Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/539 E. 2021/729 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/539 Esas
KARAR NO : 2021/729

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taralar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı firmanın faturalarda belirtilen alacağına karşılık olarak hizmetlerini ifa ettiğini, ancak davalının ödemesi gereken fatura bedellerini ödemediğini, davalı tarafından ödeme yapılmaması dolayısı ile davacının bakiye alacağı için Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının ödeme emri tebliğ edilmeden icra takibine itiraz ettiğini takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya bir borcunun bulunmadığını, davacının borçlu konumunda olduğunu, Ankara … Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacıya karşı aralarında akdedilen adi ortaklık sözleşmesine binaen açılan alacak davasının bulunduğunu, iş bu alacak davasının konusunun davalının hakkı olan hisse payı alacağının ödenmemesi oluşturduğunu, bu kapsamda taraflar arasında imzalanan adi ortaklık sözleşmesine göre taraflar hizmetlerinin karşılıklarını hisse paylarına düşen tutar oranında alacaklarını, ancak davacı hem davalının hisse payını ödemediğini, hemde aralarında adi ortaklık sözleşmesi olmasına rağmen yaptığı hizmetler için davalı adına haksız olarak fatura düzenlediğini, oysa hizmet karşılıklı yapılan işin sonunda hisse paylarına düşen tutar oranında taraflarca alınacağını, davacının sunduğu hizmetleri ayrı ayrı faturalandırması akdedilen sözleşmeye aykırı olduğu gibi olmayan borca binaen fatura kesilmesi durumunu doğurduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava 26.11.2020 tarihli adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı tasfiye alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinde ; “(1) Bu kanunun 4üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan , konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması davası şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” düzenlemesi ile ,
6102 sayılı TTK’nun geçici 12.maddesinde ; ” (1) Bu kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibari ile ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.” düzenlemesi getirilmiştir.
Ayrıca , 6235 sayılı HUAK’na “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş olup, 6325 sayılı HUAK’nun 18/A maddesinin 2.fıkrasında ; “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği , aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın , dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu düzenlemelere göre 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında açılan davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması davası şartıdır. Dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurup anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir.
Dosya kapsamının incelenmesinde dava tarihinin 23.09.2021 olduğu ve dava dilekçesine ek olarak arabuluculuk tutanağının mevcut bulunmadığı, mahkememizce arabuluculuk tutanak aslının sunulmasını içeren ve kesin süreli tensip zaptının davacı vekiline 18.10.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen arabuluculuk tutanağının sunulmadığı anlaşıldığından, iş bu davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı TTK’nın 5/A-1, 6325 sayılı yasa 18/a maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 945,34 TL harçtan mahsubu ile 886,04‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 24/12/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.