Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/77 E. 2022/351 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/77 Esas – 2022/351
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/77 Esas
KARAR NO : 2022/351
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 8 Ekim 2013 günü, saat 02:45 sıralarında, davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu, sürücü … yönetimindeki davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı otomobil ile Isparta İli, Gelendost İlçesi, Sarıidris Köyü, Konya-Isparta Devlet Yolu üzerinde, Konya İli yönünden Isparta İli yönüne seyri sırasında aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek seyir yönüne göre yolun soluna doğru yönelip yoldan çıktığı, su kanalına çarparak durduğu, davacı yolcu …’ın yaralandığı, kazanın oluşumunda araç sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde kasko sigortasına sahip olduğunu belirterek şimdilik toplam 200,00 TL davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava öncesi arabuluculuk yoluna başvurmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davaya konu araç kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını ve kasko poliçesinde ihtiyati mali sorumluluk teminatı bulunduğunu, kabul manasına gelmemekle birlikte Yargıtay kararları ve poliçe genel şartları uyarınca maddi tazminata ilişkin talepler bakımından sıralı sorumluluk ön görüldüğünü, davalının ancak trafik sigortası limitini aşan miktardan sorumlu olduğunu, davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ve oluşan zararı ispat etmek zorunda olduğunu, mahkemenin kusur oranlarının tespitini yapmasını talep ettiklerini, tazminat hesaplamalarında gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacının koltuk ferdi kaza sigortası teminatı talebinin reddinin gerektiğini, davacının talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu, tüm bunların yanında davacının araçta yolcu olduğu dikkate alınarak müterafik kusur hususunda inceleme yapılması gerektiğini, tespit edilmesi halinde indirim uygulanması gerektiğini, özellikle de davacının emniyet kemerini takip takmadığı hususunun tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce maluliyet oranın tespiti bakımından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan 03/11/2021 tarihli raporda özetle; “davacının dosyasının incelenmesinde yapılan muayene ve değerlendirmeler sonucunda 08/10/2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı hastada meydana gelen L1 vertebra kompresyon kırığı dikkate alınarak Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında 08/10/2013 tarihli kazaya bağlı Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranın %11,0 olduğu, sekel halini aldığı ve sürekli olduğu, kaza nedeniyle kişinin ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce kusur ve aktüer hesap yönünden bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; “kusur yönünden davalı şirkete sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …, olayda, % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, tazminat yönünden davacının memur olmasından hareketle 2019 yılı ikinci dönem (Temmuz-Aralık arası) toplam net ücreti memur zam oranları ile 2014-2023 yıllarına taşınmış, davacının memur olması ve geçici iş göremezlik süresi içerisinde herhangi bir gelir kaybının olmayacağı için, geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmamış, hesaplanan tazminattan davacının kusuru bulunmadığından kusur tenzili yapılmamış, sigorta şirketi 20.09.2019 harici ödeme tarihi itibariyle maddi zararı 476.020,38 TL olup, sigorta şirketi tarafından bu zararın 200.000,00 TL’lik kısmı karşılanmış, 20.09.2019 tarihi itibariyle davacının bakiye alacağı bulunduğu, 2022 verilerine göre davacının toplam zararı 618.548,06 TL olup, poliçe limiti 225.000,00 TL’dir” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine yöneliktir.
Kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketince 20.12.2012-2013 tarihleri arasında bireysel genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığı, ihtiyati mali mesuliyet poliçe limitinin kişi başına 20.000,00 TL olarak sınırlandırıldığı, davacıya kaza nedeniyle ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13.01.2014 tarihli Kovurşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararının incelenmesinde; 08.10.2013 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Konya İli’nden Isparta İli’ne seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği ve olay nedeniyle şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 22.01.2020 tarih 2020/7849 Esas 2020/44365 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı …’ın … plakalı aracın Karayollar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı dava dışı … Sigorta aleyhine kaza sonucunda yaralanmasına ilişkin olarak iş göremezlik tazminatının tahsiline yönelik olarak dava açıldığı yargılama sırasında davacının kaza nedeniyle uğranılan zararının 699.830,00 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle poliçe teminat litmitinin ise 250.000,00 TL olduğu, … Sigorta tarafından yapılan 200.000,00 TL ödemenin mahsup edilmesi ile bakiye zararın 50.000,00 TL olduğuna ve 50.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … Sigorta’dan tahsiline karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde düşünüldüğünde; taraflar arasındaki uyuşmazlık kazaya karşılan … plakalı aracın bireysel genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortacısı olan davalıdan tahkim yargılaması ile karşılanmayan sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Mahkememizce Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 03.11.2021 tarihli maluliyet raporunda davacının kaza nedeniyle %11 oranında sürekli iş göremezliğe duçar olduğu, TRH 2010 yaşam tablosu ve 1/kn formülü ile hesaplanan aktüer bilirkişi raporunda ise toplam sürekli iş göremezlik zararının 618.548,06 TL olduğu bu zararın ise 250.000,00 TL’sinin tahkim yargılamasında karşılandığı anlaşılmış, ancak davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu poliçe limitinin 20.000,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Yine davalıya yapılan başvurunun 11.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, TTK’nın 1446.maddesine göre bu tarihe 45 gün eklendiğinde davalının 26.11.2021 tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmakla 20.000,00 TL’nin bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 20.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 26/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 1.366,20 TL harçtan 59,30 TL peşin harç, 68,00 TL tamamlama harcının toplamı olan 127,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.238,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 68 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 186,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 188,30 TL tebligat ve müzekkeri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.188,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/04/2022