Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2022/576 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/706 Esas – 2022/576
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/706 Esas
KARAR NO : 2022/576

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket …, İstanbul ve Londra merkezli tasarım ve sanat odaklı bir üretim ajansıdır. Tasarım ve sanat alanında prodüksiyon ve yaratıcı çalışmalar yapan …, alanında çok başarılı, saygın müşteri çevresi olan; ürettiği işler neticesinde sektör için önemli ödüllerin sahibi uluslararası bir ajans olduğunu, …, bağımsız çalışan bir çok sanatçı, tasarımcı, film yapımcısı ile proje bazlı işbirliklerinde bulunan bir ajans olup kurucusu ……, Oxford Brookes Üniversitesi’nde Dijital Medya Üretimi okumuştur. 2007’den beri film ve televizyon başlık dizilerini, televizyon reklamlarını ve TV kanalı kimlik paketlerini yönetmekte ve tasarladığını, davacı …’in kurucusu ……, 2014 yılında, film ve televizyon ana başlık dizileri, reklamlar ve marka kimlik paketleri tasarlayan bir sanatçı ekibine liderlik yaptığı müvekkil şirket … İstanbul’u kurduğunu, davacı şirketin yöneticisi ……, Bas Ödüllerinden Altın Ödül ve HBO’nun Silikon Vadisi için Üstün Başlık Tasarımı kategorisinde tasarladığı unvanlarla Emmy adaylığı da dahil olmak üzere çok sayıda uluslararası ve yerel tasarım ödülü aldığını, (2010 Kristal Elma En İyi Animasyon, 2011 Kristal Elma En iyi Animasyon, 2012 Bass Award (Uluslararası) En İyi Tv Kanalı Markalama, 2014 Kristal Elma En iyi Animasyon) …, aynı zamanda İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde gençlere Hareketli Grafik öğreten bir akademisyen olduğunu, aynı zamanda Crystal Apple gibi yerel ödül törenlerinde jüri görevlerinde bulunur ve İstanbul’da Motion & Title Design akran grubu altında yürütme kurulunda danışmanlık rolleri olduğunu, davacı şirket, …. gibi seçkin bir müşteri portföyüne sahip olduğunu,davacı …, alanında en değerli ödüllerin de sahibi olduğunu, 2014 Emmy Adaylığı (Amerikan Televizyon Akademi), 2016 Kristal Elma En iyi Animasyon, 2017 Kırmızı Ödülleri En İyi Animasyon, 2018 Kırmızı En İyi Animasyon bunlardan yalnızca bir kaçı olduğunu, davacı çok eski bir ajans olmamasına rağmen kısa sürede işlerinin niteliği ve kalitesi sayesinde sektörde saygın bir yere geldiğini, nitekim davalı …, müvekkilin yaptığı işleri beğenmesi nedeni ile müvekkil çalışmak istediğini, davalı …, … 1 kanalının yenilenmesi amacıyla müvekkil ile … 1 logolu televizyon kanalının tüm kurumsal kimliğinin, ekran grafiklerinin, jenerik ve müziğinin yenilenmesi ve … 1 logolu televizyona yeni bir kimlik kazandırılması amacıyla anlaşmış ve bir eser sözleşmesi gönderdiğini, sözleşme yalnızca …’nin menfaatlerini koruyan müvekkil için özel olarak hazırlanmamış genel bir sözleşme olup … herhangi bir revize kabul etmemiş ve sözleşme hükümleri üzerinde müvekkil lehine düzenleme yapılmasına hiçbir şekilde izin verilmediğini, müvekkil, … kadar güçlü bir müşteri karşısında, böylesi bir iş imkânını kaçırmak istemediği ve …’nin sözleşme sırasında ifade ettiği iyi niyetli konuşmaları dikkate alarak 11.12.2018 tarihli sözleşmeyi imzaladığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede …, gücünü kullanarak müvekkili aleyhe hükümlerle dolu bir sözleşmeye müvekkili mahkum ettiğini, işbu sözleşme bakımından genel işlem şartları kapsamında geçersiz olan hükümler olduğu aşikar olduğunu, sürecin devamında müvekkil şirket, sözleşme konusu işler üzerinde çalışmalarına başladığını, söz konusu çalışmaların tümü TBK kapsamında … ile birlikte yürütülmesi gereken sözleşmenin ifası için …’nin plan, proje ve tasarımları incelemesi ve müvekkile dönüş yapması gereken işler olduğunu, dolayısıyla …’nin hazırlık sürecinde müvekkil ile birlikte çalışması sözleşmenin ifası için zaruri olduğunu, 1.075,000 TL olan sözleşme bedeli, her ne kadar sözleşme madde 6.5’te iki taksit olarak ödeneceği karara bağlanmışsa da … tarafından ödeme yükümlülüğüne uyulmayarak ödemeler üçe böldüğünü, müvekkil iki seferde alması gereken ödemeyi alamadığını, davalı, sözleşmenin ödeme hükmünü açıkça ihlal ettiğini, taraflar arasındaki çalışma süresince davalı …, her fırsatta müvekkilin işlerinden ne kadar memnun olduklarını dile getirdiğini, öyle ki bu memnuniyetini bir adım öteye taşımış ve işbu davanın konusu dışında, başka bir hizmet alımı için müvekkil ile çalışmak istediklerini ifade ederek seçmelere(pitching) katılmasını özel olarak talep etmiş ve müvekkilden teklif aldığını, müvekkil şirket, hizmet ve teklif için kapsamlı çalışmış hatta dışarıdan hizmet aldığı serbest çalışanlar ve şirketlerle görüşmeler dahi yapıldığını, işbu durum yazışmalarla sabit olduğunu, müvekkil, 30 Mayıs 2019 tarihinde … Haber, Hava Durumu ve Spor paketlerine ilişkin çalışmalarını davalı …’ye sunmuş ve tasarımlara ilişkin herhangi bir olumsuz dönüş almamış ve taraflarca mutabık kalınarak revizyon süreci başlatıldığını, 11 Haziran tarihinde davacı … ilgili sunum ve tasarımlara revizyon vermiş ve işin bu revizyonlar kapsamında düzenlenmesini istediğini, dolayısıyla revizyonla işleri kabul ettiğini ancak değişiklik talep ettiğini belirterek müvekkilin çalışmalarına ve personel çalıştırmasına devam etmesini sağladığını, sözleşme konusu işlerin neredeyse sonuna gelindiği aşamada, müvekkil son işler için revizyonlar kapsamında çalışmış, uzun mesailer harcamış ve davacı …’nin talep ettiği şekilde tasarımları hazırlayarak …’ye mail yoluyla teslim ettiğini, teslim edilen tasarımlar ve teslimi ispatlar ancak davalı …’den herhangi bir dönüş alamadığını, müvekkil sözleşmenin gereği gibi ifa edilebilmesi için defalarca e-posta göndermişi, ancak davalı … tarafından olumlu/olumsuz herhangi bir dönüş olmadığını, müvekkil, elinde proje, çalıştırdığı personel, kaçırdığı işler olmak üzere bu sürede ciddi zarara uğradığını, sözlü olarak müvekkilin beklemesi gerektiği salık verildiğini, akabinde taraflarınca …numaralı ihtar çekilerek “Müvekkilin projeyi son haline getirip teslim edebilmesi için tasarımların üzerine çalışıp dönüş yapmanız ve onay vermeniz zorunludur. Müvekkil aylardır sözleşmenin ifasını yerine getirebilmek için dönüşünüzü beklemektedir. Ancak tam yedi (7) aydır, müvekkilin tüm çabalarına rağmen müvekkile hiçbir şekilde dönüş yapılmamış ve eylemsiz kalınarak hazırlık fiillerinden kaçınmış dolayısıyla müvekkilin sözleşmeden doğan ifa yükümlülüğünü yerine getirmesini engellemiş bulunmaktasınız. Tüm zarara rağmen müvekkil iyi niyetli bir şekilde sözleşmeden doğan borcunu ifa etmeye hazırdır.” ifade edilmiş ve sözleşme kapsamında bakiye ücret olan müvekkilin bitirmiş olduğu işler bakımından -aslında sözleşme kapsamında çok önceden ödenmesi gereken- 430.000 TL+KDV sözleşme bedelinin avans faizi ile birlikte ödenmesi talep edildiğini, davalı … ise… yevmiye numaralı cevabında “yetersizliği üzerinde tarafların mutabık kaldığı hizmetlerin, … kurum ihtiyaçlarını karşılayamadıkları ve bu nedenle sözleşmenin 6. Madde ve 2. Fıkrası kapsamında yetersiz hizmetler için yapılmış olanlar dışında herhangi bir ödeme yapılmayacağını” ifade ettiğini, davalı tarafın dayandığı hüküm, müvekkilin hüküm üzerinde söz sahibi olamadığı ve değiştiremediği ve … tarafından müvekkile dayatılan bir hüküm olduğunu, işbu sözleşmenin revizesi mümkün olmamaış, … nasıl gönderdiyse o şekilde imzalanmak zorunda kaldığını, müvekkil şirket sözleşme konusu hizmetin neredeyse sonuna gelmiş ve yapılacak işe ilişkin tasarımlar bitme aşamasındayken davalı … tarafından “yetersizlik iddiası” ortaya atılmış ve bu kapsamda ödeme yapılmayacağı ifade edildiğini, Sözleşme kapsamında ifa edilecek hizmetin %90’dan fazlası bitmiştir. Son aşamada da davalı …, müvekkilin sözleşme kapsamında ifasını engellendiğini, davalı …’nin bu tercihi, ahlaka ve hukuka aykırı ve aynı zamanda müvekkilin hakkını gasp etmektir. Müvekkilin aleyhine hükümler içeren sözleşmenin güç gösterisi ile müvekkili bağladığı zannı ve müvekkilin hak ettiği hizmet bedelini alamaması gerek Borçlar Kanunu gerek hukuk düzeni tarafından korunmayacağını, davalı …’nin ifade ettiği gibi taraflar arasında işlerin yetersizliğine ilişkin herhangi bir mutabakat olmadığını, aksine 4. kısımda açıkladığımız üzere müvekkil şirketten o kadar memnun kalınmıştır ki başka bir projede müvekkil ile özel olarak çalışılmak istenmiş ve müvekkil seçmelere davet edildiğini, tüm bu memnuniyete rağmen müvekkilin neredeyse bitirmiş olduğu hizmetlerin ödemesinden kaçınılması, müvekkilde uyandırılan haklı güvenin bu şekilde boşa çıkarılması ve müvekkilin zararına neden olunmasının kabulü hiçbir şekilde mümkün olmadığını, Hal böyle iken başta emredici normlara aykırı olan davalı kurumun tutumu ve işletmek istediği hukuka aykırı yöntem karşısında işbu davayı açmak zarureti doğduğunu, sözleşme konusu çalışmaların sonuna gelindiği aşamada müvekkile geri dönüş yapmayarak müvekkilin ifasını engelleyen ve davalının kendi temerrüdüne neden olan bu sessizliğin (olumlu/olumsuz dönüş yapılmamıştır:) onaylamadığım işler konusunda ödeme yapmam ancak bu konuda sizi de bilgilendirmem ve temerrüde düştüğüm noktada “yetersizliğinizden” dolayı ödeme yapmayacağı beyanı, hiçbir hukuk düzeninde karşılık bulamayacağı gibi korunmayacağını, tüm alacak ve uğradığımız her türlü zarara ilişkin dava, tazminat basta olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; sözleşmenin mevcut olduğunun tespiti ile aynen ifa kapsamında 430.000 TL+KDV’nin avans faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, şayet mahkeme nezdinde bu talep kabul edilmez ise haksız fesih sonucu doğmuş ve her türlü zarar karşılığının avans faizi ile birlikte alacak istemine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı kurum ile davacı firma arasında, “… 1 Brand Refresh” adlı … 1 kanalının yeniden markalandırılması çerçevesinde hazırladığı Kurumsal Kimlik Çalışması projesine ilişkin 22.11.2018 tarihli talep ve öneri dilekçesi Kurumumuza iletilmiş, bu talebin Makamca değerlendirilmesi akabinde 1.075.000,00-TL (KDV hariç) bedel üzerinden doğrudan temin yoluyla, sözleşmede öngörülen çerçevede “… 1 Brand Refresh” adlı projeye uygunluk verilerek, Kurumumuz ile davacı firma arasında 14.12.2018 tarihli 15 maddeden ibaret olan sözleşme imza edildiğini, davalı Kurum … tacir olduğunu, bu nedenle işbu davada görevli Mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davalı kurum …, 2954 sayılı kuruluş kanundaki özel hükümler ile düzenlenen hususlar dışında kalan konularda, kamu iktisadi kuruluşlarına uygulanan genel hükümlere tabi olduğunu, 233 sayılı KHK’nın 4/2 maddesi uyarınca Kamu iktisadi teşebbüsleri, söz konusu kararname ile saklı tutulan haller dışında özel hukuk hükümlerine tabidir. Bu bağlamda 6102 sayılı TTK 16/1 maddesi uyarınca özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek üzere kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar tacir sayılacağından … Kurumu da tacirdir ve bu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, ayrıca Müvekkil … tacir sıfatıyla 08/01/1965 tescil tarihli ve 13446 Ticaret Sicil no.suyla Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna kayıtlıdır. Nitekim benzer davalarda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi T.17.04.2013, E.2013/5452 K.2013/7563 sayılı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi T.21.01.2015, E. 2014/18200 – K. 2015/743 sayılı ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi T.16.02.2015, E. 2014/16935 – K. 2015/1564 sayılı kararlarında …’nin tacir sayılması gerektiğine hükmettiğini, davalı firmanın da tacir olması ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun md.4, md,5 ve md.19/2 hükümleri gereğince davanın görevli ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davalı kurum aleyhine açılan işbu davanın ve ileri sürülen taleplerin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığından usule ve esasa ilişkin sebeplerle reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; alacak talebine ilişkindir.
Dosyanın 16. Asliye Hukuk Mahkemesinden2020?399 esastan görevsizlikle geldiği,ancak dosya içeriğinde süresi içinde verilmiş gönderme talebinin bulunmaması nedeniyle dosyanın usulü işlemlerin tamamlanması için mahkemesine iade edildiği, Ankara 16. Asliye hukuk Mahkemesince 25.1.2022 tarihinde süresinde verilmiş gönderme talebi olmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, dosyanın mahkememize gönderilmesinin yasal dayanağının kalmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararına ilişkin süresi içerisinde başvuruda bulunulmadığı ve davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek karar verilmiş olduğu, dosyanın mahkememize gönderilmesinin yasal dayanağının kalmadığı, davacı tarafça davanın takip edilmediği ve feragat dilekçesi de verildiği gözetilerek dosyanın Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine, dosya aslı Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğundan iadenin gölge dosya üzerinden yapılmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 29/06/2022