Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/571 E. 2022/719 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/571 Esas – 2022/719
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/571 Esas
KARAR NO : 2022/719
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 31/03/2021 vade 25.000,00 TL bedelli ve 02/05/2021 vade 25.000,00 TL bedelli çeklerin istirdatını talep ettiğini, müvekkilinin restoran işleticisi davalının ise reçellik külah üreticisi olduğunu, tarafların Kasım 2019 da malların fiyatı sabitlenerek sipariş verildiğini ve tesliminin kararlaştırıldığını, bu tarihte davalıya üç adet avans çeki gönderildiğini, buna rağmen müvekkile teslim edilmesi gereken ürünün teslim edilmediği gibi müvekkilinin çek bedellerini ödemek durumunda kaldığını, her ne kadar Ankara …ATM’nin … sayılı d. iş dosyasında bu yönde tedbir talep edilmiş ise de olumlu karar tesis edilmediğini, pandemi nedeniyle kullanılması yasaklanan mallara ait çek bedellerinin müvekkiline iadesi gerektiğini, uyarlama talebinin de davacı tarafça kabul edilmediğini ve malların hazır olduğu ve 31/03/2020 tarihine kadar teslim alınmasının bildirildiğini, pandeminin yok sayıldığını, coronavirüs ile mücadele çerçevesinde reçellik külahların açık büfe de kullanımının yasaklandığını, bu nedenle külahın kullanılmasının imkansız hale geldiği için çeklerin bedelsiz kaldığının kabulü gerektiğini ileri sürerek, müvekkili tarafından davalıya verilen 31/03/2020 vade tarihli ve 02/05/2020 vade tarihli 25.000,00’er TL bedelli iki adet çekin ödeme günlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ikamet yerinin Bafra olduğunu, Bafra Asliye Hukuk (Ticaret) mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, davalının … Dondurma Külah İmalatı adlı iş yerini işlettiğini, davacıya özel imal edilen külah ve alınan çeklere karşılık 4862 koli üretim yapıldığını ve 31/03/2021 tarihine kadar teslimi konusunda anlaşıldığını, teslim edilen ürünler karşılığında davalı yanın ödemesi gereken 24.384,00 TL olup, ilk çek bedeli 29/02/2020 vadeli 20.000,00 TL’lik çek olup ürün bedellerine karşılık yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, davacının iddia ettiği parti mal için dahi 4.384,24 TL müvekkilinin davacıdan alacağı bulunduğunu, kaldı ki üretimin yapıldığı, çekin üçüncü kişi elinde bulunduğu, ürünlerin hazırlanıp depoda bekletildiğini, ürünlerin önceden sipariş ile verilmesi usul gereği olup, aksi halde ürünlerin çek tarihlerine ürünün yetiştirilmesinin mümkün bulunmadığını, davacı tarafça ürünlerin pandemi gerekçesi ile zamanında alınmayarak, çeklerin iadesinin istenilmesini kötüniyetli bir itiraz olduğunu savunarak, davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi için Bafra Nöbetçi Asliye Hukuk Mah.’ne talimat yazılmış, takiben dosya nitelikli hesaplamalar uzmanı ile mali müşavir bilirkişilere tevdi edilerek davacının ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin istirdatı istemine ilişkin olup davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamakla birlikte, taraflar arasında sipariş üzerine üretim yapılmasına dayalı olarak kurulan sözlü eser sözleşmesinin bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalı iş sahibinin davacı tarafından 3 adet çek karşılığı ödenen toplam 70.000,00 TL iş bedeline hak kazanıp kazanmadığı, davacının davalıdan istirdatı gereken bir iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Eser sözleşmelerinde yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için eseri sözleşme ve ekleri fen ve tekniği ile iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim ettiği, ya da iş sahibinin teslim almaktan kaçındığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır (Yargıtay 15. HD.’nin 12/01/2015 tarih ve 2014-5960/45 sayılı ilamı). Somut olayda, davalı yüklenici tarafından imalat tamamlandığından teslim alınması 19/03/2020 tarihli ihtarname ile ihtar edilmesine rağmen davacı iş sahibi tarafından teslim alınmasının reddedildiğine tereddüt bulunmamakta ise de, sipariş ve sözleşme konusu olduğu ileri sürülen imalatlar üzerinde taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olup olmadığının tespiti bakımından davalı yüklenici tarafından davadan önce yaptırılmış bir delil tespiti bulunmadığı gibi mahkememizce mahalline yazılan talimat üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesi ve düzenlenen 10/03/2022 tarihli tarihli tutanak ile dava konusu imalatın son kullanım tarihinin geçmesi sebebiyle 26/02/2022 tarihinde imha edildiği anlaşılmış olup mahkememizce de davalının yapıldığı belirtilen imalatlar karşılığında bedele hak kazanılıp kazanılmadığı hususlarında teknik yönden inceleme yaptırılması mümkün olmamıştır. Tüm dosya kapsamına göre de davalı yüklenici, taraflar arasında uyuşmazlık olmakla beraber davacı tarafından sipariş edildiği kabul edilse dahi, dava konusu imalatı taraflar arasındaki anlaşma, fen ve tekniği ile davacı iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamladığını, ancak davacı iş sahibinin teslim almaktan kaçındığını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Davalı tarafından cevap dilekçesinde üretime ilişkin olarak sunulan fotoğrafların ise bu anlamda kesin bir oluşturmaya elverişli olmadığı görülmüştür. Bununla birlikte tarafların bilirkişilerce incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre 24.384,24 TL miktarlı imalat konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmayıp davacı tarafından davalıya önceden verilip davalı tarafından tahsil edilen 3 adet ve toplam 70.000,00 TL miktarlı çek bedelinden uyuşmazlık konusu olmayan 24.384,24 TL miktarlı iş bedeli düşüldüğünde, davacıya iadesi gereken tutarın 45.615,76 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Temerrüt tarihi bakımından ise, davacı tarafından davadan önce davalının TBK’nın 117. maddesi hükmüne uygun olarak miktar ve ödeme talebi içeren bir ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat olunmadığı, davalının imalatın teslim alınmasına yönelik ihtarına davacı tarafından gönderilen 20/03/2020 tarihli ihtarnamenin ise açıklanan mahiyette olmadığı değerlendirilerek, davacı tarafından ödenen 45.615,76 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 45.615,74 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 3.116,01 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.262,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 853,88 TL başvurma harcı ve 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 908,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 200,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.200,60TL olan yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 2.919,95TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 1.204,25 TL’sinin davalıdan, 115,75‬ TL’sinin dedavacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 4.384,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022