Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/566 E. 2022/268 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/566 Esas
KARAR NO : 2022/268

DAVA : Menfi tespit ve teminat senedinin iadesi
DAVA TARİHİ : 21/01/2016
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit ve teminat senedinin iadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesine açmış oduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı firma arasında 12.01.2015 tarihinde öğrenci yurdu yapım işi nedeniyle davacının taşeronluğunu üstlendiğini ve sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmenin Teminata İlişkin Hükümler Başlıklı 9. maddesindeki hükümler çerçevesinde davacı tarafından teminat senedi verildiğini, davalı firma ile akdedilen sözleşmenin 9. maddesi hükümleri çerçevesinde taraflar arasındaki iş için 800.000,00 TL avans çeki verildiğini, karşılığında 400.000,00 TL davalı firma tarafından teminat senedi alındığını, davacı iş bu sözleşme hükümleri çerçevesinde zamanında ve eksiksiz olarak işini tamamladığını, tamamladığına ve işin bitirildiğine dair Milas Sosyal Güvenlik Merkezinden yazı verildiğini, ancak Sosyal Güvenlik Merkezinin yazısına ve işin sözleşme hükümleri çerçevesinde tamamlanmış olmasına rağmen davalı firma teminat senedini iade etmediğini belirterek davaya konu 12.01.2015 düzenleme tarihli 400.00,00 TL bedelli ve davacının borçlu bulunduğu senedin sözleşme hükümleri çerçevesinde teminat senedi olması ve iade koşullarının gerçekleşmiş bulunması sebebiyle senedin davacıya iadesine ve davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma ile davalı arasında Muğla Milas 500 Kişilik Öğrenci Yurdu Yapım İşi ile ilgili olarak 12.01.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, davacının sözleşme kapsamında yurt bloklarında (2 adet) yapması gerekirken tespit edilen eksik islerini davacının sözleşme kapsamında sosyal tesislerde yapması gerekirken tespit edilen eksik işlerini davacı şirket tarafından işi bitirilmediği/tamamlanmadığı bu konuda geçici kabul onayı getirilmediğini bu getirilmediği için de bir sonraki aşama olan Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesi de getirilmediğini, dava konusu edilen teminat senedinin iadesi için sözleşme hükümlerine göre aranan şartların hiçbirisinin gerçekleşmediğini, işin halen devam etmekte olduğunu, işin büyük bir bölümünün henüz tamamlanmadığını bu hususun geçici kabul tutanağında eksik ve kusurlu işler olarak listelendiğini, ayrıca, sözleşmenin Teminata İlişkin Hükümler” başlıklı 9. maddesinin alt maddesi olan 9.1.1. maddesinde “… işin tamamlanarak işverence geçici ve kesin kabul işlemlerinin tamamlanmasından sonra işbu teminat senedi taşerona iade edilecektir” düzenlemesinin taraflarca imza altına alındığını, işin eksikliler nedeniyle davacı yanca tamamlanmadığını ve geçici kabulün onaylanmadığını doğal olarak kesin kabulün de yapılmadığı gerçeğinin ortada olduğunu, davacının teminat senedini iade ve borcu olmadığını tespit istemi hakkı doğmadığını belirterek teminat mektubunun iadesi için şartlar oluşmadığından haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmekle dosyanın mahkememize tevzii olunduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünden Muğla Milas 500 Kişilik Öğrenci Yurdu İnşaatı işine ilişkin ihale işlem dosyası örneği temin edilmiş, Milas Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısı dosya kapsamına alınmıştır.
Yargılama safahatında Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/960 esas 2016/653 karar sayılı 30.11.2016 tarihli kararı ile davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmakla, davalı şirket hakkında iflas tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü Ankara …İcra (iflas) Müdürlüğünün 2016/32 esas sayılı iflas dosyasında İİK 194 maddesi gereğince ikinci alacaklılar toplantısı yapılmasının beklenmesine karar verilmiş, Ankara …İcra Müdürlüğünce müflis şirket hakkında birinci alacaklılar toplantısında iflas idaresine aday gösterilmediğinden tasfiye işlemlerinin İİK 222 maddesi uyarınca müdürlükleri tarafından yürütülmesine karar verildiği belirtilmekle dava dilekçesi Ankara …İcra (iflas) Dairesine tebliğ olunmuş 13.03.2020 tarihinde ikinci alacaklılar toplantısı yapıldığına dair toplantı tutanağının Ankara …İcra Müdürlüğünden celbini müteakip İİK 194 maddesi gereğince yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ile tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir ve inşaat yüksek mühendisi bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle; ” davacı şirketin yasal defter kayıtlarında davacı şirketin davalı şirketten 404.819,80 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, davaya konu edilen 12.01.2015 düzenleme tarihli 400.000,00 TL tutarındaki teminat senedinin davacı şirket kayıtlarında yer almadığı, ancak senet suretinde “senedin aslını elden aldım” 12.01.2015 … imzasının yer aldığının görüldüğü, davalının yasal defter kayıtlarında dava tarihinde davalının davacıya 404.819,80 TL borçlu olduğunun hesaplandığı, davaya konu edilen teminat senedinin davalı şirket kayıtlarında yer almadığının görüldüğü, taraf defterlerinde yapılan incelemelerden 12.01.2015 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafından davalı adına 824.819,80 TL tutarında fatura tanzim edildiği, faturaların her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, sözleşmenin 9 ve 11. maddeleri kapsamında davalı tarafından davacı adına toplam 800.000,00 tl değerinde çek keşide edildiği, bu çeklerden 600.000,00 tl değerindeki çekin ödendiği, sözleşmenin 9. maddesi kapsamında verilen 400.000,00 TL’lik teminat senedinin taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafından davalı hesabına 180.000,00 TL havale yapıldığı, dava tarihinde taraf yasal defter kayıtlarında davacının davalıdan 404.819,80 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, 12.01.2015 tarihli sözleşmeye göre davacının alt yüklenici, davalının yüklenici, dava dışı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün ise iş sahibi konumunda olduğu, 12.01.2015 tarihli sözleşmenin 8.1 maddesine göre işi başlama tarihinin 15.01.2015 ve işin bitim tarihinin 30.04.2015 olduğunun anlaşıldığı, ana sözleşme kapsamında işin bitim süresinin ise 16.01.2015 tarihi olduğu, işin süresinin uzatıldığına dair bir delile rastlanmadığı yine sözleşmenin 14. maddesine göre işin geçici kabulünün yapıldığına ilişkin kanıta tesadüf edilmediği, her ne kadar davacı yan davacının Milas SGM’ne hitaben yazılan 04.09.2015 tarihli dilekçesinde 04.09.2015 itibariyle işin bitirildiği şeklindeki beyanına dayanmış ise de yapım işleri genel şartnamesinin geçici kabul başlıklı 41. maddesine göre Milas SGM’ye hitaplı dilekçenin işin bitirildiğine yönelik beyanın geçici kabul sayılıp sayılmayacağının mahkemenin takdirinde olduğunu, buna karşın ana sözleşme kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile davalı şirket arasında yapılan 01.11.2016 onay tarihli yapım işleri geçici kabul tutanağına göre geçici kabul ve işin bitim tarihinin 16.11.2015 tarihi olduğu, tutanak ekindeki listede yer alan 69 kalem imalatın eksik ve kusurlu imalatının giderilmesi için 08.04.2016 tarihine kadar süre verildiği, ekindeki yapı denetim komisyonunun tutanağında ise tespite edilen eksik ve kusurlu imalatların tamamlandığının anlaşıldığı, sözleşmenin ekleri başlıklı 7. maddesi kapsamında ana sözleşme kapsamında yapılan geçici kabul tutanağının dava konusu işte geçici kabul olarak kabul edilip edilmeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğu, sözleşme eki YİGŞ’nin geçici kabul başlıklı 41. maddesinin 7. fıkrasında geçici kabul tutanağı ihale makamı veya yetkilendirdiği kişilerce onaylandıktan sonra geçerli olur düzenlemesi dikkate alındığında 21.01.2016 dava tarihinden 285 gün sonra ana sözleşme kapsamında yapılan geçici kabul tutanağının onaylandığı, 01.11.2016 tarihinde geçerli hale geldiğinin anlaşıldığı, 16.11.2015 tarihi itibariyle davacının edimini sözleşmeye uygun olarak tam olarak yerine getirmediği, tespiti yapılan kusurlu imalat kalemleri giderinin davacı şirket tarafından yerine getirilmediği sonucuna varıldığı, sözleşmenin teminat başlıklı 9.1.2. maddesinde “işin tamamlanarak iş verence geçici kabul ve kesin kabul işlemlerinin tamamlanmasından sonra teminat senedinin taşerona iade edileceği” ve yine sözleşmenin teminatın geri verilmesi başlıklı 9.4.1 maddesinde ise “taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa ise ait eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından … ” düzenlemeleri bakıldığında taraflar arasında geçici kabulün yapılması halinde 400.000,00 TL tutarlı teminat senedinin yarısının davacı yana iade edileceğinin öngörüldüğü, taraflar arasında geçici kabul işlemi yapılmadığı, bunun yanında ana sözleşme kapsamında yapılan geçici kabul tutanağının dava tarihinden 285 gün sonra 01.11.2016 tarihinde onaylandığı, dava konusu 15.01.2015 keşide tarihli 400.000,0 TL tutarlı teminat mektubunun iade koşulları oluşup oluşmadığının mahkemenin takdirinde olduğu” ifade edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda teminatı iadesine ilişkin koşulların dava tarihi itibariyle gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılarak kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 2021/582 esas 2021/812 karar sayılı 16.09.2021 tarihli ilamı ile “menfi tespit davasının iflasın açılması ile durması gereken davalar arasında olmasına ve davalı şirketin iflasına karar verilmiş olmasına rağmen, mahkemece ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar yargılamanın durdurulmasına karar verilmediği gibi, ikinci alacaklılar toplantısı sonucunda iş bu dava hakkında ne gibi bir karar verildiğinin araştırılmadığı, davaya devam edilmesi kararı alınıp alınmadığının belirlenmediği, müflis şirket müdürü …’ın verdiği vekalet üzerine Av. …’ın müflis vekili olarak kabul edilmek sureti ile yargılamaya devam edildiği, kararın da müflis vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İflas ile duran davalara gerek müflisin, gerek müflisin vekilinin huzuru ile devam edilmesi halinde, iflastan sonra yapılan usul işlemleri iflas masasına karşı hükümsüzdür. Dairemizce, dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesince, İİK’nın 194. maddesi uyarınca işlem yapması, bu bağlamda davaya devam edilmesine karar verilmiş ise, iflas idaresi temsilcilerinin kimler olduğunun tespit edilmesi, tek başına mı yoksa, birlikte mi iflas idaresini temsile yetkili olduklarının araştırılması, iflas idaresi temsilcilerinin birlikte temsile yetkili olduklarının anlaşılması halinde iflas idaresi temsilcilerinin tamamının duruşmaya davet edilmesi sureti ile, davayı takip yetkisinin iflas idaresi temsilcileri veya vekillerinin olduğu da gözetilerek yargılamanın sürdürülmesi, kararın da iflas idaresi temsilcilerine veya vekilleri bulunması halinde iflas idaresi temsilcilerinin vekillerine tebliğ edilmesi” gerektiğinden bahisle mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yargılama safahatında Ankara …İcra (İflas) Müdürlüğünün 25.09.2020 tarihli cevabi yazısında ikinci alacaklılar toplantısında iflas idaresine aday gösterilmediğinden tasfiye işlemlerinin müdürlüklerince yürütülmekte olduğunun belirtildiği ve bu doğrultuda Ankara …İcra (İflas) Müdürlüğüne tebligat yapılmış ise de Ankara BAM 31. Hukuk Dairesi ilamı gereğince Ankara …İcra (İflas) Müdürlüğüne yeniden yazılan müzekkereye verilen 18.10.2021 tarihli cevabi yazıda 13.03.2020 tarihinde yapılan ikinci alacaklılar toplantısında iflas idaresine aday gösterilmediğinden tasfiye işlemlerinin İİK 222 maddesi uyarınca müdürlükleri tarafından yürütülmekte olduğunun bildirildiği görülmüş, davalı müflis adına tasfiye işlemlerini yürüten Ankara …İcra (İflas) Müdürlüğüne tebligat yapılmış, Ankara …İcra (İflas) Müdürlüğünün 03.11.2021 tarihli yazı ekinde alacaklı Yenice İnş … Ltd.Şti vekili tarafından verilen alacak kayıt dilekçesi ve ekleri Ankara …İcra (İflas) Müdürlüğünün talep edilen alacağın ihtilaflı olarak 4. sıraya kaydına dair verilen karar örneği ile gazete nüshalarından birer örneğin gönderildiği görülmüştür.
Dava; eser sözleşmesi kapsamında verilen teminat senedi nedeniyle menfi tespit ve teminat senedinin iadesi talebine ilişkindir.
Dava dışı iş sahibi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile yüklenici davalı arasındaki Muğla Milas 500 Kişilik Öğrenci Yurdu Yapım İşine ilişkin davacı alt yüklenici ile davalı yüklenici arasında 12.01.2015 tarihli taşeron sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 9.1.1 maddesi kapsamında keşidecisi davacı lehtarı davalı olan 15.01.2015 keşide tarihli ve 400.000,00TL tutarındaki bononun teminat olarak davalıya verildiği hususları dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı yan sözleşme gereğince edimini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiklerini ve işin tamamlandığını, bu kapsamda teminat senedinin iadesi koşullarının oluştuğunu iddia etmiş, davalı yan ise davacı alt yüklenicinin üstlendiği işlerin çoğunu yapmadığını yapılan işlerin ise eksik ve ayıplı olduğunu sözleşmedeki teminat senedinin iadesi şartlarının gerçekleşmediğini ileri sürmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 12.01.2015 tarihli sözleşmenin 9.1.2. maddesinde işin tamamlanarak işverence geçici ve kesin kabul işlemlerinin tamlanmasından sonra teminat senedinin taşerona iade edileceği yine 9.4.1 maddesinde taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinden ve varsa ise ait eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından ve taşeronun bu işten dolayı iş verene herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra teminatın yarısı SGK ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonrada kalanının taşerona iade edileceğinin taraflarca kabul edildiği görülmüştür.
Toplanan deliler yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı uyarınca; taraflar arasında imzalanan 12.01.2015 tarihli sözleşmede işin bitim tarihinin 30.04.2015 olduğu, süre uzatımı yapıldığına dair bir belge sunulmadığı, bu kapsamda 30.04.2015 tarihinde işin geçici kabule hazır hale getirilmesi gerektiği, ancak sözleşme konusu işin geçici kabulünün yapıldığına dair bir iddia ve ispat vasıtası sunulmadığı, sözleşmenin ekleri başlıklı 7. maddesi kapsamında dava dışı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapım İşleri Genel Müdürlüğü ile davalı arasında düzenlenen geçici kabul tutanağının ise sözleşme eki YİGŞ’nin 41/7 maddesi gereğince 01.11.2016 tarihinde onaylanarak geçerli hale geldiği, işbu davanın açıldığı 21.01.2016 tarihinden çok sonra geçici kabul tutanağı onaylanmış olmakla dava tarihi itibariyle gerek taraflar arasındaki taşeron sözleşmesi gereğince düzenlenmiş geçici kabul tutanağı ve gerekse ana sözleşme kapsamında onaylanmış bir geçici kabul tutanağı bulunmadığı, öte yandan ana sözleşme çerçevesinde düzenlenen geçici kabul tutanağı ve ekindeki liste uyarınca 69 kalem imalatın eksik ve kusurlarının giderilmesi için geçici kabul komisyonunca 08.04.2016 tarihine kadar süre verilmiş olduğu görülmekle taşeron sözleşmesinin 9.1.2 ve 9.4.1 maddelerinde öngörülen teminatın iadesine ilişkin koşulların dava tarihi itibariyle gerçekleşmemiş olduğu sonuç ve kanaatine varılarak kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 6.831,00 TL’den mahsubu ile bakiye 6.750,3‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 63,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.31.03.2022

Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 11.04.2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …