Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/669 E. 2022/873 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/669 Esas – 2022/873
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/669 Esas
KARAR NO : 2022/873

DAVA : İtirazın İptali (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.12.2022

Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Karar sayılı yetkisizlik kararı sonrasında, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine müvekkili şirkete olan elektrik tüketimine ilişkin borcundan dolayı Ankara Batı Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının (borçlu) icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazında takibe ve müvekkiline borcu bulunmadığından bahisle de asıl alacağa ve faize itirazda bulunulduğunu, ancak davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenle borca itirazının yersiz olduğunu, yine ayrıca borcu ödediğine dair bir belge de sunmadığını, bunun da itirazının haksız ve yersiz olduğu göstermekte olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile borçlunun takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, yetki ve zamanaşımı yönünden itirazlarını belirterek, ödenmemiş aylara ilişkin faturaların hiçbirisi müvekkilinin kullanımından olmadığını; kendisinin kira akdi son bulduktan hemen sonra yeni kiracıların kullanımından kaynaklanmakta olduğunu, bu bağlamda müvekkiline karşı icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 01/01/2017 tarihinde … Çankaya/Ankara adresindeki taşınmazı, 1 yıllığına kiraladığını ve aboneliğini başlattığını, Ancak 31/12/2017 tarihinde kira akdini sonlandırarak kiralamış olduğu taşınmazı boşaltmak zorunda kaldığını, müvekkilinin, kira akdini sonlandırdıktan hemen sonra aboneliğini de sonlandırmak üzere …’ya başvurduğunu ve ödenmemiş bulunan faturalarını ödemek için kendisine taksitlendirme işlemi yapıldığını, halihazırda bulunan ve kendi kullanımından kaynaklı bütün borçlarını ödemeden aboneliğinin son bulmayacağını öğrenen müvekkilinin 4 eşit taksitle bütün borçlarını ödediğini ve bunu müteakiben aboneliğini sonlandırmak üzere tekrar …’ya gittiğini, kendi kullanımından kaynaklı olmayan borç nedeniyle müvekkilinin, aboneliğini ikinci gidişinde de kapatamadığını, bunun üzerine Müvekkilinin, … Çankaya/Ankara adresindeki taşınmaz maliki … isimli şahısla görüştüğünü ve kullanmadığı taşınmazdaki elektrik borcunun nedenini sorduğunu, taşınmaz maliki …’ın ise anılan taşınmazı Ali Kemal isimli başka bir şahsa iş yeri olarak kiraladığını ve kiraladığı şahıs tarafından elektriğin kullanılmaya devam edildiğini bildirdiğini, davacı kurumun, müvekkilinin aboneliğini sonlandırmayarak müvekkilini her geçen gün daha fazla zarara uğramasına sebebiyet vermekte ve kullanmadığı elektriğin borcunu müvekkilinden tahsil etmeye çalışmakta olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Mahkememizce alınan 20.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalının 1014070316 sözleşme hesap numarası enerji abonesi olduğu, 31/12/2017 tarihi itibariyle boşaltıığı ….Çankaya/Ankara edresindeki iş yeri elektrik aboneli iptal ettirme talebinin … tarafından eski borcu olması nedeniyle iptal edilmediği ve 4 eşit taksit şeklinde yapılandırıldığı, ancak taksitlerin ödenmesi sormcumda davalınım aboneliğinin elektrik borcu olduğu gerekçesiyle iptal edilmediği, abone iptali talebi ile başvuran davalının eski borcunun yapılandırılması ve 4 eşit takside bağlanması, taksitlerini ödemesi sonucunda aboneliğinin … tarafından iptal edilmesi gerektiği ancak aboneliğin iptal edilmemesi sonucu davacı tarafından 2018 yılı 8, 9, 11 aylarında tüketim bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile dava açıldığı, Davalmın 31/12/2017 terihi itibariyle boşalttığı … Çankaya/Ankara adresimdeki işyerinin 01/06/2018 tarihinde … tarafından … Gada İnş. Nak, San, ve Tic. Ltd Şti ‘ne bir yıl süreyle kiraya verildiği, dökümü verilen borçların yemi kira sözleşmesinin başladığı 01/06/2018 tarihinden sonrasına ait olduğu,” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline yöneliktir.
Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 2.221,79 TL asıl alacak, 388,65 TL gecikme zammı 69,96 TL KDV olmak üzere toplam 2.680,40 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde; davalının 1014070816 sözleşme numarası ile davacının abonesi olduğu husunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamakta olup, taraflar arasındaki ihtilaf davalının sözleşmeyi feshedip feshetmediği ve takibe konu elektrik enerjisi tüketim bedelinden davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Davalı savunmasında 31.12.2017 tarihi itibariyle aboneliğe konu iş yerini boşalttığını, sözleşmeyi feshetmek için başvuru yaptığını ancak aboneliğinin borç nedeniyle iptal edilmediğini, takibe konu tüketim nedeniyle sorumlu olmadığını savunmuş ise de, abonelik sözleşmesinin feshedilmediği tarafların kabulünde olup, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/19352 Esas, 2016/483 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “…Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur…” şeklindedir, bu nedenle bozucu yenilik doğurucu hakkın kullanılması suretiyle davalı tarafından abonelik sözleşmesinin feshedilmeksizin yapılan enerji tüketiminden dolayı davalının savunması yerinde görülmeyerek davanın asıl alacak kabulüne, davadan önce davalının temerrüte düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faiz talebinin reddine, yine davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin ibraz edilmediği ve gecikme zammı uygulanacağına dair dayanağın olmaması nedeniyle takibin yasal faiz ile devamına, alacak yargılamayı gerektirmesi nedeniyle de inkar tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında takibin 2.221,79 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 151,78 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 92,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4–6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 1.094,28 TL’sinin davalıdan 225,72 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 146,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.146,30 TL’nin davanın kabul red oranına göre 950,28 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden 2.221,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 458,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair e-duruşma sistemi üzerinden davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022