Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/741 E. 2022/741 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/741 Esas – 2022/741
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/741 Esas
KARAR NO : 2022/741

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Finans Faktoring A.Ş. tarafından müvekkili şirkete sırasıyla 08/05/2021 tarihinde 1. haciz ihbarnamesi, 14/07/2021 tarihinde 2. haciz ihtarnamesi ve 03/12/2021 tarihinde 3. ihbarnamesinin gönderildiğini, gönderilen 1. haciz ihbarnamesinde taraflardan yalnızca … Rulman yazılmış olup … …’nin 1. haciz ihbarnamesine eklenmediğini, dolayısıyla … … yönünden bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığını bildiğinden de işbu ihbarnamelere cevap verme lüzumunu görmediğini, davalılardan … … ile müvekkili şirket arasında şahsi olarak herhangi bir ilişki kurulmadığını, davalılardan … Rulman ile dava dışı … arasında 30/04/2021 tarihinde alacağın temliki sözleşmesinin imzalandığını, imzalanan işbu temliknameye istinaden davalı … Rulman’ın müvekkili şirket nezdinde alacaklı bulunduğu 61.768,59 TL’nin 1. haciz ihbarnamesinden önce …’e devredildiğini, yapılan sözleşmenin aynı gün müvekkili şirkete bildirildiğini, temlik tarihi itibariyle müvekkili nezdinde herhangi bir hak ve alacağın kalmadığını, alacağın temliki işlemleminin sonucu olarak da müvekkili şirketin davalı … Rulman ile … Finans Faktoring A.Ş.’nin muhatabı olmaktan çıktığını, yapılan incelemede davalı borçlu … Rulman tarafından … 36. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına borcunun ödediği iddiası ile dosyanın infazı talepli başvuru yaptığının anlaşıldığını, ayrıca … Rulman tarafından … 8. İcra Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dosyası ile takibin iptali davası açıldığını, icra dosyası kapatıldığında … Finans Faktoring A.Ş.’nin … Rulman’dan icra dosyası kapsamında bir alacağının kalmayacağını, doğal olarak müvekkili 3. kişi bakımından da herhangi bir alacağın söz konusu olmadığını bildirerek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, … Rulman tarafından açılanan davanın sonucunun beklenilmesine, gönderilen haciz ihbarnamelerinin müvekkili yönünden iptaline, davalı alacaklı … Finans Faktoring A.Ş.’nin %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 89/3. maddesi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak İİK’nin 89/3. maddesi kapsamında açılan davalarda mahkemenin görevinin belirlenmesi sırasında dayanak takibin türünün dikkate alınması da mümkün değildir. Dayanak takibin türüne göre görevli mahkemenin belirlenmeye çalışılması halinde tüketici işlemi nedeniyle düzenlenen kambiyo senetlerine ilişkin takip nedeniyle açılan davalarda Tüketici Mahkemesinin, tüketici işlemi dışında düzenlenen kambiyo senetlerine ilişkin takip nedeniyle açılan davalarda Asliye Ticaret Mahkemesinin, genel hükümlere göre açılan takiplere ilişkin davalarda tarafların sıfatlarına ve takip konusuna göre Asliye Hukuk, Asliye Ticaret, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin, mahkeme ilamına dayalı olarak açılan davalarda dayanak ilamı veren mahkemenin (Asliye Hukuk Mahkemesi, Asliye Ticaret Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, İş Mahkemesi, Aile Mahkemesi, İcra Hukuk Mahkemesi) görevli olması sonucunu doğuracağı, ceza mahkemeleri tarafından verilen kararlarda katılan yararına hükmedilen vekalet ücreti yönünden yapılan takiplerde ise görevli hukuk mahkemesinin hangisinin olacağı hususunun bu yolla tespitinin mümkün olmayacağı, sonuç olarak dayanak takibin türüne göre görevli mahkememin belirlenmeye çalışılması halinde tereddütler ortaya çıkacağı ortadadır. Bu bağlamda; İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir (İİK’nin 89/3. maddesi kapsamında verilen kararların istinaf incelemesini yapmakla görevli Ankara BAM 23. HD. 27/05/2022 tarih, 2019/827 E., 2022/827 K.; 23/05/2022 tarih, 2022/792 E., 2022/847 K.; 28/01/2022 tarih, 2018/2249 E., 2022/90 K.; 26/02/2020 tarih, 2020/386 E., 2020/390 K.; 25/09/2020 tarih, 2020/1307 E., 2020/1160 K. sayılı ilamları ve benzer yönde Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 476).
Sonuç olarak tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, davanın İİK’nin 89/3. maddesi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan ticari davalar arasında yer almadığı, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022