Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/83 E. 2022/144 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/83 Esas – 2022/144
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/83 Esas
KARAR NO : 2022/144

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 26.09.2020 günü saat 00:55 sıralarında; evine giderken Ziya Gökalp Caddesi Mithatpaşa köprü altı yaya geçidinde karşıdan karşıya geçtiği esnada; … plaka sayılı davalı … sevk ve idaresindeki otomobilin davacının bulunduğu yaya geçidi üzerinde durmadığını, süratle her iki ayağının da üzerinden geçmek suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, bu kaza neticesinde müvekkilin yaralandığını, davalının yaklaşık 50 metre sonra durup daha sonra da aracı çekme bahanesiyle polislerin ve vatandaşların arasından kaçarak olay yerini terk ettiğini, davalının aracının, … Sigortadan zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olmakla maddi tazminat açısından ve poliçe limitleri sınırları dahilinde sorumlu olduğunu bildirerek şimdilik iş ve güçten kalma zararı olarak 500,00 TL, fizik tedavi ve sair tedavi giderleri olarak 500,00 TL olmak üzere 1.000,00 TL maddi; 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26.09.2020 tarihinden itibaren, sigorta şirketi açısından şirkete başvuru tarihlerinden itibaren, bu da olmazsa dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline yöneltilen kusuru ve tazminat miktarını kabul etmediklerini, manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu, dava konusu olayın zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun bir başvuruda bulunulmadığını, tarafların kusurunun, davacının maluliyet durumunun mahkemece tespit edilmesi, davacıya yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava yaralanma ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Kaza 26.09.2020 tarihinde meydana gelmiş, davacının ayağından meydana gelen kırık nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi görüp, aynı hastane tarafından düzenlenen 07/12/2020 tarihli iş göremezlik raporunda davacının sağ 1. metatars, sol 3-4-5. metatars kırığı tanısıyla 07/12/2020-05/01/2021 tarihleri arasında istirahatinin uygun olduğunun belirtildiği, davacı ile davalı sürücü arasında hazırlık soruşturması sırasında, kazadan yaklaşık 9 ay sonra, 10/06/2021 tarihinde uzlaştırma tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bu durumda tutanak düzenlendiğinde davacının yaralanma durumunu, ayak kırığını biliyor olması, yaralanması sebebiyle zaten bu tarihlerde acı, ağrı, ıstırapları olması, manevi tazminatın da olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacı ile talep edildiğinden, davacının uzlaştırma tutanağını imzaladığı tarihte olay sebebiyle duyduğu acı ve elemi yaşamış ve yaşıyor olması, uzlaştırma tutanağında, davacının maddi ve manevi bütün haklarından vazgeçerek uzlaşmayı kabul ettiğini beyan etmesi, bir başka ifade ile davacının ağrı ve acılarının, cismani zararının farkında iken davalı sürücü ile uzlaşmayı kabul etmesi, CMK’nın 253/19 maddesinin “Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, 171inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” şeklinde düzenlenmesi, CMK gereğince Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20. Maddesinde (05.08.2017 tarihli değişiklikle 33. maddesi) şüpheli tarafından yerine getirilebilecek edimlerin konusunun belirtilmesi, aynı maddenin 20/a bendi kapsamında maddi karşılığın kararlaştırılmış olması, bu anlamda uzlaştırma tutanağının geçerli ve bağlayıcı olması, ceza soruşturması kapsamındaki uzlaştırma faaliyetlerinde, davacının özgür iradesi ile uzlaşma tutanağını imzalaması, kaza tarihi ile uzlaşma tutanağının düzenlendiği tarih arasında geçen süre ve soruşturma kapsamında davacının durum hakkında bilgi sahibi olduğunun anlaşılması, özgür iradesi ile davacının imzaladığı uzlaşma tutanağının CMK’nun 253/19. maddesi gereği ilam niteliğinde olması, uzlaştırma tutanağındaki imzanın inkar edilmemesi, davacı tarafından uzlaştırma tutanağında tazminata ilişkin haklarının saklı tutulmaması ve bu uzlaşmanın davalı sigorta şirketini de borçtan kurtardığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, HMK’nın 114/1.h bendi gereğince dava şartı yokluğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nın 114/1.h bendi gereği dava şartı yokluğundan reddine,
2-Alınması gereken 3.483,81‬ TL harcın peşin alınan 870, 96 TL harçtan mahsubu ile 2.612,85‬‬ TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı Muhammet Onur Bayraktar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.22/02/2022