Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/534 E. 2021/644 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/502 Esas
KARAR NO : 2021/702
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin asansör imal ve montaj işi ile uğraştığını, davalı yan ile aralarındaki sözle anlaşma gereğince davalı kooperatifin Kızılcahamam’da bulunan A-B-C bloklarına müvekkili tarafından asansörün yapılması, 20.000,00 TL nakit ödeme ve bir daire verilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin işi tamamlayarak teslim ettiğini, bu durumun yerinde yapılacak keşif ile tespit edilebileceğini, kooperatifçe ödemenin 20.000,00 TL’sinin 15.000,00 TL’sini 3 taksitte ödediğini, ancak bahse konu dairenin devrini gerçekleştirmediğini, yapılan ödemelerin kooperatif kayıtlarında yer aldığını, binalarla ilgili sorunlar giderildiğinde verilecek sözü verilen asansör bedeli dairenin devrinin ise gerçekleştirilmediğini, bu nedenle 257.550,00 TL bedelli faturanın düzenlenerek ödeme yapılmaması üzerine Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip yapıldığını ve ancak davalının takibe itiraz ettiğini, arabuluculuk işlemlerinden sonuç alınamadığını, bildirerek davalının itirazının iptaline takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, iddia ve taleplerin tamamen soyut olduğunu, davacı ile yetkili bulunduğu kooperatifin hiçbir şekilde yazılı veya sözlü bir asansör imali gibi v.s veya başka bir şekilde anlaşma yapmadığını, daire verilmesiyle ilgili bir söz vermediğini, kendi müteahhitlerinin Mehmet Aslandoğdu isimli taşeron firma olup bu taşeronun işi kapsamında asansörlerin de kurulumu ve yapımı işinin 11/08/2013 tarihli sözleşme ile kararlaştırıldığını, davacı yanın dava dışı taşeron hakkında aynı faturaya dayalı olarak Konya … Dairesinin …sayılı dosyada takip yaptığını, bu durumun 1.haciz ihbarnamesi ile öğrenildiğini, Ankara … Müdürlüğünün dayanak faturasının bir hafta önce düzenlenerek derhal takip yapılmasının davacı beyanları ile bağdaşmadığını, davacıyla yalnızca asansör kabinlerinin yapımı konusunda anlaşma yapıldığını ve bu kapsamda 2014 ve 2015 yılında taksitli ödemeler ile konunun kapatıldığını, HMK’nun 200.maddesi gereğince bu şekilde bir sözleşmenin sözlü yapılamayacağını bildirerek öncelikle ikinci kez takip yapılmış olmasından dolayı derdestlik itirazında bulunduklarını, kooperatife yönelik davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, dava konusu alacağın senetle ispat zorunluluğu bulunduğunu, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Mahkememizin 26/04/2021 tarih ve 2019/282 Esas, 2021/253 Karar sayılı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair kararının, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 2021/452 Esas 2021/738 karar sayılı ilamı ile, “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması, ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun’un 1. maddesinde ise kooperatifin tanımı yapılmış, madde de kooperatifin ortaklık (şirket) olduğu belirtilmiş ise de, bu ortaklığın “ticari nitelikte bir ortaklık” olduğu yönünde bir açıklama ve belirleme yapılmamıştır. TTK’nın 124. maddesinin 1 ve 2. bentleri ile Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde kooperatiflerin “ticaret şirketi” olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Dava, TTK’nın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 11/06/2019 tarihinde açılmış olup davalı kooperatif tacir niteliği taşımadığından, dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak mümkün değildir. Bu durumda, davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmayıp davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle, mahkemece işin esası incelenmeksizin davanın görev yönünden reddine karar verilip, talep halinde Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken, görevli mahkemenin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde işin esasının incelenip, karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmek suretiyle mahkememiz kararının HMK’nın 353/1-a.3-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın bu ilama uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahkememize gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiş olmakla Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 2021/452 Esas 2021/738 karar sayılı ilamı doğrultusunda dosya yeniden incelenerek davanın görev yönünden usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı