Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/718 E. 2022/768 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/718 Esas
KARAR NO : 2022/768

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket davalı … Kooperatif ile mutabık olduğu anlaşma gereğince yerine getirmiş olduğu edimleri TTK gereğince tutmakta yükümlü olduğu ticari defterlerde yer alan fatura suretlerinden anlaşılacağı üzere, davalı kooperatif ve davacı şirket arasında hafriyat taşıma, nakliye ve inşaat işi yapan davacıdan ….ANKARA bölgesinde yapılan yapının taş duvar yapı, mevcut hafriyatların taşıma ve nakliyesi, kepçe çalışması, beton, alt yapı çalışması ve mantolama, eskavatör gibi inşaat işlerine ilişkin anlaşma yapıldığını, Bu anlaşma gereğince davacı şirketin üstüne düşen yükümlülükleri davalı kooperatif ile anlaştıkları fiyat üzerinden eksiksiz ve zamanında ifa ettiğini, davalı kooperatiften de aynı şekilde edimini eksiksiz yerine getirmesini talep etmesine rağmen davalı kooperatif edimini eksik ifa ettiğini, Buna karşılık davacı şirketten davalı kooperatife yönelik alacağın geri kalan kısmına ilişkin ödemenin yapılmasına ilişkin ihtarlar yapılmasına rağmen bu ihtarlar davalı tarafından cevapsız bırakılıp borcun geri kalanına ilişkin ödeme yapılmaktan geçerli bir dayanak olmadan kaçınıldığını, davalının borcunu ödememesi üzerine fatura suretleri tanzim etmek amaçlı davalı kooperatif adresinde tebliğ edildiğini, Fakat buna rağmen alacağı davalı kooperatifin mesnetsiz ve soyut gerekçelendirmeleriyle alamadığını, Ticari defterler ve ekleri incelendiğinde davacı alacağının olduğu anlaşılacağını belirterek şimdilik 10.000 TL alacağın borcun temerrüde düştüğü tarihten başlayarak hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı şirket arasında …. ada üzerinde yer alan kooperatif arsası üzerinde; “Binaların bahçe çevresinin taş duvar ve alt yapı işlerinin yapılması işi”‘ne dair 01.09.2019 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı tarafından yapılacak işlere karşılık davalı tarafından ödemelerinin 2019 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında sözleşme kapsamında miktarları da belirtilerek ödenmesi kararlaştırıldığını ayrıca yine sözleşmede yer alan “2019 yılında tamamlanamayan işlere 2020 yılında iklim şartlarına göre Mart-Nisan aylarında başlanacak ve karşılıklı görüşmelerle yapılacak ve sözleşmeye eklenecek yeni bir ödeme planına göre ödemeler gerçekleştirilecektir.” hükmü uyarınca 2019 yılında tamamlanamayan işlere yönelik tarafların karşılıklı mutabakatı ile yapılan ve sözleşmeye eklenecek yeni ödeme planına göre ödeme yapılacağı hususu düzenlendiğini, ancak davacı yan tarafından sözleşmeye aykırı olarak; davalı ile görüşme yapılmadan; sözleşmenin “Alt Yapıda Yapılacak İşler” başlıklı maddesinde yer alan iş ve işlemlere ilişkin tek taraflı olarak yeni bir fiyatlandırma yapıldığını, ve yapılan bu yeni fiyatlandırma ve ödeme planına göre faturalandırmalar yapıldığını, davacı tarafından sözleşmeye aykırı hareket etmesi hususuna rağmen; davalı tarafından sözleşmeye riayet edilerek ilk ödemesi 2019 Eylül ayı olmak üzere; davacı yana 729.609,10 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından kendisine bildirilmesine rağmen indirimli oran dikkate alınmadan %18 oranında katma değer vergisi uygulandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 09/09/2022 tarihli raporda özetle; “Taraflar arasındaki ticari ilişkinin10.09.2019 tarihinde başlayıp 01.11.2021 tarihinde sona erdiği, Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından davalı kooperatif adına 26 adet ve 936.105,42 TL tutarında fatura tanzim edildiği, faturaların davalının ticari kayıtlarında itirazsız yer aldığı, Davalı kooperatif tarafından 2019 Aralık ayından, 01/11/2021 tarihine kadar toplam 723.609,10 TL ödeme yaptığı, Dava tarihinde davalı kooperatifin cari hesaptan kaynaklı davacı şirkete 206.496,32 TL borçlu olduğu, Dava tarihi itibari ile davacının cari hesaptan kaynaklı davalıdan 209.269,53 TL alacaklı olduğu, Tüm faturalarda %1 KDV uygulanması halinde davacının 105.099,40 TL fazla KDV hesaplamış olduğu, Tarafların imzalamış olduğu sözleşmeye aykırı 22.220,00 TL. fazla fatura düzenlendiği, Ödemeler de dikkate alındığında, fazla tahsil edilen miktarın mahsubu ile davacının davalıdan 85.176,92 TL.alacağı bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde 10.000 TL talep edebileceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili talebine ilişkindir, davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir.
Davacı taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davacının taş duvar yapı, hafriyat, nakliye, kepçe çalışması, beton alt yapı çalışması, mantolama ve ekskavatör gibi inşaat işlerini yaptığını, davacı tarafından gönderilen faturaların davalı defterine itirazsız olarak kaydedildiğini beyanla bakiye iş bedelinin tahsilini talep etmiş, daha sonra alacak talebini ıslah ederek talebini 85.176,92 TL’ye yükseltmiş, davalı ise tarafar arasında … adalar üzerinde yer alan kooperatif arsası üzerinde Binaların Bahçe Çevresinin Taş Duvar ve Alt Yapı İşlerinin Yapılması İşi’ne dair 01.09.2019 tarihli sözleşmenin imzalandığını, davacının tek taraflı olarak iş bedelini belirlediğini, kısmen 729.609,10 TL ödeme yaptıklarını, iş bedelinin hesaplanmasında %1 KDV uygulanması gerekmesine rağmen davacı yanca %18 KDV uygulandığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında 01.09.2019 tarihli birim fiyat üzerinden davalı iş sahibinin binalarının bahçe çevresinin taş duvar ve alt yapı işlerinin yapılmasına ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 470 vd düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ihtilaf konusu olmayıp ihtilaf, davacı yüklenicinin iş bedelini tek taraflı olarak belirleyip belirlemediği ve iş bedeline eklenen KDV oranının iş sahibi davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamının bir bütün halinde incelenmesinde; bilirkişi raporunda da anlaşılacağı üzere, taraflar arasında 10.09.2019 tarihi ile 01.11.2021 tarihleri arasında süren eser sözleşmesi ilişkisi çerçevesinde davacı tarafından davalı adına 936.105,42 TL tutarında fatura tanzim edildiği, davalı tarafından ise 723.609,10 TL ödeme yapıldığı, yüklenici tarafından düzenlenen faturaların bir kısmının %18 bir kısmının ise %1 olarak KDV uygulandığı, oysaki uygulanması gereken KDV oranının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu Geçici 15. Madde gereğince %1 olarak uygulanması gerektiği, yine ilave iş iddiasının da bulunmadığı göz önüne alındığında taraflar arasındaki sözleşmede yer alan birim fiyatlar üzerinden iş bedelinin hesaplanmasında, yüklenici tarafından 22.442,20 TL fazla iş bedelinin faturalandırıldığı, buna göre davalının ticari defterlerinde itirazsız olarak yer alan 936.105,42 TL’den 723.609,10 TL ödemenin, fazla hesaplanan KDV bedeli olan 105.099,40 TL ve son olarak davacı tarafından sözleşmeye aykırı olarak fazla faturalandırılan 22.220,00 TL iş bedelinin düşülmesi ile alacağın netice olarak 85.176,92 TL olduğu anlaşılmış, ıslah edilen alacak yönünden ıslah tarihi nazara alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 85.176,92 TL üzerinden kabulü ile alacağın 10.000,00 TL’sine dava tarihi, bakiye 75.176,92 TL’sine ise 21/09/2022 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Alınması gereken 5.818,44 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL, ıslah dilekçesi ile yatırılan 1.300,00 TL harcın toplamı olan 1.470,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.347,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç, 1.300,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.530,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 113,10 TL tebligat ve müzekkeri, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.613,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 13.628,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 04/11/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.