Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/82 E. 2021/102 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS SAYISI : 2021/82
KARAR SAYISI : 2021/102

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelenmesi sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıya ait … Eczanesi arasında 01/03/2011 tarihinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede yapılacak işlerin konusu belirlenerek sözleşmenin 4.maddesine göre her sözleşme dönemi süresinde 1.250,00 TL ücret alacağının nakten ödeneceğinin hükme bağlandığını, müvekkilinin Mart 2011-Kasım 2019 tarihleri arasında yükümlülüklerinin tam olarak yerine getirdiğini, beyannamelerin süresinde düzenlenip eczanenin defter kayıtlarının tutulduğunu, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranarak belirlenen ücreti müvekkiline ödemediğini bu nedenle … müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, sözleşmenin feshedildiğini, davalıya ihtarname keşide edildiğini, davalının sözleşme gereği ücret borcundan Kasım 2018- Ağustos 2019 tarihlerine yönelik toplam 10 aylık ödeme yaptığını bunun dışında herhangi bir ödemede bulunmadığını, bildirerek müvekkilinin davalıdan alacağı olan toplam 27.350,00 TL ‘nin muacceliyet tarihi olarak 09/10/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, mali müşavirlik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki esasa ilişkin uyuşmazlığın çözümünden önce, davada HMK’nın 355. maddesi gereğince kamu düzeni nedeniyle re’sen dikkate alınması gereken usule ilişkin aykırılıkların mevcut olup olmadığının tespiti gereklidir. Usule ilişkin aykırılıklar konusunda da öncelikli olarak ve mahkemece re’sen dikkate alınması gereken husus ise, mahkemenin görevli olup olmadığı sorunudur. Zira görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınabileceği gibi, taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; davacı hizmet sunumunu yapan mali müşavirin tacir olmadığı dikkate alınarak tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Bu nedenle davanın mahkememizde değil Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle, somut uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülmesi için mahkememizce görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı yanın yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/02/2021
Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı