Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/748 E. 2022/103 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/748 Esas – 2022/103
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/748 Esas
KARAR NO : 2022/103

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.02.2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili tarafından ibraz edilen 18/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müteveffa …’in 07.07.2018 günü, Ankara ili, … ilçesi, Gündoğan mahallesi yol ayrımı mevkiinde, müvekkili …’in kullandığı … Plakalı araçta iken, davalı … İnşaat Taah. Petrol Maden. Gıda Nakl. İç ve Dış Tic. A.Ş’ye ait diğer davalı …’un kullandığı, … plakalı araçla çarpışması sonucunda vefat ettiğini, müvekkili …’in müteveffanın ölümü sonucu eşinin maddi desteğinden yoksun kaldığını, kazada bulunan müvekkili …’in kazadan dolayı 6 ay işe gidemediğini, kaza sonucunda bel ve başında sabit iz kaldığını, müvekkili … …’in devlet memuru olduğunu ve kazadan dolayı 6 ay raporlu olarak işe gidemediğini, kaza sonucunda kolunda sabit iz kaldığını, kazada araçta bulunan müvekkili … …’in kaza sonucunda yüzünde sabit iz kaldığını, davalı …’ın … plakalı aracıcın şoförü, diğer davalı … İnşaat Taah. Petrol Maden. Gıda Nakl. İç ve Dış Tic. A.Ş.’nin … aracın sahibi, diğer davalı … Sigorta Şirketi’nin ise 334020318 Poliçe numaralı zorunlu mali sigorta poliçesi ile … plakalı aracı sigortalayan şirket olması sebebiyle maddi ve manevi zararlar açısından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, kazanın oluşu ve kusur oranlarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının,,,,, Soruşturma sayılı dosyasında toplandığını, müvekkillerinin, davalının kusuruyla meydana gelen kaza sonrası …’in vefatı ile büyük manevi acı, elem ve ızdırab duyduklarını, bu ızdırabın bir nebzede olsa tazmini için davalılardan manevi tazminat talep ettiklerini belirtmiş ve müteveffa’nın eşi müvekkil … için 100.000 TL, kazada bulunan ve kaza sebebiyle vücudunda sabit iz kalan müvekkilleri … ve … … için ayrı ayrı 100.000 TL, kazada bulunan ve kaza sebebiyle yüzünde sabit iz kalan müvekkili … … için 100.000 TL, kazada bulunan müvekkilleri … … ve … … için ayrı ayrı 50.000 TL Manevi tazminatın davalılar …,… İnşaat Taah. Petrol Maden. Gıda Nakl. İç ve Dış Tic. A.Ş ve … Sigorta Şirketi’nden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … İnşaat vekili tarafından ibraz edilen 10/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın soyut, haksız ve mesnetsiz iddialar içerdiğini, dava dilekçesinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, Davanın … PETROL NAKLİYAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne (….ANKARA) ihbar edilmesi gerektiğini, davanın Manevi tazminat talebi bakımından, 173745014 no’lu poliçe kapsamında; “…İSTANBUL” adresinde mukim … SİGORTA A.Ş.’ye ihbarını, SGK’ya müzekkere yazılarak, davacılardan Murat, … ve … …’in kaza sebebi ile işe gidememiş olmalarından kaynaklı geçici iş göremezlik veya başka bir ad altında ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulmasını, Davacıdan kazaya konu aracın kaskosunun bulunup bulunmadığının sorulmasını, varsa ilgili şirkete müzekkere yazılarak işbu kaza hakkıda dosya açılıp açılmadığının ve ödeme yapılıp yapılmadığının öğrenilmesini, Haksız ve mesnetsiz olarak açılmış işbu davanın reddiyle Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından ibraz edilen 10/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle görev, yetki ve usuli ilk itirazları dikkate alınarak bu konuda mahkememizce beklenmeksizin karar verilmesini; Kazanın oluş şekli ve maddi vakıaları dikkate alarak doğru ve isabetli bir değerlendirme yapabilecek nitelikte uzman bilirkişi kurulundan kusur raporu alınmasını, Davacıların tüm delillerini sunduktan sonra ek savunma hakkını saklı tuttuklarını, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan hak sahiplerine bağlanan gelirlerin (rücua tabi) peşin değerlerinin sorulmasını; Fahiş miktarda talep edilen manevi tazminat talebinin reddini, davacıların davalı Sigorta Şirketi’nden tazminat almaları hususunda ne zaman ve ne tür bir başvuruda bulunduklarının sorulmasını, davalı Sigorta Şirketi’nin de tazminat ödemeyi reddetmişse ne sebeple reddettiğinin ve bugüne kadar neden tazminat ödemediğinin açıklattırılmasını, tüm beyanları doğrultusunda davacının mesnetsiz, haksız ve hukuksuz davasının ve maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Sigorta Şirketi vekili tarafından mahkememize ibraz olunan 24/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, davanın araç sigorta ettirenine İhbarını, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının ve manevi tazminatın tahsiline yöneliktir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı ilamı ile özetle, Hakimler ve Savcılar 07.07.2021 tarih ve 608 nolu kararı ile Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresini Ankara İli’nin mülki sınırları olarak belirlenmesine karar verildiğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş ve iş bu dava dosyasının mahkememize tevzi olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin 2021/1722 Esas, 2021/1725 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere;
“…Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar. Söz gelimi 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’da bu devri sağlamak için özel olarak geçici 1 ve 2’nci maddeler va’zedilmişken, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 1’inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” düzenlemesi yapılmıştır. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2019 tarih, 2017/11-10 E., 2019/401 K. ve 18.05.2011 tarih, 2011/11-233 E., 2011/330 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Görev (ve kesin yetki) konusundaki genel ilkelere ilişkin kısa açıklamadan sonra Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yargı çevresi belirlemesine ilişkin 07.07.2021 gün ve 608 sayılı kararının hukuki mahiyeti konusuna da değinmek gerekir. 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul genel kurulunun görevleri arasındadır. Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır. Kaldı ki, görevin ve kesin yetkinin sadece yasa ile belirleneceğine ilişkin yukarıdaki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, bir Kurul kararı ile yapılan yargı çevresi belirlenmesi işinin yasa düzeyinde sayılamayacağı da ortadadır. Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılmış olacaktır. Ortada geçiş hükmü niteliğinde bir yasal düzenleme olmaksızın, sırf Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı ile tabii hakim güvencesini garanti eden Anayasa hükmü çiğnenerek derdest dosyaların görevsizlik, yetkisizlik ya da bunlara ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddi benzeri bir kararla başka mahkemeye gönderilmesi düşünülemez.
O hâlde, anılan Kurul kararının yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile belirlenen mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır….” şeklinde belirtilmiş olup, dava tarihinin 18.11.2020 olduğu dava tarihi itibariyle görevli ve yetkili mahkemenin … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu göz önüne alındığında mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih, 608 sayılı kararında derdest dosyaların devredilmesine ilişkin hüküm bulunmaması nedeniyle MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Ankara … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğuna,
3-Mahkememiz görevsizlik ve yetkisizlik kararının kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığı oluşmakla, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Daire’sine mercii tayini için gönderilmesine,
4-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin HMK 323 ve 331. Maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan var ise karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair davalı … İnş. … AŞ ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/02/2022