Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/550 E. 2021/557 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/550 Esas
KARAR NO : 2021/557

DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2015
BİRLEŞTİRME KARAR TARİHİ : 01/11/2017
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; kooperatif ortağı olan davalı borçlunun E-14 numaralı taşınmaz nedeniyle 12.04.2013 tarihli şerefiye tespit raporuna göre 288.088,00 TL şerefiye ödemesi yapması gerektiğini, ana sözleşmenin 61. Maddesi kapsamında Ankara …. Noterliğince 12.04.2013 tarih ve … yevmiye numarası ile onaylanarak tüm ortaklara gönderildiğini, 15 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, borçlunun da kendisine bildirilen şerefiye bedeline itiraz etmediğini, kooperatifin 04.10.2015 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulunda gündemin 8. maddesi ile şerefiye bedellerinin ödenmesine karar verildiğini, borçlunun bu genel kurula katılmasına rağmen Kooperatifler Kanununun 53. maddesi kapsamında bu karara itiraz etmediğini, borçlunun genel kurul kararında belirtilen zamanlarda borcunu ödenmediği için ilk olarak 20.01.2016 tarihinde kadar yapmadığı şerefiye ödemeleri için … Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine davalı borçlunun itiraz ettiğini ve yargılamanın Ankara .. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, davalı adına tahakkuk etmiş şerefiye ödemesinden, 19.02.2016 tarihinde ödemesi gereken 4. Taksit olan 36.011,00 TL’yi de ödemediğini, aleyhine 06.05.2016 tarihinde … Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamı ile ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlunun 06.06.2015 tarihli genel kurulda kabul edilen maliyet tablosu ile şerefiye bedellerinin değiştiğini iddia ederek … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açmış olduğu davada şerefiye bedelinin 123.365,00 TL kısmı için borçsuz olduklarının tespiti istemiyle menfi tespit davası açtığını, söz konusu şerefiye tespit raporunun, maliyet tablolarıyla değişebilecek bir rapor olmadığını, değiştirilmesi için genel kurul kararının yanı sıra ana sözleşmenin 61. maddesindeki koşulların yerine getirilmesi gerektiğini, davalı borçlunun … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosya ile açmış olduğu dava ile işbu dava arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu belirterek birleştirilmesini beyan ederek, davalının … Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmasına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacının davalı Kooperatifin üyesi olduğunu 04/10/2015 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısına katıldığını gündemin (2) nolu maddesinde davacı ve arkadaşlarının verdikleri ek gündem maddesinin, gündeme alınmaması konusunda karar alınması üzerine toplantıyı terk ettiğini bu durumun Genel Kurul Toplantısında tutanağa geçirildiğini usulen kimlerin, ne zaman terk ettiğinin isimleri tutanakta yer alması gerekirken yazılmadığını davacının toplantıyı terk etliğine dair, toplantının kaydedildiği kamera görüntüleri mevcut olduğunu “Tahmini bütçenin görüşülerek karara bağlanması hususunda, daha önceki Genel Kurulda alınan karar gereği ödenmeyen şerefiye paylarının %50’sinin 19. 10.2015 tarihine kadar ödenmesini geri kalan diğer %50’sinin ise 4 eşit takside bölünerek 19.11.2015, 19.12.2015, 19.01.2016 ve 19.02.2016 tarihlerinde ödenmesini, bu ödemelerin yanında bankalardan kullanılan kredilerin geri ödeme taksitlerinin üyelerin paylarına düşen nispette ödenmesine aidat olarak devam edilmesini ve bu ödemelerin Yönetim kurulunun düzenleyeceği senetlerin üyelere tebliğ edilmesine,…” karar verildiğini davacının yokluğunda alınan bu kurar kooperatifler kanununa ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu Genel Kurul’un (8) nolu maddesinde, “daha önceki Genel Kurulda alman karar gereği ödenmeyen şerefiye paylarının %50’sinin 19.10.2015 tarihine kadar ödenmesine, geri kalan diğer %50’sinin ise 4 eşit takside bölünerek 19.11.2015, 19.12.2015, 19.01.2016 ve 19.02.2016 tarihlerinde ödenmesine” karar verildiğini belirterek anılan kararın iptaline davalı Kooperatif Yönetim Kurulu tarafından davacıdan talep edilen şerefiye bedelinin 123.365,00-TL.’lık kısmına ilişkin borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili birleşen dava cevap dilekçesinde özetle; davacı, davalı kooperatifin 04/10/2015 tarihli olağan üstü genel kurulunda 8. Madde ile alınmış olan “şerefiye ödemelerine” ilişkin kararın iptalini istediğini toplantıya, 83 ortaktan 76 ortak katıldığını davacı da 04/10/2015 tarihli toplantıya katılmadığını davacı ve bazı kooperatif ortakları, gündeme madde eklenmesi ile ilgili 2.maddeye muhalefet şerhi koymadığını divan heyetince, bir kısım ortakların toplantıyı terk etmesine rağmen, genel kurul toplantısının yapılması için gerekli çoğunluğun olduğu tespit edilemediği gündem maddeleri sırayla görüşüldüğünü ve devamında 8.madde de görüşülerek “kararda belirtilen koşullarla şerefiyelerin ödenmesi”40 kabul, 4 red, 2 çekimser oy çokluğu ile kabul edildiğini davacı, 8.madde ile alınan “şerefiyelerin belirtilen koşullarla ödenmesi” kararına karşı çıkmadığını ve muhalefet şerhi koymadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, birikmiş Kooperatif Şerefiye 4. taksit alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile birleşen davada Yönetim kurulunca talep edilen bir kısım şerefiye bedelinden borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı Kooperatif vekili, davalının E-14 nolu taşınmaz maliki olduğunu, 12.4.2013 tarihli şerefiye tespit raporuna göre davalının 288.088,00 TL şerefiye bedeli ödemesine karar verildiğini,kooperatif ana sözleşmesi 61. maddesine göre süresi içinde itiraz edilmediğinden şerefiye bedellerinin kesinleştiğini, 4.10.2015 tarihli Olağanüstü Genel kurulda 8. madde gereği şerefiye bedellerinin ödenmesine karar verildiğini,davalının bu karara muhalif kaldığını ve borcunu ödemediğini yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali talebinde bulunmuş, Birleşen … ticaret mahkemesinin … sayılı dosyasından tefrik edilen 2017/712 sayılı dosyasında davacı … vekili; 6.6.2015 tarihli Genel Kurulun 8. maddesinde maliyet Dağıtım tablosunun 7.500.000,00 TL revizesi sonucu bina Maliyetlerine ilişkin son maliyet tablosunda şerefiye bedellerinin ayrı ayrı düzenlenmiş olup müvekkilinin payına düşenin 164.732,00 TL olduğunu,ancak kendilerine gönderilen 6.10.2015 tarihli e-mailde 288.088,00 Tl şerefiye bedeli talep edildiğini, yönetim kurulunun yetkisini aştığını,aradaki 123.365,00Tl lik kısımdan müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı- Birleşen davacı , cevap vermemiş, davacı-birleşen davalı vekili ;288.088,00 TL nin 12.4.2013 tarihli kesinleşen karar ile tespit edildiğini,6.6.2015 tarihli Genel kurulda kabul edilen maliyet hesaplarının yanlış olduğunu,4.10.2015 tarihli Olağanüstü Genel kurulun 4. maddesinde yeni maliyet tablosu hazırlama kararı ile 6.6.2015 tarihli revize tablonun kalktığını,esasen 288.088,00 TL şerefiye bedelinin komisyon kararı ile kesinleştiğini savunarak menfi tespit davasının reddini istemiştir. Ankara 14. İcra müdürlüğünün 2016/ 9854 sayılı dosyasının geldiği, 12.4.2013 tarihli şerefiye tablosundan kaynaklı şerefiye 4. taksit alacağı 36.011 Tl için takip yapıldığı,davalının borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür. İcra dosyası,Kooperatif Ana sözleşmesi, kooperatif defter ve kayıtları, Genel kurul ve Yönetim kurul kararları incelenmiş, uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Kooperatif ana sözleşmesi 61. maddesine uygun olarak Şerefiye Bedellerinin 7 kişiden oluşan Şerefiye tespit Komisyonu tarafından hazırlanan Şerefiye tespit raporu ile belirlenip 12.4.2013 tarihinde notere tastik ettirildiği,ortaklara tebliğ edilip 15 günlük itiraz süresinin geçtiği,itiraza uğramadan kesinleştiği ve davalı-birleşen davacı … Özoy konutunun şerefiye bedelinin hesaplama sonucu 288.088,00 TL olduğu tespit edilmiştir.Uyuşmazlığa temel oluşturan 6.6.2015 tarihli Olağan Genel kurul toplantısı 8. gündem maddesinde .. Moment Firmasından gelen rapora göre tablonun 7.5 TL düşürülerek revize edilmesinde ortak mutabakata varıldığı, revize edilen planın Genel kurula sunulduğu, revize tablo örneğinin dosyaya konulduğu, 25.6.2015 tarihine kadar revize tablosuna göre ödeme yapılmasının karalaştırıldığı ve … un red oyu kullanmadığı, 11. gündem maddesinde revize tablosuna uygun olarak ödemelerin yapılması kararının alındığı, 4.10.2015 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında Mevcut maliyet Dağıtğm Tablosu hakkında komisyon kurulmasına karar verildiği ve ödenmeyen şerefiye bedellerinin taksitlendirilmesinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Uyuşmazlık Şerefiye bedelinin 6.6.2015 tarihli Olağanüstü Genel kurul kararı ile değiştirilip değiştirilemeyeceğine ilişkindir. Kooperatif Ana sözleşmesi 61. maddesinde Şerefiye tespitinin nasıl yapılacağı, komisyonun nasıl kurulacağı ve nasıl kesinleşeceği açıkça düzenlenmiştir. KK 42. maddesi ve Kooperatif ana sözleşmesinin 23. maddesinde bu düzenleme Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri arasında sayılmamış ve bizzat Ana sözleşmede düzenlendiğinden öncelikle bu şekilde yapılan düzenlemeye itibar edilmesinin gerektiği görülmüştür. Ayrıca uzman bilirkişi raporunda detaylı olarak açıklandığı üzere 6.6.2015 tarihli Genel kurulda Maliyet dağıtım tablosunda sayfa numaralarının olmadığı ancak Şerefiye Ödemesi kısmında davalı için yine kesinleşen 288.088,00 TL nin aynen bulunduğu,indirim yapılarak 164.722,80 TL olduğunun ileri sürüldüğü ancak N kodunun esas alındığı,bunun da daha önce belirlenen şerefiye tablosundaki değer olduğu, bu bedelin de aslında 288.088,00 TL olduğu, Şerefiye Farkı/N başlıklı sütunda yer alan 164.722,80 TL nin beş kalemden oluşan (+) (-) değeri olup, içinde davalının konutuna ait inşaat alanı,kullanım alanı,Bahçe alanı,arsa alanı,ve konum tutarı olduğu,tüm konutlar için aynı olan 123.365,49 TL nin bunun üzerine ilave edildiği,ayrıca istenmesine rağmen 19.4.2015 günü yapılan Genel kurul toplantısında oluşturulan Maliyet keşif komisyonu tarafından hazırlanan maliyet Tablosunun imzalı tüm sayfalarının dosyaya kazandırılmadığı, Kooperatif ana sözleşmesine uygun olarak yapılan ve kesinleşen şerefiye bedelinin geçerli olduğu,esasen 6.6.2015 tarihli genel kurulda kabul edilen maliyet Dağıtım tablosunun son sayfasında davalının konut için toplam ödemesi gereken 453.750,11 TL içinde şerefiye bedelinin 288,088,30 TL olarak yer aldığı,buna göre yapılan hesaplamada davacı-Birleşen davalının davasının kabulüne, davalı – birleşen davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği görülmüş, her ne kadar davalı-birleşen davacı vekili son celse davalı üyenin kooperatiften istifa ettiğini ve çıkma alacağını aldığını davada hukuki yarar kalmadığını bildirmiş, davacı vekili de davalının istifa ettiğini ancak ödediklerini aldığnı bu dava ile ilgili mahsup yapılmadığını ileri sürmüş ise de, yargılamanın 2016 yılından bu yana sürdüğü, taraflarca esas uyuşmazlık üzerinden davanın götürüldüğü ve çıkmaya ilişkin dosyaya hiç bir delil sunulmadığı, esasen dava tarihindeki koşullar ve o tarih itibarı ile uyuşmazlığın değerlendirilmesi ve çıkma durumunun infazda nazara alınmasının gerektiği, davalının tarafların son celse beyanlarına göre üyelik ilişkisinin yargılama sırasında sona erdiği anlaşılmış ise de dava tarihi itibarı ile sürdüğü ve dava konusu uyuşmazlığın çözüldüğüne ilişkin taraflarca herhangi bir beyanda bulunulmadığı bu nedenle davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararın olduğu gözetilerek hüküm kurulmuş ise de; asıl davada davacı, birleşen davada davacı …’un istinafı sonucu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin … sayılı kararı ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı … ‘un kooperetiften istifa ettiği ve çıkma payını aldığı bildirildiğinden asıl ve birleşen davada davacıların Hukuki yararı kalmadığından kararın kaldırılmış olduğu görülmekle , kesin olan BAM kararına uyulması gerektiğinden istifa ve çıkma payının alınmış olması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden redddine karar verilmesi gerekmiş olup, red gerekçesi nedeniyle her iki dava yönünden de tazminata hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Asıl davada hukuki yararın bulunmadığı BAM kararı ile saptandığından ve kararın kesin olduğu gözetilerek asıl davanın HMK 114/1-h ve 115 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın düşümü ile eksik kalan 27,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Yargılama sırasında asıl davada davalı, birleşen davada davacı olan …’un istifa ettği ve çıkma payını aldığı gözetilerek dava tarihi itibari ile hukuki yararın bulunması nedeniyle asıl davada haklılık durumuna göre davacı lehine 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan ve taktiren toplam 397,55 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,

2-Birleşen davada hukuki yararın bulunmadığı BAM kararı ile saptandığından ve kararın kesin olduğu gözetilerek birleşen Ankara 13. Asl. Tic. Mah. 2017/712 Esas sayılı davasının HMK 114/1-h ve 115 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın düşümü ile eksik kalan 27,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan harçların üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden haklılık durumuna göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 4.080,00 maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan taktiren toplam 786,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 27/10/2021

Katip …

Hakim …