Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/774 E. 2022/962 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/774 Esas
KARAR NO : 2022/962

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili moto-kurye olarak kendi şahsına ait şirkette çalıştığını, 15.10.2021 günü davalının kullandığı … plakalı aracı ile müvekkilinin kullandığı … plakalı aracına çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu davalı yan %100 kusurlu bulunduğunu müvekkilinin kusur oranı da %0 olduğunu, bu kaza neticesi de müvekkilinin 20 gün den fazla raporlu olarak çalışamadığını, moto-kurye olarak çalışan müvekkilinin moto-kurye olarak çalışan müvekkilinin motosikleti de 24 gün boyunca serviste tamir edildiğini ve müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin çalıştığı günlerin kazanç ortalamasını hesapladığını, günlük kazancından da hakkaniyet oranında indirim yaparak günlük kazancının 384,00 TL olduğunu taraflarına bildirdiğini, müvekkilinin inançları gereği hak geçmemesi içinde raporlu olduğundan dolayı çalışamadığını 20 gün fazla olan süreyi de yine hakkaniyet oranında indirerek 17 gün olarak belirlendiğini, motosikletinden mahrum kaldığı için de yine günlük çok düşük bir miktar olan 50 TL araç mahrumiyet tazminatı talep ettiğini, bu haklı talepler doğrultusunda Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasınca davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan gönderilen ödeme emrine borçlu vekili 22.11.2021 tarihinde itiraz edilerek takibi durdurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığını belirterek davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı raporlarda yer alan çelişkiler ve ilk raporda yer alan çalışır ibaresi takibe yönelik yapılan itirazlarında ifade ettikleri üzere davacı tarafından iddiasını dayandırdığı raporların ilki olan ve Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesinden alınan raporda, davacının durumu için çalışır ifadesi işaretlenerek kazanın sonuçlarının davacı taraftaki sonuçları hakkında bir sonuca varıldığını, ancak çalışır ifadesinin işaretlendiği açıkça belli olan rapordan sonra davacı taraf başka bir hastaneden, aynı gerekçe ile ikinci ve üçüncü raporlar alındığını, karşı tarafın da ifade ettiği üzere kendi şahsına ait şirkette çalışan davacının sonradan bu raporları almasının sebebini merak etmekle birlikte sonradan alınan bu raporlarda yer alan çelişkileri de ayrıca ifade ettiklerini, davacı tarafın 21.01.2022 tarihli delil dilekçesinde kurye hizmet bedeli başlıklı faturasını dosyaya sunduklarını, taraflarına takibe itirazında herhangi bir kötüniyet ya da sürüncemede bırakma anacı bulunmadığını, davacı tarafça gösterilen miktara arabuluculuk süresinde de itiraz edildiğini, kaza nedeni ile alınan ilk 3 günlük raporu doğuran zararın ödenmesi yönünde hareket edildiğini, hiç bir sorumluluğu kabul etmemekle beraber, yukarıda hesabını da yaptıkları miktarın ötesinde sonuç yaratacak bir takibe itiraz etmekte herhangi bir kötüniyet olmadığını, ancak daha önce ifade ettikleri üzere sigortaya başvurmadan dava açan davacı tarafın, bu hareketi ile hem haksız yere itirazın iptali davası açmış hem de bir dava şartını yok sayarak sayın mahkemeyi boşuna meşgul ettiklerini, mahkemenin muhakemesine saygı duyarak, kötü niyetli sonucuna varılması gereken tarafın davacı taraf olduğunu, dava şartı sağlanmadan açılan davanın usulden reddine, mahkeme aykırı kanaatte ise haksız yere açılan itirazın iptali davasının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybı bedeli ile araç mahrumiyeti bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, 15.10. 2021 tarihinde moto-kurye olarak şahsına ait şirkette çalışan davacının kullandığı … plakalı motosiklete davalının kullandığı 06 CLV 915 plakalı aracın çarpması sonucu hafif yaralandığını, kusurun davalıda olduğunu,20 günden fazla raporlu olup motosikletin de 24 gün serviste kaldığını, değer kaybı ile araç mahrumiyeti bedelinin ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; davacı raporlarının çelişkili olduğu, davacıya haricen 500,00 TL ödendiğini, aynı faturanın iki kez eklendiğini, aracın sigortalı olup öncesinde sigorta şirketine başvurulmasının gerektiğini,takibin kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davacının ticaret sicilinde şahıs şirketi olarak kaydının olmadığı görülmüş, tacir olup olmadığının tespiti için gelirine ilişkin araştırmalar yapılmış , Vergi dairesi müdürlüğünce davacının 2.7.2021 tarihinde işe başladığı, faaliyetinin kurye olduğu, İşletme hesabına göre defter tuttuğu, 2021 yılı gelir vergisi beyannamesi kayıtlarının gönderildiği görülmüştür. Davacı vekilince, davacının Esnaf statüsünde olduğu kendi motosikleti ile iş alıp çalıştığının bildirildiği görülmüştür. Ticari işletme, TTK 11/1 maddesi uyarınca esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmelerdir. Esnaf işletmesi ile ticari işletme arasındaki sınır Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak kararname ile belirleneceği hükme bağlanmıştır. Celp edilen gelir beyannamelerinden davacının 2021 yılı esnaf işletmesi için öngörülen sınırın çok altında kaldığı, tacir sıfatının bulunmadığı, araçların ticari olmadığı, husumetin sigorta şirketine değil aracı kullanana yöneltilmiş olduğu gözetilerek,TTK 11. Maddesi uyarınca davacının tacir olmadığı anlaşıldığından davanın Asliye hukuk mahkemesinin görevine girmesi nedeni ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev nedene ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde süresinde başvuruda bulunulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
HMK.’ nun 330 ve 331/2. maddesi gereğince yargılama harç ve giderleri ile avansın görevli mahkemece dikkate alınmasına, tarafların HMK.’ nun 20/…maddesinde öngörülen sürede başvurmaması halinde bu hususun mahkememizce dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 28/12/2022

Katip …

Hakim …