Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/732 E. 2023/24 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/732 Esas – 2023/24
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/732 Esas
KARAR NO : 2023/24

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; davalı bankanın, davacı müvekkili ile davadışı borçlu … İnş. …. Mob. Dek Taah. San. ve Tic. Ltd Şti’nin davalı bankaya olan 490.728,99-TL asıl alacak miktarlı borcuna kefaleti nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak üzere davaya konu takibi başlattığını, aynı anda borçlu şirketin 490.728,99-TL asıl alacak miktarlı borç nedeniyle Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13831 E. sayılı dosyası ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla (tahsilde tekerrür olmamak üzere) takip başlattığını ve takibe konu taşınmazın, 23/10/2018 tarihinde 321.000,00-TL bedelle satıldığını, ancak davalı bankanın kötü niyetli bir şekilde 23/10/2018 tarihinde yaptığı 321.000,00-TL’lik tahsilat hiç yokmuş gibi davacı müvekkili aleyhindeki icra takibine devam ettiğini, tahsilatı hiçbir şekilde dosyaya bildirmediğini, yapılan tahsilatı alacağa mahsup etmediğini, kötü niyetli olarak faiz işleterek icra işlemlerine devam ettiğini, bu nedenle dava tarihi itibariyle müvekkilinin davalı bankaya davaya konu takipte 321.000,00-TL borcunun bulunmadığının tespitini talep etme zaruretinin doğduğunu belirterek, müvekkilinin davalıya davaya konu Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13830 sayılı dosyası yönünden 321.000,00-TL borcunun bulunmadığının tespitini, davalının kötü niyeti sabit olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hukuki yararın dava şartı olduğunu, işbu davada dava açılmasında hukuki yarar olmadığını, zira takiplerin tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla açıldığı gibi ilamsız dosyada tahsilat yapılmadığını, dosyanın infaz olmadığını, borçlular açısından herhangi bir zararın doğmadığını, davacının da icra dosyasına bir talep sunarak ipotek dosyasındaki tahsilatı bildirebileceğini, yine uyuşmazlığa dair hususunun icra hukuk mahkemesinde incelenebileceğini, iddia edildiğinin aksine müvekkili bankanın kötü niyetli olmadığını, kötüniyet koşullarının oluşmadığını bildirerek davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan deliller toplanmış, Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13831 sayılı, Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13830 sayılı dosyaları celp edilmiş, dosya mali müşavir ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek davaya konu uyuşmazlık noktaları bağlamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
18/07/2022 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; “davalı bankanın Ankara 23. İcra Dairesi 2017/13831 sayılı dosyasından 312.974,00 TL tahsil ettiği, tahsil ettiği meblağdan tahsil harcı olarak 64.288,19 TL, başvuru harcı olarak 31,40 TL, vekalet ücreti olarak 36.546,90 TL mahsup edildiğinde, bakiyenin 212.107,51 TL olduğu, davalı bankının tahsil edilen miktarlardan bu mahsup yetkisinin, bakiyenin Ankara 23. İcra Dairesi 2017/13830 sayılı dosyasından talep doğrultusunda öncelikle işlemiş faizden mahsup edildiğinde tahsil tarihi itibari ile 106.704,84 TL bakiye faiz alacağının bulunduğu, ancak davalı bankanın bu tahsilatı beyan etmediği, davacının beyan edilmeyen 212.107,51 TL miktarında borçlu bulunmadığı” yönünde, 23/12/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda ise özetle; “icra dosyasında, icra dairesinin 25/03/2022 tarihli tensip tutanağı dikkate alınarak tahsil edilen miktarın 321.000 TL olarak kayıtlara geçmesi sebebi ile davalı bankanın Ankara 23. İcra Dairesi 2017/13831 sayılı dosyasından 321.000 TL tahsil ettiği, Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2017/13830 sayılı dosyasında bu miktarın esas alındığı, davalı bankanın BK.’nun 100. maddesi çerçevesinde kısmi tahsilatları öncelikle faiz ve masraflardan tahsil etme imkanının bulunduğu, kısmi tahsilatın faiz ve BSMV’den mahsubu halinde davacının tahsil tarihi 23/10/2018 tarihi itibari ile 1.312,97 TL faiz alacağının kaldığı, ancak davalı bankanın bu tahsilatı dava tarihi itibari ile beyan etmediği, davacının beyan edilmeyen 321.000 TL miktarında borçlu bulunmadığı, kötüniyet tazminatının takdirinin mahkemede olduğu” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava, davalı alacaklı banka tarafından haricen yapıldığı bildirilen 321.000,00TL tutarlı tahsilatın icra dosyasına bildirilmediği iddiasına dayalı olarak davacının, bu miktar yönünden menfi tespit istemine ilişkin olup tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davalı bankaca 11/03/2015 tarihli “Genel Kredi Sözleşmesi” kapsamında dava dışı asıl borçlu … İnş. …. Mob. Dek. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye kredi kullandırıldığı ve davacı ile birlikte dava dışı … ile …’ın da bu sözleşmede müteselsil kefil sıfatını haiz olduğu, hesabın kat edilmesi sonrasında davalı bankaca tahsilde tekerrür olmamak üzere davacı ile diğer müteselsil kefiller aleyhine Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13830 sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatılıp ayrıca asıl borçlu ile müteselsil kefil … aleyhine de aynı borç için … tarafından tesis edilen ipotek dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı ve bu dosyada dava dışı …’a ait gayrimenkulün satışı dolayısıyla davalı bankanın 321.000,00 TL tahsilat yaptığı, ancak davalı bankaca yapılan bu tahsilatın, dava tarihine kadar Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13830 sayılı dosyasına bildirilmediği sabittir. Ancak celp edilen Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13830 sayılı takip dosyasının davadan sonraki kayıtlarının yapılan incelemesinde davalı banka tarafından davadan sonra 25/03/2022 tarihinde davaya konu 321.000,00 TL tutarlı tahsilatın icra dosyasına bildirildiği anlaşılmış olup mevcut hukuki durum karşısında eldeki dava konusuz kaldığından, esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. Davacının kötü niyet tazminatı istemi bakımından ise İİK’nın 72/5 maddesi bağlamında koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi uygun bulunmuştur. Ne var ki aynı borca ilişkin olarak yapılan tahsilatların davalı banka tarafından gerekmesine rağmen icra dosyasına bildirilmemesi sebebiyle haciz tehdidi altına bulunan davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı ile birlikte haklı dayanağı olup davalı bankanın da ihmali ile davanın açılmasına sebebiyet verdiği sonuç ve kanaatine varılarak, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi hükmünce dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ile vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğu kabul edilmek suretiyle son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir. (Emsal: Yargıtay 19. HD.’nin 13/05/2008 tarih ve 2007-11095/5184 sayılı ilamı, Yargıtay 13. HD.’nin 16/06/2015 tarih ve 5440/11184 sayılı ilamı, Yargıtay 11. HD’nin 06/10/2022 tarih ve 2021-5074/6714 sayılı ilamı).
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı istemin reddine,
2-Alınması gereken 21.927,51‬ TL harçtan peşin alınan 5.481,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.445,63‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 5.481,88 TL peşin harcı olmak üzere toplam 5.541,18‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 74,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.074,60 TL olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/01/2023