Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/751 E. 2022/851 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/751 Esas
KARAR NO : 2022/851
ASIL DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARŞI DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/04/2015
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 05/09/2011 tarihinde akaryakıt istasyonu bayilik protokolü ve istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme yapılırken … Bankası Necatibey şubesine ait 03/01/2012 tarihli 100.000,00 TL 24/08/2011 tarihli 100.000,00 TL ve 24/08/2011 tarihli 500.000,00 TL’lik teminat mektupları verildiğini, bunlardan 500.000,00 TL bedelli mektubun 312.500,00 TL’sinin tahsil edildiğini geriye 187.500,00 TL’lik kısmının halen … altında olduğunu, davacı şirket tarafından verilen siparişleri yerine getirmekten imtina ettiği halde ve sözleşmede süre taahhüdü bulunulmamış olmasına rağmen davalının protokolün satış taahhüdü başlıklı 6.5.1.4.2 maddesinin ihlali gerekçesi ile sözleşmeyi tek taraflı fesh ettiğini feshin haksız olduğunu, iki yıllık sözleşme süresi varken hem sözleşmeyi fesh edip hemde cezai şart talep etmelerinin kabul edilebilir olmadığını, davalının mal vermediğini, davalının ihtarnamede ile fahiş cezai şart talebinde bulunduğunu, davalının cari borcunun ödenmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, mal alımlarından kaynaklanan eski borcun ödenmediği iddiasının doğru olmadığını, davacının keşide ettiği 12/12/2014 tarihli karşı ihtarnamede 100.000,00 TL kredi borcunun faizi ile birlikte kabul edildiği, satın alınan emtia bedeli 1.736,76 TL’sine itiraz edilmediği, talebin haksız olmasına rağmen bir miktar tazminat dahi önerildiğini ancak çözüm önerisinin davacı yanca kabul edilmediğini, davacının davalıdan 2.375 metreküp beyaz ürün almayı taahhüt ettiği ancak bu ürünün sözleşme süresi boyunca alınacağı, sözleşme süresinin 5 yıl başlangıç tarihinin 05/09/2011 olduğu, taahhüdün yerine getirilmeyen kısmının belirlenmesinin ancak süre sonunda mümkün olacağı, davalı yanca tek taraflı feshin şartlarının gerçekleşmediği buna bağlı olarak cezai şart talep edilemeyeceği, ayrıca fahiş cezai şartın tenkise tabi tutulmasının zorunlu olduğu belirtilerek protokol ve sözleşmenin davalı yanca haksız olarak feshedildiğinin tespitine davalıya satış taahhüdü ve diğer cezai şartlar yönünden borçlu bulunmadıklarının tespitine aksi halde tenkise tabi tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, cevaba cevap dilekçesinde ise … tarafından nakte çevrilen 700.000,00 TL tutarındaki teminat mektupları bedelinin 64.250,00 USD karşılığı 174.888,50 TL’lik kısmının cezai şart içerikli 27/04/2015 tarihli 223390 nolu faturaya istinaden 122.438,23 USD karşılığı 333.276,86 TL’lik kısmının 27/04/2015 tarih 223389 nolu faturaya istinaden nakte çevrildiğini bu nedenle nakte çevrilen 508.165,36 TL teminat mektubu bedelinin nakte çevrildiği tarihten itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP-KARŞI DAVA; Davalı vekili cevap dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği, davacının 05/09/2011 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt istasyonu bayilik protokolü ve aynı tarihli ve 5 yıl süreli istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesi ile davalı şirketin bayisi olarak faaliyete başladığını, davacının sözleşme ve protokoldeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi sözleşme hükümlerine aykırı hareket etmesi, 21/04/2014 tarihinden itibaren …’den akaryakıt almayarak faaliyetini tatil etmesi kredi ve ürün borçlarını da ödememesi üzerine davacıya Ankara 63. Noterliğinden 31/10/2014 tarih 32960 yevmiye nolu ihtarname ile gecikmiş kredi borçlarını ve ürün alımından kaynaklanan borçlarını ödemesi, akaryakıt satışına derhal başlaması, aksi halde sözleşmenin feshedileceği temerrüt sebebi ile teminatların paraya çevrileceğinin ihtar edildiğini, ihtarın neticesiz kaldığını davacının kredi ve ürün borçlarını ödemediği giibi …’den ürün alımına ve faaliyete başlamadığını, bunun üzerine bayilik sözleşmesi ve protokolünün Ankara 63. Noterliğinin 08/12/2014 tarih 37362 yevmiye nolu bildirimi ile birden fazla haklı nedene istinaden feshedildiğini, fesih tarihi itibariyle davacının protokolün 6.1.5.4.2 maddesinde yazılı 2375 metreküp beyaz ürün alım taahhüdünün 473 metreküp kısmını yerine getirdiğini, buna göre protokolün 6.1.5.4.3 maddesi uyarınca 1902×109 USD =207.318,00 USD cezai şart borcu oluştuğunu, ayrıca sözleşmenin … tarafından haklı nedenle feshi sebebiyle protokolün 6.1.5.2 ve 9.1 maddeleri gereğince 64.250,00 USD cezai şart borcu doğduğunu, fesih tarihi itibariyle davacının toplam cezai şart borcunun 271.568,00 USD olduğunu, davacının cezai şartın tenkisi talebinin yerinde olmadığını, satış taahhüdü gereğince fesih tarihinde oluşan 207.318,00 USD cezai şart borcunun 122.438,22 USD karşılığı 333.276,86 TL tutarındaki kısmı için … tarafından 27/04/2015 tarihli fatura düzenlendiğini, bu fatura bedelinin 102.178,88 TL tutarındaki kısmının davacı karşı davalının … nedindeki banka teminat mektuplarının paraya çevrilmesi suretiyle tahsil edildiğini buna göre 333.276,86 TL tutarındaki cezai şart faturasındaki bakiye 231.097,98 TL kaldığını belirterek davanın reddine karşı davanın satış taahhüdünü yerine getirmemesi sebebiyle … tarafından düzenlenen 27/04/2015 tarih 223389 numaralı cezai şart faturasından bakiye tutarı 231.097,98 TL’nin 08/12/2014 ihtar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Taraf delilleri toplanmış, tüm dosya kapsamı ile tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir, enerji uzmanı ve hukukçu bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ve ek raporda mali müşavir ve hukukçu bilirkişi görüşlerinde özetle; “davacı karşı davalı … ile davalı karşı davalı … arasında 05/11/2011 tarihinde istasyon akaryakıt bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli protokol akdedildiğini, davalı karşı davacı bayinin 500.000,00 TL tutarındaki bayinin kesin teminat mektubunun 312.253,00 TL’sinin 26/06/2014 tarihinde nakte çevrilerek 66.610,06 TL’sinin bayinin kredi borcuna mahsup edildiği, 245.742,94 TL’sinin akaryakıt cari hesap borcuna mahsup edildiğinin anlaşıldığı, davalı karşı davacı …’nin 31/12/2014 tarihli ihtarında kredi borçlarının ve ürün alımından kaynaklanan borçların vadesinde ödenmediği ve uzunca bir süredir sözleşmeye aykırı olarak akaryakıt alınmadığı tespit edildiğinden üç gün içerisinde geçikmiş kredi ve diğer borçların ödenmesi, akaryakıt satışına başlanılması aksi halde sözleşmenin feshedileceği borçlara mahsuben teminatın irat kaydedileceğinin bildirildiği, ihtarın 03/01/2014 tarihinde davacı bayiye tebliğ edildiği, yazılı cevabının bulunmadığı ardından davalı karşı davacı …’nin 08/12/2014 tarihli ihtarında 21/04/2014 tarihinden buyana ürün alımı yapılmadığı satış taahhüdüne göre 1902 metreküp eksik ürün alındığından 207.318,00 USD cezai şart borcu doğduğunu, kredi taksitlerinin zamanında ödenmediğinden sözleşme ve protokolün feshedildiğinin bildirildiği, fesih bildirimini 09/12/2014 tarihinde tebliğ eden bayinin 12/12/2014 tarihli cevabında şirketin mali güçlükler yaşadığını, müzayaka içinde bulunduğunu, bu nedenle sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiremediğini, yaklaşık 8 aydan beri şirket kayıtlarında hareket görülmediğini, sulh yolu ile toplam borcun 300.000,00 TL olarak kabul edilmesi halinde bu borcun teminat mektubu ve evrakların iadesi halinde defaten ödeneceğinin bildirildiği, bayinin ihtarında 8 aydır mal alımı yapmadığı, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini kabul ettiğini, bayinin 8 aydır alım satım yapmayarak sözleşmenin 23.3 maddesinin ihlal edildiği, yine kredi ve cari hesap borcunu sözleşmeye uygun olarak ödenmeyerek sözleşmenin 23.4 maddesinin ihlal edildiğini, …’nin sözleşmeyi tek yanlı feshinin haklı nedene dayandığı, yine bayi tarafından sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesi yazılı uyarıya rağmen gereğinin yapılmaması nedeniyle protokolün 8.2 maddesinin ihlal edildiği sabit olup …’nin protokolü tek yanlı feshinin haklı nedene dayandığı, sözleşmenin feshinden ve asıl dava tarihinden sonra her biri 100.000,00 TL olan iki teminat mektubu ile 500.000,00 TL tutarındaki teminat mektubundan kalan 187.647,00 TL nakte çevrilerek bayinin kalan kredi borcu ile diğer borcuna mahsup edildiğini, bayilik protokolünün cezai şart başlıklı maddesinde protokol ve sözleşme hükümlerinin bayi tarafından ihlal edilmesi halinde bayinin …’ye 64.250,00 USD cezai şart ödenmeyi kabul ve taahhüt ettiği (m.6.1.5.2) protokolün tek taraflı feshin sonuçları başlıklı maddesinde ise protokol ve sözleşmenin … tarafından tek yanlı feshi halinde …’nin uğrayacağı zarar ve ziyanın tazmini talep etme hakkı saklı olmak üzere bayinin ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden 64.250,00 USD cezai şart olarak …’ye ödeyeceği (m9.1) hükmüne yer verildiği, davalı karşı davacı tarafından bayinin sözleşme ve protokol hükümlerini ihlal ettiği için sözleşme haklı nedenle feshedildiğinden bayinin 64.250,00 USD cezai şart borcu olduğu, davacının istirdat talebinin yerinde görülmediği, davalı karşı davacının bayi adına 64.250,00 USD 27/04/2015 tarih 223390 nolu 174.888,50 TL’lik fatura düzenlediği, teminat mektuplarının nakte çevrilmesi ile bu fatura bedelinin tahsil edildiği, protokolün satış taahhüdü başlıklı maddesinde fesih tarihi itibariyle …’nin kayıtları esas alınarak sözleşmenin feshine ilişkin maddenin uygulanacağının kabul ve taahhüt edildiğini, …’nin ticari defterlerinde görülüne toplam fatura tutarı bedeli olan 4.896.916,64 TL’nin 473,24 metreküp perakende ürüne, 787,46 metreküp toptan beyaz ürene karşı geldiği, bayilik protokolünün satış taahhüdü başlıklı maddesinde bayinin protokol süresince perakende satış olmak üzere 2375 metreküp beyaz ürünü …’den satın almayı satış taahhüdünü yerine getirmediği takdirde perakende satış fiyatından …’den satın almadığı her metreküp beyaz ürün için 109,00 USD tutarında cezai şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin görüldüğünü, sözleşmenin/ protokolün akdedildiği 05/09/2011 tarihinden …’nin fesih iradesinin bayiye ulaştığı 09/12/2014 tarihine kadar 1191 gün süre geçtiği, sözleşme/ protokolün geçerli olduğu süre içerisinde bayinin satmayı taahhüt ettiği akaryakıt miktarının tespiti ile cezai şart miktarı hesaplandığında asıl dava kapsamında bayinin satış taahhüdünden kaynaklı 117.359,00 USD cezai şart borcu olduğu 89.959,00 USD cezai şart borcunun olmadığının tespit edildiği, karşı davada …’nin satış taahhüdünden kaynaklı cezai şart bedeli ile ilgili düzenlenen 27/04/2014 tarihli 333.276,86 TL tutarındaki faturanın 102.097,98 TL’si nakte çevrilen teminat mektubu bedelinden tahsil edildiğinden kalan 231.097,98 TL’nin tahsilinin talep edildiği, TCMB nin 27/04/2015 tarihindeki USD döviz kurunun … tarafından esas alınan kurdan yüksek olduğu, bayinin 117.359,21 USD cezai şart borcu olduğunun tespit edilmiş olup … tarafından düzenlenen faturada esas alınan döviz kuruna göre 319.451,77 TL borcu olduğu, bunun 102.178,88 TL’sinin teminat mektubu bedelinden tahsil edildiği dikkate alındığında bakiye borcun 217.272,89 TL hesap edildiği, buna karşın davacı karşı davalının (207.318,00 USD – 117.359,00 USD=) 89.959,00 USD borçlu olmadığı, davacı karşı davalının nakte çevrilen teminat mektubu bedelinin istirdadı talebinin yerinde olmadığı, bayinin 117.359,21 USD cezai şart borcu karşılığı 319.451,77 TL’nin 102.178,88 TL’si … tarafından nakte çevrilen teminat mektubu bedelinden tahsil edildiği dikkate alındığında bakiye alacağının 319.451,77 TL – 102.178,88 TL = 217.272,89 TL olduğu, bu miktarın davacı şirketin 2016 yılı satışları toplamının %1,81’ine denk geldiği ve bu tutarın davacı karşı davalı şirketin mahvına sebep olamayacağı kanısına varıldığı” ifade edilmiş, enerji uzmanı bilirkişi muhalefet şerhinde “protokol kapsamında davalının davacıya vermiş olduğu satış taahhüdünün 5 yıl süre ile geçerli olacak toplam 2375 metreküp beyaz ürünü almak üzere verildiğinin anlaşıldığını, protokolün imzalandığı tarihten sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar davalının davacıya satış taahhüdünün altında ürün satışı gerçekleştirdiğine dair bir ihtirazı kayıt gönderdiğine dair bir belgeye tesadüf edilemediğini, bu nedenle kar mahrumiyeti hesabı sözleşmenin son yılı dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini” ifade ettiği anlaşılmıştır.
Asıl dava akaryakıt bayilik sözleşmesi/ protokolünün bayilik veren tarafından haksız feshi nedeniyle cezai şart talebi yönünden menfi tespit/ istirdat talebi, karşı dava ise bayilik sözleşmesi ve protokolünün haklı nedenle feshine dayalı cezai şart alacağının karşı davalı bayiden tahsili talebine ilişkindir.
Davacı karşı davalı bayi ile davalı karşı davacı bayilik veren arasında 05/11/2011 tarihinde istasyonlu akaryakıt bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli akaryakıt istasyonu protokolü imzalandığı anlaşılmış, davalı karşı davacı … tarafından davacı karşı davalıya keşide edilen 31/10/2014 tarihli ihtarnamede kredi borçlarının ve ürün alımından kaynaklanan borçlarının vadesinde ödenmediği ayrıca uzunca bir süredir sözleşmeye aykırı olarak akaryakıt satmadıklarının tespit edildiğini belirterek gecikmiş kredi ve diğer borçların ödenmesi ve derhal akaryakıt satışına başlanması talebini içerir ihtarnamenin muhatabına 03/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, ardından davalı karşı davacı tarafından keşide edilen 08/12/2014 tarihli fesih ihtarnamesinde birden fazla fesih nedeni gösterilerek satış taahhüdünün yerine getirilmemesi ve ayrıca kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle sözleşme ve protokol hükümlerinin ihlal edildiği geciken kredi ve borçların ödenmediği, ürün alımı yapılmadığı belirtilerek sözleşmenin feshedildiği, 1.736,79 TL cari borç, satış taahhüdünden kaynaklanan 207.318,00 USD cezai şart ve sözleşmenin 24 protokolün 6.1.5.2 maddesinde tahakkuk edene 64.250,00 USD cezai şartın 5 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin bayiye 09/12/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile taraf ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi heyeti çoğunluk görüşüne ilişkin rapor içeriğinde davacı yanın ticari defter kayıtlarında 31/12/2014 tarihi itibariyle davacı karşı davalı şirketin 405.945,16 TL borcunun bulunduğu, davacı karşı davalı ticari defter kayıtlarında faturalar, cezai şart bedelleri, cari hesap alacağı, nakte çevrilen teminat mektubu tutarı ve davacı tarafın yapmış olduğu ödemeler dikkate alınarak davalı karşı davacının davalı karşı davacıdan 231.097,99 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Yanlar arasındaki protokolün satış taahhüdü başlıklı 6.1.5.4 maddesinin tetkikinde sözleşme protokol ve bağlı eklerinin herhangi bir sebeple feshi halinde fesih tarihindeki … kayıtları esas alınarak tespit edilecek satış miktarına göre sözleşmenin feshine ilişkin maddenini uygulanacağı, bayinin protokol süresince 2375 metreküp beyaz ürünü …’den satın almayı kabul ve taahhüt ettiği, bayinin her ne sebeple olur ise olsun sözleşme süresinin sonunda veya fesih tarihinde satış taahhüdünü yerine getirmediği takdirde taahhüt ettiği halde satın almadığı ve her metreküp beyaz ürün için 109,00 USD tutarında cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin kararlaştırıldığı, öte yandan protokolün tek taraflı fesih nedenleri başlıklı 8. maddesinin 8.2 bendinde bayinin protokol veya sözleşmenin herhangi bir hükmünü kısmen veya tamamen ihlal etmesi …’nin yazılı uyarılarına riayet etmemesi …’ye olan borçlarını vadesinde ödememesi veya taahhütlerini yerine getirmemesi hallerinin fesih sebepleri olarak kabul edilerek protokolün … tarafından tek taraflı ve haklı olarak fesih edilebileceği ve fesih halinde protokolün tek taraflı feshinin sonuçları maddesi hükümlerinin uygulanacağının kabul edildiği, protokolün tek taraflı feshinin sonuçları başlıklı 9. maddesinin tetkikinde protokol ve sözleşmenin … tarafından tek taraflı feshi halinde bayinin 64.250,00 USD karşılığı Türk Lirasını cezai şart olarak …’ye ödeyeceği ayrıca 6.1.5.4 ve alt maddeleri doğrultusunda …’nin hesap edeceği cezai şart tutarını ödeyeceğinin ön görüldüğü, yine protokolün 6.1.5.2 maddesinde protokol ve sözleşme hükümlerinin bayi tarafından ihlal edilmesi halinde bayinin …’ye 64.250,00 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin taraflarca kararlaştırılmış olduğu, bu hükümlere paralel olarak akaryakıt bayilik sözleşmesinin sözleşmenin tek taraflı feshi başlıklı 23. maddesinin 23.3 ve 23.4 bentlerine göre bayinin satış yerinde kesintisiz akaryakıt satışını sürdürecek düzeyde yeterli stok bulundurmaması …’nin bu husustaki öneri ve talimatlarına riayet etmemesi, ödemelerini vadesinde yapmaması halleri ile bayinin sözleşme ve protokol hükümlerini ve …’nin yazılı talimatlarını ihlal etmesi veya borç ve taahhütlerini yerine getirmemesi hallerinde sözleşmenin … tarafından tek taraflı olarak feshedilebileceği kabul edilmiştir.
Bayilik veren davalı karşı davacının davacı karşı davalıya keşide ettiği 31/10/2014 tarihli ihtarname içeriğinde kredi borçlarının ve ürün alımından kaynaklı borçların vadesinde ödenmediği gibi sözleşmeye aykırı olarak uzun süredir akaryakıt alınmadığı ihtar edilerek 08/12/2014 tarihli fesih ihtarnamesinde de gerek kredi taksitlerinin zamanında ödenmediği ve gerekse ürün alımı yapılmadığı belirtilerek sözleşmenin feshedilmiş olması karşısında yukarıda sözü edilen protokolün 8. maddesi ve sözleşmenin 23. maddesi hükümleri kapsamında davalı karşı davacı yönünden sözleşme hükümlerine riayet etmeyen davacı karşı davalı ile arasındaki sözleşme ve protokolün haklı nedenle fesih koşullarının gerçekleştiği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı karşı davacı alım taahhüdünün 5 yıllık sözleşme süresini kapsadığı, 5 yıllık süreden önce alım taahhüdünü ihlale dayalı olarak fesih hakkının kullanılamayacağını savunmuş ise de gerek 31/10/2014 tarihli ihtarname içeriği gerekse de 08/12/2014 tarihli fesih ihtarnamesi içeriğinin tetkikinde fesih gerekçesi olarak sadece alım taahhüdünü ihlale dayanılmadığı, bayinin kredi borçlarını ve ürün alımından kaynaklanan borçlarını vadesinde ödemediği, bu kapsamda sözleşme ve protokol hükümlerini ihlal ettiği gerekçesi ile sözleşme ve protokolün feshi yoluna gidilmiş olmakla protokolün 8.2 ve sözleşmenin 23.4 maddeleri kapsamında haklı nedenle tek yanlı fesih hakkının kullanılmasının yerinde olduğu anlaşılmış, davacı karşı davalının 12/12/2014 tarihli cevabi ihtarnamesinin içeriğinin de bayilik verenin fesih gerekçelerinin haklı nedene dayandığı husununu teyit eder nitelikte bulunmuştur.
Yanlar arasındaki protokolün 9.3 maddesine göre protokolün bayilik veren tarafından tek taraflı feshi halinde 6.1.5.4 maddesine göre hesaplanacak cezai şart tutarının bayi tarafından ödeneceği, protokolün 6.1.5.4.3 maddesine göre de sözleşme süresinin sonunda veya fesih tarihinde bayinin satış taahhüdünü yerine getirmediği takdirde taahhüt ettiği ve her metreküp beyaz ürün için 109,00 USD cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmış olmakla her ne kadar alım taahhüdü 5 yıllık sözleşme süresinin tamamına ilişkin olmakla bu süreden önceki fesih tarihinde alım taahhüdünü ihlal hususu haklı fesih nedeni kabul edilemez ise de kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi gibi haklı bir nedenle tek yanlı feshin gerçekleşmesi halinde bu maddeye istinaden fesih tarihi itibariyle cezai şart istenebileceği mahkememizce kabul edilmiştir. Bilirkişilerce sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre nazara alınarak yapılan hesaplamaya göre davalı karşı davacının davacı karşı davalı bayiiden 117.359,21 USD cezai şart alacağının bulunduğu, bu tutarın davalı karşı davacının bayiden talep ettiği 207.318,00 USD cezai şart bedelinden mahsubu ile bakiye 89.959,00 USD cezai şart talebi yönünden davacının menfi tespit talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı karşı davalı asıl davada sözleşmenin tek yanlı feshine bağlı olarak talep edilen 64.250,00 USD cezai şarttan sorumlu olmadıklarını iddia etmiş ise de gerek protokolün cezai şart başlıklı 6.1.5.2 maddesi ve gerekse 9.1 maddesi birlikte değerlendirildiğinde bayiinin sözleşme ve protokol hükümlerini ihlal etmesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması karşısında davalı karşı davacının davacı karşı davalı bayiiden protokolde ön görülen 64.250,00 USD cezai şart alacağının gerçekleştiği bu kapsamda asıl davada davacının istirdat talebinin yerinde olmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalı karşı davacı karşı davada alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart bedeline ilişkin düzenlediği 27/04/2014 tarihli 333.276,86 TL tutarındaki fatura bedelinin 102.097,98 TL tutarını karşı davalıya ait nakte çevrilen teminat mektubu bedelinden tahsil ettiklerini belirterek bakiye 231.097,98 TL cezai şart bedelini talep etmiş olup bilirkişilerce karşı davacının karşı davalı bayiinden fesih tarihi itibariyle alım taahhüdünü ihlalden kaynaklanan 117.359,21 USD karşılığı 319.451,77 TL alacağının bulunduğu, bu alacağın 102.178,88 TL’sinin nakte çevrilen teminat mektubu bedelinden tahsil edildiği tespit edilmekle bakiye 217.272,89 TL cezai şart alacağının talep edilebilir olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından karşı davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne davalı karşı davacının keşide edilen ihtarname ile verilen sürenin sonunda 15/12/2014 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü gözetilerek bu tarihten itibaren avans faizi işletilmesine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara BAM 22. H.D. 2018/3035 esas 2021/1869 karar sayılı 16.11.2021 tarihli ilamında “Öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği hususu değerlendirildiğinde, özellikle davacı/karşı davalı bayiinin davalı/karşı davacı dağıtıcı şirketin fesih ihbarına cevabi ihtarnamesi içeriğinde “şirketin müzayaka içerisinde olduğu, sözleşmeden doğan yükümlülükleri yerine getiremediği ve yaklaşık sekiz aydan beri şirket kayıtlarında ekonomik hareket gözükmediği, bu durumun şirketin envanterine kayıtlı tankerin sicil kaydına bakılması halinde görüleceği” belirtildiği, bunun yanında mahkemece alınan 18.04.2017 tarihli bilirkişi görüşünde tarafların defterlerinin incelenmesinden sözleşme süresi içerisinde uzun süre akaryakıt alımı yapılmadığı ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği değerlendirilmiştir.
Buna göre hem davacı/karşı davalının 12.12.2014 tarihli noter ihtarnamesi içeriği, hem bilirkişi raporu hem de dosya kapsamında yer alan defter ve kayıtlardan davacı/karşı davalının sözleşmenin 23. maddesine aykırı davrandığı, mahkemece davalı/karşı davacı dağıtıcı şirket tarafından sözleşmenin fesihinin haklı nedene dayandığının kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Sözleşmenin haklı nedenle feshi sonucu öngörülen cezai şart konusunda davalı/karşı davacının talep etmiş olduğu asgari alım taahhüdüne uyulmaması halinde taraflar arasında akdedilen “Akaryakıt İstasyonu Bayilik Protokolü”nün 6.1.5.4.2 maddesi “Bayi; Protokol süresince Perakende Satış olmak üzere 2.375 (ikibinüçyüzyetmişbeş) m3 beyaz ürünü …’den satın almayı kabul ve taahhüt eder”, 6.1.5.4.3. maddesi ise “Bayi, her ne sebeple olursa olsun, Sözleşme süresinin sonunda veya fesih tarihinde işbu satış taahhüdünü yerine getirmediği takdirde, taahhüt ettiği halde, Perakende Satış fiyatından …’den satın almadığı beher m3 beyaz ürün için 109 USD (yüzdokuzamerikandoları) tutarında cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmünü içermektedir.
Görüldüğü gibi yukarıda değinilen asgari alım taahhüdüne ilişkin cezai şart hükümlerinin yorumlanması gerekmekte olup özellikle 6.1.5.4.3. maddesi uyarınca sözleşme için öngörülen sürenin bitiminden önce sözleşmenin haklı nedenle feshi halinde fesih tarihinde 6.1.5.4.2 maddesinde öngörülen asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemiş olması halinde bakiye alım taahhüdünün her m3 tutarı için 109 USD cezai şart sorumluluğu doğacaktır. Anılan sözleşme hükümlerinin açıklanan biçimde yorumlanması gerekirken ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşmenin yürürlükte kaldığı süreye oranlama yapılarak belirlenen cezai şarta hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bunun yanında Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı/karşı davalının cezai şart nedeni ile şirketin mahfına neden olacağı yönündeki talebi değerlendirilmiş ise de, mahkeme gerekçesinde bu hususta olumlu ya da olumsuz her hangi bir değerlendirme yapılmamış ve sonuca varılmamıştır.
Az yukarıda cezai şarta yönelik davalı/karşı davacının istinaf isteminin kabulü yönündeki Dairemiz kararı nazara alındığında mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınarak belirlenecek yeni cezai şart tutarlarına göre davacı/karşı davalının cezai şartın şirketin mahvına neden olacağı yönündeki istemi hususunda gerekli araştırma da yapılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacı/karşı davalının asgari alım taahhüdüne yönelik menfi tespit davasının yeniden değerlendirilmesi de gerekmektedir. ” denilerek mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara BAM 22. H.D ilamı kapsamında dosyanın bilirkişi heyetine tevii ile ek rapor alınmasa karar verilmiş, 29.08.2022 tarihli ek raporda özetle; “sözleşmenin 6.1.5.4.2 maddesinde öngörülen asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemiş olmasından doğan cezai şartın 207.291,84 USD olarak hesaplandığı, davalı karşı davacının bu miktarı 207.318,00 USD olarak hesaplayarak teminat mektuplarına mahsup ettiği, aradaki farkın 1901,76 m3’ün 1902 m3’e yuvarlanmasından doğduğu ve 207.318,00 – 207.291,84 = 26,16 USD olduğu, istinaf kararında benimsenen hesaplama ilkesine göre hesaplanan cezai şart miktarı 207.291,84 USD = 383.818,03 TL cezai şart miktarına göre değerlendirildiğinde de, şirketin 2016 yılı öz kaynaklarının 371.656,26 TL olduğu, 383.818,03 TL’lik cezai şartın, şirketin 2016 yılı satışları toplamı olan 11.944.097,25 TL’nin %3,21’ine denk geldiği ve bu tutarın her ne kadar şirket öz kaynaklarının biraz üzerinde olsa da davacı – k. davalı şirketin mahvına sebep olmayacağı, karşı dava yönünden kök ve ek rapordaki hesaplamalarda değişiklik bulunmadığı, bununla birlikte (1)’de hesaplanan 26,16 USD = 48,43 TL’nin mahsubu düşünülür ise sonucun 217.272,89 TL değil 217.224,46 TL olacağı” ifade edilmiştir.
Davalı karşı davacı vekiline 207.318 USD ve 64.250 USD cezai şart tutarlarının hangi miktarda ve hangi tarihte davacı karşı davalının teminat mektupları nakde çevrilerek tahsil edildiğini açıklayıcı yazılı beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı karşı davalı vekilince 05.10.2022 tarihli dilekçesinde 26.06.2014 tarihinde 500.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun 312.253,00 TL’sinin kısmi tazmin edildiği bu tutarın kredi borcu bakiyesi ile akaryakıt cari hesap borcuna mahsup edildiği, kalan 187.647,00 TL ile her biri 100.000,00 TL bedelli diğer 2 teminat mektubunun ise 15.04.2015 tarihinde 174.888,50 TL’sinin haklı fesihten kaynaklanan cezai şart fatura borcuna, 333.276,86 TL tutarındaki faturanın 102.178,88 TL’lik kısmı eksik ifadan kaynaklanan cezai şart borcuna kalan tutarların ise vade farkı ve kalan kredi borcu ile cari hesap borcu ve yine kurumsal kimlik giydirme söküm fatura borcuna mahsup edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Toplanan deliller yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlar ve tüm dosya kapsamı uyarınca davalı karşı davacı tarafından davalı karşı davacıya keşide edilen 31.10.2014 tarihli ihtarname kapsamında taraflar arasındaki sözleşmenin davalı karşı davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, yanlar arasında imzalanan protokolün 6.1.5.4.2 ve 6.1.5.4.3 maddeleri kapsamında asgari alım taahhüdünü ihlal nedeniyle davalı karşı davacının davacı karşı davalıdan 207.291,84 USD cezai şart alacağı ile protokolün 6.1.5.2 maddesi ve 9.1 maddesi kapsamında bayinin sözleşme ve protokolü ihlal etmesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması karşısında davalı karşı davacının davacı karşı davalıdan protokolde öngörülen 64.250 USD cezai şart alacağının gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Asıl davada davalı karşı davacı yönünden alım taahhüdünü ihlalden kaynaklanan cezai şart alacağı için düzenlenen fatura kapsamında 26,16 USD cezai şart tutarının istenebilir olmadığı anlaşılmış yapılan bilirkişi incelemesinde davalı karşı davacının cezai şart alacak tutarının davacı karşı davalı şirketin ekonomik olarak mahvına sebep olmayacağı kanaatine itibar edilerek asıl davada davacının 26,16 USD üzerinden kanıtlanan menfi tespit talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı karşı davacı karşı davada asgari alım taahhüdünü ihlal nedeniyle 207.318 USD cezai şart alacakları için 333.276,86 TL tutarında fatura düzenlendiğini bu fatura bedelinin 102.178,88 TL’sinin teminat mektubu nakde çevrilerek tahsil edildiğini belirterek bakiye 231.097,98 TL cezai şart alacaklarının tahsili talebinde bulunmuş olup yapılan bilirkişi incelemesinde davalı karşı davacının alım taahhüdünü ihlalden kaynaklanan cezai şart alacağının 207.294,84 USD olarak tespit edildiği ve bu cezai şart tutarının davacı karşı davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağının ifade edildiği anlaşılmakla 26,16 USD karşılığı 48,43 TL’nin mahsubu ile bakiye 231.049,55 TL cezai şart alacağının istenebilir olduğu sonuç ve kanaatine varılarak bu tutar üzerinden kanıtlanan karşı davanın kısmen kabulüne, karşı davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Asıl davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 26,16 USD borçlu bulunmadığının tespitine,
b)Asıl davada davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-a)Karşı davanın kısmen kabulü ile 231.049,55 TL’nin 15.12.2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak karşı davacıya ödenmesine,
b)Karşı davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Asıl dava yönünden alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 12.070,55 TL harçtan mahsubu ile 11.989,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı karşı davalıya iadesine,
4-Karşı dava yönünden alınması gereken 15.786,30 TL harçtan peşin alınan 3.946,58 TL’nin mahsubu ile bakiye 11.839,72‬ TL harcın asıl davada davacı karşı davalı … Akaryakıt İnş.Tur. Gıda Oto. Nak. San. ve Tic. Ltd.Şti ‘den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Asıl davada davacı karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 70,14 TL ücreti vekaletin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
6-Asıl davada davalı karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 98.089,36 TL ücreti vekaletin asıl davada davacı karşı davalıdan alınarak asıl davada davalı karşı davacıya verilmesine,
7-Karşı davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 48,43 TL ücreti vekaletin karşı davada davacıdan alınarak karşı davada davalıya verilmesine,
8-Karşı davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 35.346,94 TL ücreti vekaletin karşı davada davalıdan alınarak karşı davada davacıya verilmesine,
9-Asıl davada davacı karşı davalı … Akaryakıt İnş.Tur. Gıda Oto. Nak. San. ve Tic. Ltd.Şti tarafından istinaftan önce yapılan 2.541,00 TL yargılama gideri ile istinaftan sonra yapılan 55,50 TL tebligat gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.996,5‬0 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 39,00 TL yargılama giderinin asıl davada davalı karşı davacıdan alınarak asıl davada davacı karşı davalıya verilmesine, bakiyenin asıl davada davacı karşı davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Asıl davada davalı karşı davacı …Ş tarafından istinaftan önce yapılan 148,00 TL yargılama gideri ile istinaftan sonra yapılan 23,50 TL tebligat gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.671,5‬0 TL yargılama giderinden kabul ve red oranlarına göre 1.636,5‬0 TL yargılama giderinin asıl davada davacı karşı davalı … Akaryakıt İnş.Tur. Gıda Oto. Nak. San. ve Tic. Ltd.Şti ‘den alınarak asıl davada davalı karşı davacıya verilmesine, bakiyenin asıl davada davalı karşı davacıya üzerinde bırakılmasına,
11-Asıl davada davacı karşı davalı … Akaryakıt İnş.Tur. Gıda Oto. Nak. San. ve Tic. Ltd.Şti tarafından başlangıçta alınan 80,70 TL harcın davalı karşı davacı …Ş ‘den alınarak asıl davada davacı karşı davalıya verilmesine,
12-Karşı davada davalı karşı davacı …Ş tarafından başlangıçta alınan 3.946,58 TL peşin harcın davacı karşı davalı … Akaryakıt İnş.Tur. Gıda Oto. Nak. San. ve Tic. Ltd.Şti ‘den alınarak asıl davada davalı karşı davacıya verilmesine,
13-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı karşı davalı vekilinin ve davalı karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.

01/12/2022
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 13.12.2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …