Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/680 E. 2023/576 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/680 Esas – 2023/576
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/680 Esas
KARAR NO : 2023/576

HAKİM : …..
KATİP : ….
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI :….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2021

BİRLEŞEN ….. ESAS SAYILI DOSYASI

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davalı arasında … imzalandığını, davacının iş bu sözleşmede de belirttiği gibi devir ücretinin 19.994,00 TL’sini davalı tarafın hesabına gönderdiğini, Taraflar arasındaki sözleşme bir … sözleşmesi olup, öncelikle …’un devir için … Şirketine (…) bildirimde bulunarak yetkili birimden devire ilişkin onay alması gerektiğini, Ancak, sözleşmede de yer aldığı üzere sözleşmenin imzalandığı tarih olan 27/11/2018 itibariyle davalı tarafından söz konusu stant devrine ilişkin olarak davalı tarafından … Şirketine (…) herhangi bir bildirimde bulunulmadığından devir gerçekleşmediğini, İş bu sözleşmenin tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, Her iki tarafın da birbirine karşı asli edim yükümlülüğü yüklendiği tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan birinin edimi, diğer tarafın ediminin sebep ve karşılığını oluşturduğunu ve böylelikle edimler arasında tam anlamıyla bir karşılıklılık söz konusu olduğunu, Davacı tarafından edimi yerine getirilmişse de davalı tarafından sözleşmeye dayalı edimi yerine getirilmediğini, Davalı taraf, davacının tüm ihtarlarına rağmen ne davacı tarafından ödenen miktarı davacıya geri ödemiş ne de standın devrine ilişkin … Şirketine (…) herhangi bir bildirimde bulunmadığını Bu nedenle, …. esas sayılı dosyası kapsamında takip başlatıldığını, ancak davalı tarafından ödeme emrine itiraz edilmiş olup, ödeme işlemi de yapılmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine her bir dosya için ayrı ayrı iptal edilen miktarlarının %20’ sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş
ASIL DAVADA CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sahininden.com adlı internet sitesine stand devrini ilana koyduğunu ve davacının davalıyı arayarak işyerini devralmak istediğini söylediğini, daha sonra 4-5 kere standın bulunduğu … ye gelerek işletmeyi yerinde gördüğünü ve kesin olarak devralacağını beyan ettiğini, Bunun üzerine davalı, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususun aksine daha sözleşmeyi imzalamadan, …yönetimi ve … işletmesinin ana koordinatör firması … firması ile iletişime geçtiğini ve böyle bir devir yapılacağını bildirdiğini, … yetkilileri …’dan …. ‘ya geldiklerini ve davacıyla görüştüklerini, Yapılan görüşme ve araştırmalar sonucunda davalının bu işi yapmasına ve bu markayı kullanmasına engel teşkil edecek bir durumu olmadığından devir için onayı verdiklerini, Ana koordinatör firmadan ve …yönetiminden onayın alınması üzerine Taraflar sözleşme imzaladığını, bu sözleşmede ödemenin 20.0000 TL’sinin hemen, geri kalan 26..0000 TL’nin ise 15-20 gün aralığında ödeneceği beyan edildiğini, Aylar sonra davacı davalıyı aramış ve benım paramı geri ver ben dukkanı almaktan vazgeçtim. Dediğini, burada davalının uğradığı zarar ve davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız yere fesih etmesinin söz konusu olduğunu, Bu sebeple davacı yaptığı ödemeyi geri isteyemeyeceği gibi, davalının uğradığı zararı ve sözleşmede belirtilen kalan miktar olan 26.000 TL’yi davacıya ödemekle yükümlü olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA: Davacı vekili …. Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının 2014 yılında … içerisinde … standını açtığını bu işletmenin eşi ve kız kardeşi tarafından çalıştırıldığını, 2018 yılında hamilelik ve doğum sebepleri ile eş ve kızkardeşinin çalışmalarına son verdiğini, müvekkilinin devretmeye karar verdiğini, davalı …’ın işletmeyi arayarak devralmak istediğini, taraflar arasında sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede ödemeden 20.000,00-TL’sinin hemen geri kalan 26.000,00-TL ‘nin ise 15-20 gün aralığında ödeneceğinin beyan edildiğini, davacının müvekkiline 20.000,00-TL ödeme yaptığını davacının defter kayıtları incelendiğinde, … içerisindeki … işletmesini devraldığının anlaşılacağını, bunun üzerine müvekkilinin uğradığı zararların ve ödediği bir aylık kira bedeline, davacının sebebiyet vermesi ve sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeni ile davacı ve sahibi olduğu firma aleyhine sözlemede belirtilen kalan bakiye üzerinden icra takibi başlattığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşma sağlanmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP: Davalı vekili …. Esas sayılı dosyasına sunduğu yanıt dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine başlatılan ….. E. sayılı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun icra takibine tarafımızca süresi içerisinde itiraz edilmiş olup takip durdurulduğunu, akabinde davacı yan tarafından itirazın iptali istenilmiş ise de hakkaniyete uygun olmadığını, davacı ile müvekkil arasında davacının işletmekte olduğu bir standın devrine ilişkin adi sözleşme imzalandığını, tarafımızca ….. E. sayılı dosyası kapsamında takip başlatılmıştır. Ancak, davacı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmiş olup, ödeme işlemi de yapılmamıştır. İşbu sebeple, sözleşmeden doğan edim yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacı tarafın bir alacak hakkı bulunmamakta aksine müvekkil tarafından ödenen yaklaşık 20.000 TL’nin iadesi gerekmekte olduğunu beyan ederek davacının davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 16.03.2022 tarihli raporda özetle; “Davacıya ait ticari defterlerin incelenebileceği adres bildirilmediğinden yerinde incelenememiş olup, Kurulumuzca incelenen davalıya ait ticari defterlerde davacıyla ve dava konusu 19.994,00 TL tutarlı işlem ile ilişkili kayıt ve belgeye rastlanamadığı, ancak ödemenin dosyaya mübrez banka kayıtlarıyla ispatlandığı, Davalının devre konu standı kapatarak edimin ifasını imkansızlaştırmasının sözleşmeden eylemli dönme niteliğinde olduğu, davacının ödediği peşinatın iadesi gerektiği, buna göre takip tarihi itibarıyla istenebilecek asıl alacağın dosyadaki banka kayıtları üzerinden 19.994,00 TL olarak hesaplandığı, davalı takipten önce temerrüde düşürülmediğinden, takipten önce işlemiş faiz talep edilemeyeceği,” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 16.04.2023 tarihli ek raporda özetle: “Tarafların kök rapora yönelik itirazlarının varit olmadığı, Davalının karşı davada talep edebileceği alacak bulunmadığı,” şeklinde görüş bildirmiştir.
Asıl ve birleşen dava taraflar arasındaki 27/11/2018 tarihli işletme devir sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Asıl davada davacı taraflar arasında … akdedildiğini, davacının devir bedeli olan 19.994,00 TL’yi davalı hesabına gönderildiğini, davalının devir için … ve Tic AŞ’ye bildirimde bulunarak devir ile ilgili onay alması gerektiğini, ancak devir için bildirimde bulunulmadığından onayın alınamadığını bu nedenle sözleşme nedeniyle yapılan ödemenin davacıa iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı cevabında sözleşme akdedilmeden önce …yönetimi ve … işletmesinin ana koordinatör firması … ile iletişime geçildiğini ve devir yapılacağının bildirildiğini, … yetkililerinin devre onay verdiğini, davacının bakiye devir bedelini ödemediğini, devamında sözleşmenin feshedildiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı tarafından 2014 yılında … içerisinde … Standının açıldığını 2018 yılında çalışmalara son verildiğini, davalının iş yerini devralmak istediğini, davacının ise …yönetimi ve … işletmesi ile irtibata geçtiğini ve şirketin onay verdiğini, devamında sözleşmenin imzalandığını, davacının 26.000,00 TL olan ödemenin 20.000,00 TL’sini ödediğini, ancak bakiye bedelin ödenmediğini, devamında 2 aya yakın beklenildiğini, işletmenin de başkasına devredilemediğini kapatıldığını, …yönetimi tarafından kira sözleşmesinin erken sonlandırılması nedeniyle 9.000,00 TL ceza ödendiği yine 20.000,00 TL’den fazla işletmenin kapatılması, stand yerinin kırım ve onarım masraflarının ödendiğini, davalı tarafından sözleşmenin haksız yere feshedildiğini beyanla itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiş, davalı cevabında sözleşme gereğince davacının … ve Tic AŞ’ye bildirimde bulunmadığını, , davacının edimini yerine getirmediğini, davalının işletmeyi devralamadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
…. Esas sayılı takip dosyasında davacı birleşen davalı … tarafından davalı birleşen davacı aleyhine 19.994,00 TL asıl alacak, 1.626,91 TL işlemiş faiz alacağı toplamı 21.620,91 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
…. Esas sayılı takip dosyasında birleşen davada davac … tarafından davacı birleşen davalı … ve dava dışı … Müh. Tic. Ltd Şti aleyhine 26.000,00 TL asıl alacak ve 2.775,95 TL işlemiş faiz yönünden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafından süresinde borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki 27/11/2019 tarihli …, … Şirketi olarak işletmenin devralındığını, …’a devir bedeli olan 46.000,00 TL’nin şahsi hesabından … hesabına toplamda 26.000,00 TL”zşz ğz üğ. 15/12/2018 tarihinde ödeneceği belirtilmiş, devamında 27/11/2018 tarihinde … tarafından … hesabına 19.994,00 TL gönderildiği anlaşılmıştır.

Taraflar arasındaki 27/11/2018 tarihli sözleşmenin feshedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamakta olup asıl davadaki uyuşmazlık devir bedeli olarak davalıya gönderilen bedelin iade edilip edilemeyeceği, birleşen davadaki uyuşmazlık ise haksız feshedildiği iddia edilen sözleşme sonrasında ödenmesi gereken bakiye devir bedelinin davalı birleşen davacıdan tahsil edilip edilemeyeceğine yöneliktir. Taraflar arasındaki sözleşmenin iki tarafa borç yükleyen ivazlı bir sözleşme olduğu, sözleşmenin ifa ile son bulmadığı, dava öncesinde de feshedildiği anlaşılmaktadır, kural olarak sözleşmenin feshi mahkeme kararına gerek olmaksızın ileri sürülebilen, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafa ulaştıktan sonra tek taraflı geri alınması mümkün bulunmayan bozucu yenilik doğuran tek taraflı irade beyanı olup, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre birbirlerinden talep edebilir ve sözleşme ile karşılıklı olarak üstlendikleri edimlerini ifadan kurtulurlar. Ancak sözleşmenin feshinde kusursuz olduğunu iddia eden taraf diğer taraftan tazminat isteminde bulunabilir. Eldeki dava dosyasında davacı ifa ile son bulmayan sözleşme gereğince ödediği bedelinin iadesini talep etmiş olup asıl davada davanın kabulüne karar verilmiş davalının usulüne uygun şekilde temerrüte düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faiz talebinin reddine, birleşen davada ise fesih nedeniyle davacının artık bakiye bedeli talep edemeyeceğine, asıl ve birleşen davada da fesih nedeniyle uğranılan zarar talebinde bulunulmadığına göre birleşen davanın da reddine karar verilmiş, asıl davada alacak likit olduğundan inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın kısmen kabulü ile …. esas sayılı takip dosyasının itirazının 19.994,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Asıl davaya yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine,
3.998,00 TL icra inkar tazminatının davalı birleşen davada davacıdan tahsili ile davacı birleşen davada davalıya ödenmesine,
Asıl davada alınması gereken 1.365,80 TL harçtan peşin alınan 401,67 TL’nin mahsubu ile bakiye 964,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Asıl davada 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 884,27 TL’sinin asıl davada davalıdan, 435,73 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Asıl davada davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 401,67 TL peşin harç olmak üzere toplam 460,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmakla karar tarihindeki AAÜT göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Asıl davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmakla karar tarihindeki AAÜT’ye göre hesaplanan 9.855,97 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
2-Birleşen davanın reddine,
İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Birleşen davada alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan toplam 300,14 TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,29 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Birleşen davada 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği …. tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Birleşen davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmakla karar tarihindeki AAÜT göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Asıl davada yapılan 412,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 727,50 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.140,00 TL masrafın davanın kabul red oranına göre 763,68 TL’sinin birleşen davada davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen davada davacı tarafından yapılan yargılama giderinin birleşen davada davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair asıl davada davacı birleşen davada davalı ve asıl davada davalı birleşen davada davacı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile …. Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/09/2023

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.