Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/483 E. 2022/652 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/483 Esas – 2022/652
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/483 Esas
KARAR NO : 2022/652

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; kuruluşlarına ait … plakalı otobüsün 15/10/2020 tarihinde Çankaya İlçesi Rafet Canıtez Caddesi M. Vehbi Çorakçı Kavşağı üzerinde seyir halinde iken davalı kuruma ait rögar kapağının çarpması sonucunda otobüste maddi hasar meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu, müvekkili kuruluşa ait aracın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kuruluşlarında meydana gelen maddi hasarın, gelir yoksunluğu ile birlikte toplam 32.789,93 TL olduğunu, zararının karşılanması için yapılan tüm girişimler neticesinde herhangi bir ödeme olmaması nedeniyle dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu bildirerek; 32.789,93 TL alacaklarının olay tarihi olan 15/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve mesnetsiz davayı kabul etmediklerini, normal seyir halinde olan bir sürücünün rögar kapağının üstünden geçerken rögar kapağının açılmasının söz konusu olamayacağını, davacının rögar kapağının çıkmış olduğu iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının kazanın meydana gelişinde ne ölçüde kusurlu olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, ilgili adreste davacının bahsettiği şekilde rögar kapağında bir problem olsaydı şimdiye kadar yüzlerce kazanın meydana gelmiş olmasının gerektiğini, meydana gelen kazadan araç sürücüsünün kusurlu olduğunun aşikar olduğunu, istenen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, bu miktarın bilirkişi vasıtası ile hesaplanmasının gerektiğini, kazanın tamamen davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, müvekkili idarenin herhangi bir kusurlu sorumluluğu olmadığı gibi kusursuz sorumluluğunu gerektiren bir durumun da olmadığını, idarenin yasalarla kendine yüklenen görev ve sorumluluğunu yerine getirdiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan maddi hasar ile gelir yoksunluğu isteminden ibarettir.
Adli trafik uzmanı ile makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 18/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mülkiyetinin davacıya ait olan …. marka aracın D-E sınıfı sürücü belgeli ve dosya kapsamına göre alkolsüz olan dava dışı sürücü Murat Kılıçsokan’ın meydana gelen trafik kazasında tamamen kusursuz olduğu, yolun bakım ve onarımından sorumlu kurum ve kuruluşun meydana gelen olayda %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacının toplam zararının 28.711,08 TL hasar bedeli, 4.078,13 TL araç (gelir) yoksunluk bedeli olmak üzere toplam 32.789,93 TL olarak hesaplandığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafından bilirkişi raporundaki hesaplamalara yönelik açık bir itirazda bulunulmayıp temelde kusura yönelik tespitler bakımından itirazda bulunulmuştur. Davalının, niteliği itibariyle bilirkişi raporuna karşı itirazlarının hukuki değerlendirme ile aşılabileceğinden ek rapor alınmasının yargılamaya yenilik katmayacağı değerlendirilmiş; bilirkişilerce davaya konu trafik kazasında tarafların kusur durumlarına yönelik olarak yapılan bu tespitlerin, tüm dosya mündericatında yer alan teknik bulgular ile olayın örgüsüne uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, itiraza uğramayan hasar bedeli ile gelir yoksunluğu kalemlerine yönelik hesaplamaların da dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Son tahlilde; tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacıya ait aracın 15/10/2020 tarihinde seyir halinde iken rögar kapağının çarpması sonucunda 28.711,08 TL maddi hasara uğradığı, bu hasar dolayısıyla davacının 4.078,13 TL gelir yoksunluğuna maruz kaldığı, 2560 Sayılı Kanun’un Ek 5. maddesi atfıyla 2. maddesi gereği rögar kapaklarının bakım ve sorumluluğunun ASKİ’de olduğu, alınan teknik bilirkişi raporuna göre de rögar kapaklarının bakım ve onarımından sorumlu olan davalının kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olup davacının maruz kaldığı belirlenen zararın tamamının tazmininden sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulü ile toplam 32.789,93 TL maddi tazminatın 15/10/2020 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 28.711,80 TL hasar bedeli, 4.078,13 TL gelir yoksunluğu olmak üzere toplam 32.789,93 TL maddi tazminatın 15/10/2020 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 2.239,88TL harçtan peşin alınan 559,98 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.679,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 559,98 TL peşin harç olmak üzere toplam 619,28‬‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 43,75 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 2.000,00 TL bilirkişi ücretinin toplam gideri 2043,75 TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/09/2022