Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/707 E. 2022/17 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/707 Esas – 2022/17
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/707 Esas
KARAR NO : 2022/17

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/07/2013
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında verilen hükmün Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 18.10.2021 tarih 2021/826 Esas, 2021/937 Karar sayılı bozma ilamına uyularak bitirilen açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında “Sistem Kullanım Anlaşması” yapıldığı; bu anlaşmanın, davalının 09/07/2010 tarih ve 2877 sayılı yazısı uyarınca 30/06/2010 tarihinde revize edildiği; ayrıca, taraflar arasında 23/06/2008 tarihinde “Bağlantı Anlaşması” yapıldığı; 2012 Haziran ayında gerçekleştiği iddia olunan ihlalle ilgili davalı tarafından 15/05/2013 tarih ve 004771 sayılı yazı ekinde 29/04/2013 tarih Seri: I Sıra No:081456 nolu 12.926,53 TL haziran 2012 dönemi sistem kullanım ücreti açıklamalı ceza faturası gönderildiğini; davacının; dava konusu faturaları noter ihtarnamesi ile davalıya iade ettiğini; davalının da dava konusu faturaları ihtarname ile tekrar davacıya gönderdiğini; dava konusu ceza faturasına ilişkin bedellerin zamanaşımına uğradığını; davacının esas ve birleşen davada faturalar karşılığı davalıya borçlu olmadığının tesbitine; aksi kanaate varılırsa fahiş ceza faturasının tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında düzenlenen faturanın mevzuat hükümlerine uygun düzenlendiğini; davacının mesnetsiz açılan davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında “Sistem Kullanım Anlaşması” yapıldığı; bu anlaşmanın, davalının 09/07/2010 tarih ve 2877 sayılı yazısı uyarınca 30/06/2010 tarihinde revize edildiği; ayrıca, taraflar arasında 23/06/2008 tarihinde “Bağlantı Anlaşması” yapıldığı; 2012 Temmuz ayında gerçekleştiği iddia olunan ihlalle ilgili davalı tarafından 15/05/2013 tarih ve 004771 sayılı yazı ekinde 29/04/2013 tarih Seri: I Sıra No:081581 nolu 38.779,60 TL Temmuz 2012 dönemi sistem kullanım ücreti açıklamalı ceza faturası gönderildiğini; dava konusu ceza faturalarının davacı tarafından 17/05/2013 tarihinde tebellüğ edildiğini; davacının; dava konusu faturaları noter ihtarnamesi ile davalıya iade ettiğini; davalının da dava konusu faturaları ihtarname ile tekrar davacıya gönderdiğini; dava konusu ceza faturasına ilişkin bedellerin zamanaşımına uğradığını; davacının esas ve birleşen davada faturalar karşılığı davalıya borçlu olmadığının tesbitine; aksi kanaate varılırsa fahiş ceza faturasının tenkisini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVAYA CEVAP; Davalı vekili birleşen dava cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında düzenlenen faturanın mevzuat hükümlerine uygun düzenlendiğini; davacının mesnetsiz açılan davasının reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE;
Asıl ve birleşen dava hizmet sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine yöneliktir
Mahkememizce asıl ve birleşen davaya yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz davasını inceleyen Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 18.10.2021 tarih 2021/826 Esas, 2021/937 Karar sayılı ilamı ile;
“…Dava, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşması uyarınca davalı tarafından düzenlenen ve davacı tarafça ödenen ceza faturalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
02/12/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/11/2020 tarihli 7257 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiş, buna göre “İletim sisteminin normal işletme koşulları içerisinde işletilmesi ile işletme güvenliği ve bütünlüğü üzerinde risk oluşturan durumlara ilişkin olarak bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerinin takibini yapmak, ihlal durumu tespit edilen tüzel kişilere sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen ceza-i şartları ve diğer yaptırımları uygulamak” …’ın görev ve yükümlülükleri arasında gösterildikten sonra 6446 sayılı Kanun’a Ek madde 3 ile “8 inci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıklar idari yargıda görülür.” hükmü eklenmiş, 46. madde ile de Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir.
Hukuk yargılamasında usul hükümlerinde yapılan değişiklikler derdest davalarda derhal uygulanır. Bir davaya hangi yargı kolunda bakılacağı konusu HMK’nın 114/1-b maddesi gereğince dava şartıdır. HMK’nın 115/1. fıkrası gereğince anılan dava şartı yargılamanın her aşamasında (ilk derece ve istinaf mahkemeleri ile Yargıtayca) re’sen dikkate alınır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 7257 sayılı Kanun ile bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenen sistem kullanım ihlallerine ilişkin ceza-i şartlara dair uyuşmazlıkların idari yargı yolunda görüleceği hükme bağlandığından yukarıda izah edilen Kanun değişikliği kapsamında uyuşmazlık konusu davanın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan “yargı yolunun caiz olmaması” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının bozulması uygun görülmüştür.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir….” gerekçesiyle bozularak mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Bozma İlamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından taraflar arasında 30.06.2007 tarihli sistem kullanım anlaşması akdedildiğini ve devamında 30.06.2010 tarihinde revize edildiğini yine 23.06.2008 tarihli bağlantı anlaşması akdedildiğini, asıl davada davalı tarafça davacıya 12.926,53 TL Haziran 2012 dönemine ait sistem kullanım ceza ücreti açıklamalı, birleşen davada ise 38.779,60 TL Temmuz 2012 dönemi sistem kullanım ceza ücreti açıklamalı faturalara yönelik borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olup, uyulan bozma ilamından da anlaşılacağı üzere; 02.12.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 25.11.2020 tarihli 7257 sayılı yasanın 33. Maddesi ile 6446 sayılı Elektirik Piyasası Kanunu’nun 8. Maddesinin 2. Fıkrasının ç bendinden sonra gelmek üzere eklenen d bendi ve yine aynı yasaya eklenen Ek madde 3 ile, d bendinden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargıda görüleceğinin anlaşılması karşısında, asıl ve birleşen dava yönünden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden HMK 114/1-b maddesi uyarınca yargı yolu neden ile usulden reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan toplam 883,10 TL harçtan mahsubu ile fazla kalan 802,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Talep halinde davacının ve davalının artan avansının iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/01/2022