Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/482 E. 2022/630 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/482 Esas – 2022/630
T.C.
ANKARA
…ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/482 Esas
KARAR NO : 2022/630

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mal alışverişinden kaynaklı ticari bir ilişki bulunduğunu, bu kapsamda taraflar arasında bir cari hesap tutulduğunu, ekstreye göre davalının müvekkili şirkete 3.511,44 TL borcunun bulunduğunu, borcunu tahsil edemeyen müvekkilinin ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin iade dönmesi üzerine borcunu tahsil amacıyla Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, davalı tarafından ödeme emrine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, ancak itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek, davanın kabulü ile davalının icra takibine ilişkin itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekiline yapılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce taraflarca dayanılan deliller toplamış, taraflara ait uyuşmazlık dönemine ilişkin BA/BS formları ilgili vergi dairelerinden getirtilmiş, Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, mali müşavir bilirkişi aracılığıyla taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtlar ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; davacı tarafından cari hesap dökümü açıklaması ile 3.511,44 TL asıl alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durdurulduğu görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmak üzere taraflara verilen süreyi takiben davacı tarafından gerekli bildirimler yapılmış ise de, usulüne uygun olarak verilen süreye ve gönderilen davetiyeye rağmen davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar mahkememize sunulmamış, bulunduğu yer de bildirilmemiştir. Mevcut hukuki durum karşısında; davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarının ibrazından kaçınılmakla HMK’nın 222. maddesi gereği davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil teşkil edebileceği hukuki sonucuna ulaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 27/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirket tarafından davalı şirkete 4.711,44 TL tutarında e- arşiv fatura tanzim edildiği, buna karşılık davalı şirket tarafından toplam 1.200,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemelerin mahsubu sonrasında takip tarihinde davacı şirketin davalı şirketten 3.511,44 alacaklı olduğu, sahibi lehine delil özelliğini haiz davacı şirket yasal defter kayıtlarına göre davacı şirketin takip tarihinde davalı şirketten 3.511,44 TL alacaklı olduğu hesaplandığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş; taraflarca bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır. HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: Yargıtay 22. HD., 28/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı). Buna göre, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar davacı ile birlikte davalı yönünden de kesinleşmiş olup gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Dava, cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir ve taraflarca itiraza uğramayan bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacının davalıdan takibe konu cari hesap ekstresi sebebiyle 3.511,44 TL alacaklı olduğu ve davalı şirket tarafından ödenmediği sonucuna varılmış, davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiştir. Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; itirazın iptâli davasında İcra İflas Kanunu’nun 67/II maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazının da haksız olması gerekir. Mevcut hukuki durum karşısında davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 702,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının Ankara …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si olan 702,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 239,86 TL harçtan peşin alınan 59,97 TL’nin mahsubu ile bakiye 179,89‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 59,97 TL peşin harç olmak üzere toplam 119,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 48 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücretinin toplam 1.048,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 3.511,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
13/09/2022