Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/475 E. 2022/804 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/475 Esas
KARAR NO : 2022/804

DAVA : Kooperatif ortaklığın tespiti, genel kurul karar iptali, alacak çıkma payı,
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif ortaklığın tespiti, genel kurul karar iptali, alacak çıkma payı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların babası olan …’ın 16.08.1977 tarihinde 1806 numaralı ortaklık senedi ile davalı kooperatif ortaklığına kabul edildiğini, …’ın 13.03.2018 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesini göre davacıları mirasçı bıraktığını, 2017 çalışma dönemine ilişkin 25.03.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul tarihinden önce o ana kadar ortaklık sıfatı devam eden … mirasçısı …’nin mirasçılık belgesi ile mirasçıları temsilen toplantıya katıldığını ve hazirun listesini imzaladığını, davacılara genel kurul davetiyesi gönderilmediği gibi yönetime yapılan başvuru sırasında ortağın ölümünün üç ay içerisinde bildirilmediği bahanesi ile 01.07.2021 tarihli genel kurul toplantısına davet edilmeyeceği bildirildiğinden …. Sayılı Kanunu 14. maddesine göre mirasçıların ortaklığın devam ettirileceği yönünde taleplerine rağmen tip ana sözleşmenin 16. maddesine göre yönetim tarafından ortaklığa kabul ve genel kurula davet hakkında işlem yapılmayacağının bildirildiğini, davacıların ortaklığa devam etmek istediklerini ortaklık adına …’yi temsilci atadıklarını, adres ve T.C. kimlik numarasını kooperatif yönetimine bildirdiklerini, … yev numaralı karşı ihtarla taleplerinin reddedildiğini, 13.03.2018’de vefat eden …’ın kızının mirasçı sıfatı ile 25.03.018 tarihli genel kurula katıldığını ve ölüm olayının yönetime kendiliğinden bildirilmiş olduğunu belirterek ölen ortak … mirasçıları … ve …’nin kooperatif ortaklığının ve …’nin ortaklara temsilciliğinin kabulüne 01.07.2021 tarihli genel kurul kararının iptaline, aksi halede 25.03.2018 tarihli ve daha önceki genel kurullarda satışına karar verilen taşınmazlardan satışı yapılanlar var ise satış bedellerinin tespitine ve satış parasından …’a isabet eden paydan şimdilik 500,00 TL çıkma payına karşılık şimdilik 500,00 TL’nin davalı kooperatiften alınarak eşit hisselerle davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Eski üye …’ın vefatının kooperatif tarafından davacıların 27.05.2021 tarihli ihtarnamesi ile öğrenildiğini, mirasçıların kooperatif ana sözleşmesinde kararlaştırılan şartı yerine getirmediklerini, mirasçıların eksi üye …’ın vefatını aradan geçen bunca zaman içerisinde kooperatife bildirmedikleri gibi iki yıldan fazla süredir de aidat ödeme yükümlülüğünü de yerine getirmediklerini, 09.10.2019 ve 18.06.2020 tarihinde …’a aidat borcunu ödemesi aksi halde ihraç edileceği hususunun bildirildiğini, 28.09.2020 tarihinde üyelikten ihraç kararı verildiğini, 25.03.2018 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetveli incelendiğinde … adına imza atıldığının tespit edildiğini, davacı …’nin üye yerine usulsüz imza attığını, temsilci veya vekil sıfatı ile imza atmadığı gibi bu kapsamda davalı kooperatife hiçbir bilgi vermediğini, daha sonra yapılan 24.02.2019 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetvelinde de … yerine imza atıldığının görüldüğünü, kooperatif tarafından …’ın üyelikten çıkarılmasından çok önce ferdileşme yapılıp …parseldeki arsanın 03.11.1988 tarihinde … adına tahsisen tescil edildiğini, davacıların bir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı kooperatifin sicil dosyası örneği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden davalı kooperatifin genel kurul toplantısına ilişkin toplantı tutanağı, hazirun cetveli örneği getirtilmiş, ilgili tapu kayıtları uyap sisteminden temin edilerek dosya kapsamına alınmış, davacı tanıkları duruşmada dinlenilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile davalı kooperatifin defter kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, kooperatif uzmanı ile nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiler tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen kök ve ek raporda özetle; “… …’ın 16.08.1977 tarihli ortaklık senedi ile S.S. … Arsa ve Yapı Kooperatifine ortak olduğunu, daha sonra kooperatifin isminin değiştirildiğini, arsalarla ilgili kura çekiminin 1987 yılında yapıldığı, akabinde ferdileşme yapılarak 1988 senesinde tapuların dağıtılmış olduğunu, … … adına düzenlenen tapuların 25.11.1988 tarihli olduğunu, …’ın 13.03.2018 tarihinde vefatından sonra yapılan 25.03.2018 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetvelinde …’ın isminin yazılı olduğu, listede asaleten hanesine imza atılmış olduğunun anlaşıldığını, … mirasçılarının ismi geçmediği gibi veraset ilamının 19.04.2018 tarihli oluğunu, kooperatif yönetimi tarafından 09.10.2019 tarihli yazı ile üye …’tan aidat borcunun ödenmesinin istenildiği, 18.06.2020’de aynı mahiyette bir yazı gönderildiği, 28.09.2020 tarihli yönetim kurulu kararı ile aidat borçları yazılı ihtarlara rağmen ödenmediği gerekçesi ile üyelikten ihraç edilmesine karar verildiği, ana sözleşmenin 16. maddesinde belirtilen sürede temsilci tayin edilerek kooperatife bildirilmediğinin anlaşıldığı, …’ın 2018 ölüm tarihine göre yapılan hesaplamada çıkma payının 8.994,00 TL olarak tespit edildiği, 2018 yılı genel kurulana kadar kooperatifin herhangi bir arsa satış kararı ve satışının olmadığı” ifade edilmiştir.
Dava; kooperatif ortaklığının tespiti, genel kurul kararının iptali, terditli olarak alacak ve çıkma payının tahsili talebine ilişkindir.
Davalı kooperatif ortağı olan …’ın 13.03.2018 tarihinde vefatı üzerine 19.04.2018 tarihli miraçlık belgesi kapsamında davacılar dışında başkaca mirasçısının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar davalı kooperatifin genel kuruluna davet edilmediklerini mirasçılardan davacı …’nin 25.03.2018 tarihli genel kurul toplantısına katılarak hazirun listesini imzaladığını, ortaklığı devam edilmesi konusunda bilgilendirme yapılmadığını, ifade etmiş, davalı yan ise vefat eden kooperatif üyesinin vefatının kooperatife bildirilmediğini, genel kurul toplantısında yerine imza atılmış olduğunu aidatların ödenmediğinden …’ın üyelikten çıkarıldığını ve bu tarihten önce ferdileşmeye gidilerek … adına taşınmazların tahsisen tescil edildiğini ileri sürmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında “Ortağın ölümü ile ortaklık sıfatı sona erer. Anasözleşmede gösterilecek şartlarla, ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir.” hükmüne; kooperatif anasözleşmesinin 16. maddesinde ise “ferdi münasebete geçilmedin önce ölen ortağın kanuni mirasçılarının üç ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülükleri kanuni mirasçıları lehine devam eder. Mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde, ölen ortağın alacak ve borçları 15. madde hükümlerine göre tasfiye edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasa ve anasözleşme hükümleri uyarınca vefat eden ortak …’ın mirasçılarının ortaklığa devam edip etmeyecekleri konusunda davalı kooperatif tarafından uyarılmaları gerekmekte ise de …’ın 13.03.2018 vefat tarihinden sonra yapılan 25.03.2018 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetvelinde … isminin asaleten hanesine imza atılmış olduğu, dava dilekçesinde davacılardan …’nin anılan genel kurul toplantısına katılarak hazirun listesini imzaladığı ifade edilmekle üye …’ın vefatından sonra mirasçısının kooperatif genel kurul toplantısına gelerek mirasçılık sıfata ile değil muris adına düzenlenen hazirun cetvelini imzalamış olması karşısında davalı kooperatifin uyarı yükümlülüğünü yerine getirmesinin beklenemeyeceği zira 25.03.2018 tarihli genel kurul toplantısına gelerek muris adına imza atan davacı mirasçının bu tarih itibariyle kooperatif ortaklığını öğrendiği kabul edildiğinde ana sözleşmenin 16. maddesinde belirtilen 3 ay içerisinde temsilci tayini ile kooperatife bildirim yükümlülüğünün davacılar tarafından yerine getirilmemiş olması nedeniyle ortaklık sıfatının düştüğü anlaşılmıştır.
Öte yandan muris …’ın vefatından çok önce ferdileşme yapılarak arsa kuralarının çekilip kooperatif ortağı muris …’a isabet eden taşınmazların 25.11.1988 tarihinde tescil edilmiş olduğu hususu tapu kayıtları ve bilirkişi incelemesi ile de sabittir.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgular karşısında ortaklık sıfatının düşmüş olması nedeniyle davacıların kooperatif ortaklığının tespiti ve ortaklık sıfatı bulunmadığından genel kurul kararlarının iptali taleplerinin reddine, terditli olarak talep edilen satılan taşınmazların satış bedellerinden muris payına isabet eden paydan şimdilik 500,00 TL ile çıkma payına karşılık şimdilik 500,00 TL’nin davalıdan tahsili talebi zorunlu arabuluculuğa tabi olmakla bir miktar paranın ödenmesi talebini içerdiği bu kapsamda 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesi gereğince bu taleplere ilişkin arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğu mahkememizce kabul edilmiş, dava dilekçesi ekinde sunulan ara buluculuk son tutanağının içeriğinde uyuşmazlık konusu miras nedeniyle kooperatif ortaklığına kabul talebi şeklinde belirtilerek tutanağın düzenlenmiş olması karşısında son tutanakta belirtilen uyuşmazlık konusunun alacak ve çıkma payının tahsiline ilişkin olmadığı anlaşılmakla alacak ve çıkma payının tahsili talepleri yönünden usulüne uygun arabuluculuk son tutanağının sunulmaması nedeniyle bu talepler yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşadığıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların kooperatif ortaklığının tespiti ve genel kurul kararlarının iptali taleplerinin reddine,
2-Davacıların alacak ve çıkma payı taleplerinin 6102 sayılı TTK 5/A-1 maddesi ile 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,4‬‬0 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 9.200.00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
17/11/2022
Gerekçeli kararın yazıldığı tarih: 07.12.2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …