Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/469 E. 2022/76 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/469 Esas
KARAR NO : 2022/76

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 04/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacıdan 2020 yılının Haziran ayında teslim alınmak üzere birim fiyatı 1.000,00 TL’den 75 adet metal ahşap ve cam korkuluk teşkilini KDV Dahil 88.500,00 TL’ye satın aldığını ve davacının bu malların 2020 yılı Haziran ayı içerisinde eksiksiz teslim edilerek 08.06.2020 fatura tanzim edildiğini, ancak davalı şirketten mallar için belirlenen bedelin 58.500,00 TL tutarlı kısmının tahsil edilemediğini belirterek, alacağın tahsili amacıyla Ankara … Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı şirket aleyhine takip konusu alacağın %40’ı oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin Umman Sultanlığı’nın başkenti Maskat şehrinde yapımı süren özel bir mülkün iç mimari işlerini üstlenmiş olması sebebiyle davacı tarafından yapılacak merdiven imalatı ve merdiven başlarına cam kürelerin montajı işlerinin Şubat 2020 tarihinde gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, davacı yanın işeleri bu sürede tamamlamaması sebebiyle 4 aylık süre için müvekkili şirketin ek maliyetlere katlandığını, Haziran 2020 tarihinde gelindiğinde davacı yanın sadece merdivenleri davalı şirkete teslim edebildiğini cam küreleri ise üretmediğini ve montajlama yapamayacağını ifade etmesi üzerine, davalı şirketin başkaca firma ve ustaları eksik kalan işler ve montajların tamamlanması için 2 kez üst üste Umman’a gönderdiğini ve merdiven bedeli olan 30.000,00 TL tutarı davacıya ödediğini, fatura bedelinin tamamını davacı yanın hak etmediğini belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine alacağın %20’si oranında haksız takip tazminatına hüküm olunmasını karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle “İcra takibine konu faturanın her iki yana ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu görülmüş olup, bu faturaya veya içeriğine davalı şirket tarafından yapılmış itiraza ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, usulünce düzenlenmekle sahipleri lehine delil olma vasfına haiz olduğu anlaşılan ve birbirlerini doğrulayan taraflara ait ticari defterlerde yer alan kayıt ve işlemlere göre, 31.05.2021 olan icra takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 88.500,00 TL alacaklı olduğu, dava dışı Suat Demir hesabından 27.02.2020 tarihinde davacıya yapılan 30.000,00 TL tutarlı ödeme işleminin her iki yana ait ticari defterlerde kayıtlı olmamasına rağmen tarafların dava ve cevap dilekçelerinde ödeme / tahsilat işleminin gerçekleşmiş olduğu şeklinde karşılıklı olarak beyanlarının bulunmasından ötürü; 31.05.2021 olan icra takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten alacak miktarının icra takibinde de asıl alacak miktarı olarak talep edilen 58.500,00 TL ile sınırlı kalacağı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı yanın işlemiş faiz talebinde haklı olduğuna hüküm olunması halinde, yıllık % 16,75 ve değişen oranlarda avans faizi tutarının 8.566,64 TL olacağı” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptaline yönektir, davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir.
Davacı 2020 yılı Haziran ayında kullanmak üzere birim fiyatlı olarak 75 adet metal ahşap ve cam korkuluk teşkilini KDV dahil 88.500,00 TL’den davalının satın aldığını ve ürünlerin 2020 yılı Haziran ayında teslim edildiğini, bakiye iş bedeli olan 58.500,00 TL’nin ödenmediğini beyanla itirazın iptalini ve %20 inkar tazminatının tahsilini talep etmiş, davalı ise teslim edilen işin eksik ve ayıplı olduğunu, davalının Umman Devleti’nde bulunan Maskat Şehri’nde yapımı devam eden bir taşınmazın iç mimari işlerini üstlendiğini, taraflar arasındaki sözlü anlaşmada cam kürelerin olacağını ve montajın davacı yan tarafından yapılacağını, ancak taahhüt edilen merdiven ve cam kürelerin tesliminin sağlanmadığını, Haziran 2020 tarihinde ise sadece merdivenlerin teslim edildiğini, cam kürelerin üretmediğini, davalının ek olarak depolama ücreti ödediğini, üretilmeyen cam kürelerin üretimini ve montajlanmasının davalı tarafından sağlandığını, Maskat Şehri’nde montaj için başka ustaların çalıştığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı hakkındaki tacir araştırmasında; Ankara Ticaret Odası ve Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan gelen yazı cevabında davacının VUK gereğince 1. sınıf tüccar olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında metal ahşap cam korkuluk ve merdiven imaline yönelik sözlü eser sözleşmesi ilişkisi olduğu ve eserin davalı yana teslim edildiği hususunda uyuşmazlık konusu olmayıp, taraflar arasındaki uyuşmazlık teslim edilen eserin eksik ve ayıplı olup olmadığı, talep edilen iş bedelinden eksik ve ayıplı iş bedelinin mahsup edilip edilmeyeceği noktasındadır. Davalı yan eserin eksik ve ayıplı olduğunu teslim alındıktan sonra eksik ve ayıplı haliyle Umman Ülkesine gönderildiğini beyan etmiş ise de, sözleşmenin fesh edilmemiş olması ve hukuken ayakta bulunması halinde kural, gerçekleştirilen imalâtı yüklenicinin yapmış olmasıdır. Bunun aksini süren iş sahibi, yüklenicinin işi eksik bıraktığı ve eksikliği kendisinin giderdiğini yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. Davalı iş sahibi, kendisinin eksikliklerini gidermek için yaptığı masraflarla ilgili talebi ile ilgili olarak davacı yüklenicinin bu kısımları eksik bıraktığı ve bunları kendisinin giderdiğine dair yasal delil ibraz etmediği ve davacı yüklenici de işi tamamlandığını iddia ettiğinden, işin eksiksiz ve ayıpsız olarak yüklenici tarafından bitirilip teslim edildiği karinesinin aksi davalı tarafından kanıtlanamamıştır.
Bu nedenler ile mahkememizce taraf ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda takibe konu olan 08.06.2020 tarihli faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmakla, yargılama öncesinde davalının usulüne uygun şekilde temerrüte düşürüldüğü ispat edilmediğinden faiz talebinin reddi ile asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, yine alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, Ankara … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 58.500,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiği için icra inkar tazminatının reddine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 3.996,14 TL harçtan peşin alınan 810,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.185,84 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 1.151,04 TL’sinin davalıdan 168,96 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 810,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 869,60 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 74,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 874,70 TL’nin davanın kabul red oranına göre 762,74 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden 8.405,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
11-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve e-duruşma sistemi üzerinden davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
04/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.