Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/67 E. 2021/228 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/67 Esas
KARAR NO : 2021/228

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2015
KARAR TARİHİ : 26/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında 26/07/2012 tarihinde … GYO bünyesinde … İnş. Üstleniminde yapımına devam edilen … konut projesi kapsamında 4 adet A blok ve 8 adet villa projesinin muhtelif ince işçilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme çerçevesinde davacının … konut projesinde A-5, A-6, A-13 ve A-14 bloklarının tuğla duvar örülmesi ve kara sıva işlerinin yapılmasına yönelik edimlerini yerine getirdiğini ancak hak edişlerine yönelik yalnızca 3.300,00 TL ödendiğini bunun dışındaki hak edişlerin ise ödenmediğini, davalı ile yapılan görüşmede işçilerin ücretlerinin davalı tarafından yatırılması konusunda mutabık kalınmasına rağmen davalının yalnızca asgari ücret tutarlarını işçilerin hesabına yatırdığını, asgari ücretin üzerindeki tüm bedellerin ise davacı tarafından yatırıldığını belirterek, şimdilik 5.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 24/12/2019 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile dava değerini 5.000,00 TL’den 34.868,16 TL’ye çıkarmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sözleşme ile davacının üstlendiği iş, işin m2 birim fiyatlarının belirlenmesi nedeniyle kısmı dava ya da tespit davası açılmasının mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2013 yılı tarihli olduğunu, davacının taşeron, davalının ise iş sahibi olduğunu, davacının sözleşme ile belirlenen işi yapmadığını bu nedenle davalının sözleşmede yer alan işleri ayrı ayrı daha yüksek bedeller ile farklı taşeronlara yaptırdığını, teslimin sözleşme ve işin niteliğine uygun yapıldığını kanıtlama yükünün davacı üzerinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE; Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Çankaya Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünden Çankaya ilçesi …. parselde bulunan … … Konutlarına ait mimari proje DVD olarak celp edilmiş, SGK’dan işçilere ait hizmet döküm cetvelleri temin edilmiş ve dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava, hakediş alacağının eksik ödendiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizin 14/02/2020 tarih 2015/112 esas 2020/82 karar sayılı ilamı uyarınca, davacının davalıdan 34.868,16 TL talep edebileceği kanaatine varılmakla, davanın kabulüne dair karar verilmiş ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 17/12/2020 tarihli 2020/1208 esas 2020/259 karar sayılı ilamı uyarınca istinaf incelemesi neticesinde davacının tacir olup olmadığının araştırılması ve ardından görevli mahkemenin tespiti gerektiği gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmış ve eldeki esas sırasına dosyanın kaydı yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. TTK’nın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisi haline gelmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Davalı taraf limited şirket olduğundan tacir olduğu anlaşılmakta ise de davacı taraf gerçek kişi olduğundan davacının esnaf mı tacir mi olduğu ve esnaf ise esnaf sınırını aşan faaliyette bulunup bulunmadığı, buna göre tacir olup olmadığı konusunda araştırma yapmak gerekmiştir. Bu kapsamda davacının Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtları UYAP sisteminden temin edilmiş, kayıtlarda görünen Başkent Vergi Dairesi’ne davacının tacir olup olmadığına yönelik gayri safi hasılasının da bildirilmesi talepli müzekkere yazılmış, yine davacının tacir kaydının araştırılması bakımından Ankara Ticaret Odası ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne de müzekkerelere yazılmakla, davacı vekiline de beyanda bulunmak üzere süre verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamına gelen cevabi yazılarda davacının tacir kaydının bulunmadığı, 16/12/2015 tarihinde Çay ocakları, kıraathaneler, kahvehaneler, kafeler, meyve suyu salonları ve çay bahçelerinde içecek sunum faaliyetlerinden mükellefiyetinin başladığı ve faaliyeti 31/12/2016 tarihi itibari ile terk ettiği, yazı tarihi itibari ile vergi kaydı bulunmadığı şeklinde vergi dairesince mahkememize bilgi verildiği ve ekinde sunulan kayıtlarda davacının kazancının tacir sıfatı kapsamında olmadığının bildirildiği, davacının …. … Ltd. Şti. ortağı olduğu ancak şirket ortaklığı dışında bizatihi tacir olarak kaydının olmadığı ve davalı ile dava konusu işler yönünden davacının kendi adına anlaştığı görülmüştür.
Taraflar arasında gerçekleştiği iddia olunan ilişkinin TTK’nın 4/1.maddesinde bentler hâlinde sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşılmakla, nispi ticari dava olup olmadığı incelenmiştir. Bu kapsamda davacının tacir olmadığı ve TTK’nın 11/1. maddesinde yer alan tanım uyarınca esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan bir faaliyetinin de bulunmadığı tespit edilmekle, mahkememizin görevsizliği ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 26/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.