katalogdan anlaşılamasa da dosyadaki dökümanlardan şöminenin kapalı alan için konut tipi olduğunun belirtilmiş olduğu,satış öncesi gerekli araştırma yapılmadan satışın yapıldığı görüldüğünden alıcı davacının da bu konuda kusurunun bulunduğu, davalının TBK 219 maddesi uyarınca satışa konu malın niteliği konusunda bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacının da gerekli araştırmayı yapmamamsı nedeniyle kusurlarının olduğu,şöminelerin davacı için özel üretim olmayıp kurulmayan şöminelerin teslimi ve kurulması halinde işyerini ısıtma niteliğinin olmadığının taraflarca kabul edilmiş olduğu, nitelikte hata yapıldığı,davacının kurumu yapılan bir adet şömine sonrasındaki şömineleri teslim alıp kurdurmadığı ve 11.12.2015 tarihli ihtarname ile yapılan ödemenin iadesini istediği,bunun malın niteliğindeki ayıp bildirimi olarak kabulü ile süre verilmesi halinde sonucun değişmeyeceği gözetilerek sözleşmenin feshi niteliğinde olduğunun kabulü ile kurulan şöminenin davacı kusuru gözetilerek bedeline katlanması gerektiği, davalı kusuru nedeniyle kurumu yapılmayan diğer şömine bedellerinin iadesinin gerektiği, sözleşmenin feshi hususunun ara kararda sehven geçmediği gözetilerek tavzihen gerekçeli karara yazılması şeklinde hüküm kurulmuş ; taraf vekillerinin istinafı üzerine BAM 22. Hukuk Dairesinin 30.12.2021 gün 2019/752 Esas. 2021/2310 sayılı kararı ile HMK 297 /2 maddesi uyarınca Hüküm kısmında gerekçeye yer verilmesi nedeniyle infaz sırasında tereddüt ve şüpheye yer vermeyecek nitelikte hüküm kurulmadığı gerekçesi ile kararın kaldırıldığı görülmüştür.
Yargıtay uygulaması nedeniyle kısa kararda gerekçenin açıklanması istendiğinden kısa kararın gerekçeli yazıldığı, kısa kararın hükme aynen geçmesi gerektiğinden hükme de yazılması gerektiği, hükümün infazda tereddüt ve şüpheye yer verecek şekilde olmadığı kanaatı hasıl olmuş ise de istinaf kararlarının kesin olması nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kısmen kabulüne;
1-Sözleşmenin feshine,
2-22.150,00 TL’nin dava tarihinden ticari faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gereken 1.513,06 TL harçtan peşin alınan 471,86 TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.041,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 501,06 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan kabule göre hesaplanan taktiren 1.199,46 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan redde göre hesaplanan taktiren 8,74 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Talep halinde artan avansların adesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 25/05/2022

Katip …

Hakim …