Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/525 E. 2022/276 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/525 Esas – 2022/276
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/525 Esas
KARAR NO : 2022/276

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkili şirketin Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve borcu ödemiş olduklarını beyan ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, davalı tarafın icra takibinden sonra yaptıkları ödeme ile borcun varlığını kabul ettiğini, yaptıkları ödemeye borcun tamamı ödenmiş demek sureti ile borca itiraz dilekçelerinde yer verdiklerini, ne var ki takibin başlatılmasından sonraki yapılan ve yalnızca asıl alacağa yönelik harici ödeme, icra dosyasındaki borcun tamamını karşılamadığını, icra takibinin başlatılması ile bir takım masraf ve harçlar, icra vekalet ücreti ve takip sonrası işlemiş faiz de bulunmakta olduğunu, takibin başlatılmasına sebebiyet veren davalının sayılan bu kalemler bakımından da sorumlu olduğunun açık olduğunu, takip başlatıldıktan sonra yapılan asıl alacak ödemesinin, icra dosyası kapsamında borcu sona erdirmesi mümkün olmadığını, bu sebeple de taraflarınca sayılan kalemler bakımından takibe devam edilebilmesi için itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini belirterek, Ankara …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına kayden başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun yapmış olduğu borca itirazının iptaline, takibin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.930,00 TL bakımından devamına, borçlu aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip tarihi itibari ile taraflar arasında muaccel bir borç alacak ilişkisi bulunmadığını, davacı tarafça icra takibinde alacağın sebebi olarak taraflar arasındaki cari hesap ekstresi gösterildiğini, davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili amaçlı Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ikame edildiğinin açık olduğunu, davacı taraf takip talebinde belirtmiş olduğu sebeplerle bağlı olduğunu, sözkonusu cari hesap borcunun ödenmesi talepli müvekkil şirkete herhangi bir ihtarname tebliğ edildiğini, TTK.97 maddesinin 1. fıkrası gereği cari hesaba geçirilen alacak ve borç kalemleri ayrılmaz bir bütün olduğunu, cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiç biri alacaklı veya borçlu sayılmayacağını, taraflar arasındaki cari hesap kesilmeksizin müvekkil aleyhine takip işlemleri başlatıldığından, takip tarihi itibari ile muaccel bir alacağın varlığından bahsedilmesi de mümkün olmadığını, bu nedenle huzurda açılan davanın haksız ve mesnetsiz olup davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin kötü niyetli olarak borca itiraz ettiği iddiası gerçeği yansıtmadığı gibi olayların akışına aykırı olup objektif olgularla da çeliştiğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talepleri usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek müvekkili şirket aleyhine huzurda açılan haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, %20 oranında kötü niyet tazminatının davacı taraftan alınarak davalı müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, cari hesap bakiyesinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı aleyhine faturalardan kaynaklı toplam 10.090,50 TL alacak için 4.6.2021 tarihinde ödeme emri gönderilip 9.6.2021 de tebliğ edildiğini, ancak davacının haricen 1.6.2021 tarihinde asıl alacak miktarını ödediğini, asıl alacak ödemesinin icra borcunu karşılamadığını ileri sürerek 1.930,00 TL için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili, muaccel bir borç olmadığını, davacı tarafın muhasebecisinin talebi üzerine 1.6.2021 tarihinde alacağın yatırıldığını buna rağmen icra takibi yapılıp ödemenin bildirilmediğini davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Ankara …İcra müdürlüğünün 2021/63793.6.2021 tarihinde ödeme emrinin düzenlendiği, davalının dosyaya sunulan ödeme dekontu ilde alacağı ödeme emri düzenlenmeden önce ödediği,bu nedenle icra takibi yapılmasına sebebiyet vermediği, borcun ödendiğini denetleme yükümlülüğünün davacıda olduğu gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, davacının takibi kötü niyetle yaptığı kanaati hasıl olmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.

HÜKÜM:
Takipten önce borcun davacı hesabına ödendiği ve kayıtları kontrol yükümlülüğünün davacıda olduğu gözetilerek davanın reddine, takibin kötü niyetli yapıldığı anlaşılamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 59,30 TL başvurma harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 1.930,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 30/03/2022