Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/461 E. 2023/79 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/461 Esas – 2023/79
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/461 Esas
KARAR NO : 2023/79

H

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; 06/04/2021 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyri sırasında kendi şerinden ayrılarak karşı yönden gelen trafik akımının olduğu şeridi ihlal edip banket dışında bulunan kar direğine aracının ön kısmı ile çarptıktan sonra ani manevra ile kendi şeridine katılmak istediği esnada, aracının kontrolünü kaybederek banket dışı, aracını devirip takla atması neticesinde tek araçlı yaralanmalı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sebebi ile davacının sağ dirseğinde ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve krepitasyon oluştuğunu, davacının kaza tarihinden bu zamana sağlık sorunları yaşadığını, bu sebeple hayatını ikame ettirirken büyük zorluklar yaşadığını, söz konusu tek taraflı trafik kazası olayının meydana gelmesinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacı …’ın kusursuz olduğunu, davaya konu trafik kazasında yaralanan …’ın araç sürücüsü …’ın amcası olduğunu, bu halde bir insanın yakın akrabasını aynı araçta taşımasının ahlaki bir görevin ifası olduğunu ve bu taşımada maddi ve manevi yarar bulunması nedeniyle söz konusu olayda hatır taşımasının söz konusu olmadığını, sonuç olarak ilgili kaza nedeniyle davacının geçici ve kalıcı maluliyeti ile bakıcı ihtiyacının doğduğunu belirterek, davacının geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 100,00 TL (davacının uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararı için 80,00 TL, geçici iş göremezlik zararı için 10,00 TL ve bakıcı gideri zararı için 10,00 TL) olmak üzere maddi tazminat bedelinin temerrüt tarihi olan 11/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, davalı şirketin gerekli araştırmayı yapmasının kasten engellendiğini, kazazedenin mevzuata uygun maluliyet raporu sunmadan başvuru yaptığını, maluliyetin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında maluliyetinin belirlenmesi için ATK’ya sevkinin gerektiğini, tazminat hesabının aktüer sıfatını haiz kişilerce yapılması gerektiğini, TRH 2010 ve %1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı ve tedavi gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, kazazadenin gerekli güvenlik tedbirlerini almadan ve kontrolsüzce yola çıkarak trafiği tehlikeye düşürmesi, kazanın meydana gelmesine sebep olması nedeniyle müterafik kusur durumunun mevcudiyetinin kabul edilmesi gerektiğini, belirlenen tazminattan indirim yapılmasının gerektiğini, faiz talebinin reddinin gerektiğini, davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, davacının sosyal ekonomik durumuna ilişkin araştırma yaptırılmış, poliçe ve hasar dosyası, SGK kayıtları, soruşturma dosyası sureti, ilgili hastanelerden celbedilmiş tedavi evrakları dosya kapsamına alınmıştır.
Olaya ilişkin Başkale CBS’nin 2021/497 sayılı soruşturma dosyasının yapılan incelemesinde, soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve var ise geçici ve daimi iş göremez kalınan sürenin ve bakıcı ihtiyacının bulunup bulunmadığının tespitine dair 20/02/2019 kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenen Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 22/04/022 tarihli raporunda özetle; “engel oranının %22 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olduğu, 30 gün bakıcıya ihtiyaç duyulduğu” yönünde kanaat belirtilmiştir. Mezkur maluliyet raporunda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri esas alınarak davacının maluliyet durumunun belirlendiği, rapordaki tespitlere göre kaza ile maluliyet durumu arasında illiyet bağının kurulabildiği ve raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla alınan maluliyet raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Trafik kazası nedeniyle tarafların kusurlarının varlığı ile oranı bakımından; adli trafik uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 23/11/2022 tarihli raporda özetle; “Kaza tespit tutanağını düzenleyen Van Başkale bölge trafik istasyon amirliği trafik polis memurlarınca kazaya karışan dava konusu davacı ve dava dışı EKS olan ve yaralanan yolcuların kaza sırasında koruyucu emniyet kemerlerinin takılı olup olmadığına ilişkin resmi bir tespitin olmaması yanında yine kaza sırasında bulundukları araç içinden, araç dışına fırladıklarına ilişkin bir tespitin de dava dosyasında yer almaması üzerine; davacı ve dava dışı yolculara kendi cismani zararlarıyla alakalı olarak; koruyucu emniyet kemerlerine ilişkin 2918 sayılı karayolları trafik kanununun 78 ve yönetmeliğin 150 maddelerine istinaden müterafik kusur izafesi yapılamayarak kaza tespit tutanağında da belirtildiği gibi kusursuz oldukları, … dava dışı sürücü …; sevk ve idaresindeki davalı Allianz sigorta poliçesiyle olay tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı bulunan ….. plakalı Toyota marka aracıyla olay mahalli devlet karayolunda seyri sırasında kazanın oluş şekli göz önüne alındığında mevcut seyir alanını daha dikkatli ve tedbirli olarak ve seyir hızını yol, görüş, trafik durumuna göre ayarlamadan kontrolsüz seyrine bağlı bulunduğu şeridi de izlemeden karşı yol bölümüne geçerek bu yol bölümünün dışındaki banketteki kar direğine çarptıktan sonra kendi şeridine manevra ile giriş yapmak istediği sırada aracının kontrolünü kaybederek aracını banket dışında devirerek dava dışı 1 yolcusunun EKS olmasına ve dava dışı 2 yolcusu ile dava konusu davacı yolcusu … ile kendisinin yaralanmasına sebebiyet verdiği tek taraflı dava dışı maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda 2918 sayılı karayolları trafik kanununun; 52/1-b 56/1-a, 84/g-c yönetmeliğin 101/b maddelerine riayetsizliğinin kazaya sebebiyet verdiğinden kaza tespit tutanağında da belirtildiği gibi tamamen, asli (%100) kusurlu olduğu” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı, Başkale CBS’nin 2021/497 sayılı soruşturma dosyasında yer alan tespitler ve bilirkişi raporu kapsamında dosyaya mübrez teknik bulgular, olayın örgüsü ile birlikte bir bütün halinde değerlendirildiğinde; kaza sonucu kendisinin de vefat ettiği anlaşılan araç sürücüsünün, davacının da yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında tam (%100) kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacının müterafik kusur olgusunun varlığına dair ise dosya kapsamından herhangi bir kayıt bulunmamakta olup koşullarının oluşmadığı değerlendirildiğinden bu yönde bir indirim yapılması uygun bulunmamıştır.
Tazminat hesabı yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 02/01/2023 tarihli raporda özetle; “2023 yılı güncel asgari ücret verilerine göre yapılan hesaplama sonucunda davacı …’ın, geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat tutarının 10.230,40 TL, sürekli işgücü kaybından kaynaklanan tazminat tutarının 388.162,72 TL olduğu, geçici bakıcı giderinden kaynaklanan tazminat tutarının ise 3.577,00 TL olduğu, tazminata hükmedilmesi durumunda davacı tarafın; sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 11.06.2021’den itibaren yasal faiz yürütülerek tazminat talebinde bulunabileceği, kaza tarihinde (06/04/2021) ZMSS poliçesi ölüm ve sakatlanma teminat limit tutarının 430.000,00 TL olduğu, hesaplanan tazminat tutarının poliçe teminat limit dahilinde kaldığı” yönünde kanaat bildirilmiştir. Mezkur raporda bilirkişi tarafından TRH 2010 yaşam tablosu ile progresif rant sistemi esas alınarak hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplamanın Yargıtay içtihatlarında öngörülen kriterlere uygun olduğu, gerekçeli ve denetime elverişli bulunduğu da anlaşılmakla hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Dava; davacının yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralanması nedeniyle geçici ve daimi iş göremezlik ile bakıcı giderine dair maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; 06/04/2021 tarihinde davalıya sigortalı olan ve davacının yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralanması suretiyle %22 oranında sürekli, 4 ay süreli geçici iş göremezliğe maruz kaldığı ve 30 gün süreli geçici bakıcı ihtiyacının doğduğu, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam, %100 kusurlu olduğu ve buna göre davalının poliçe teminat limitleri dahilinde davacının sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararlarını tazminle yükümlü olduğu, bu bağlamda 02/01/2023 tarihli bilirkişi bilirkişi raporuna göre davacının 388.162,72 TL sürekli iş göremezlik, 10.230,40 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 3.577,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 401.970,12 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmekte haklı olduğu, yine dosya kapsamına göre davacının müterafik kusur olgusunun varlığına dair kanaat edinilmediği gibi davalıya sigortalı olup davacının kuzenleri Hamit Yılmaz’ın maliki olduğu aracın …’ın sevk ve idaresinde iken kazanın meydana geldiği anlaşılmakla da hatır taşıması koşullarının da oluşmadığı değerlendirildiğinden belirlenen tazminattan müterafik kusur veya hatır taşıması indirimlerinin yapılması uygun bulunmamış, son tahlilde 10.230,40 TL geçici iş göremezlik, 388.162,72 TL daimi iş göremezlik, 3.577,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 401.970,12 TL maddi tazminat yönünden davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiştir. Temerrüt tarihinin, KTK’nın 99. maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine başvuru tarihine göre 11/06/2021 tarihi olarak tespiti ile hükmolunan maddi tazminatın, belirlenen bu temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz üzerinden davalıdan tahsiline yönelik olarak son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 10.230,40 TL geçici iş göremezlik, 388.162,72 TL daimi iş göremezlik, 3.577,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 401.970,12 TL maddi tazminatının 11/06/2021 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 27.458,57 TL harçtan 59,30 TL peşin harç, 6.832,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.096,3‬0 TL’nin mahsubu ile bakiye 20.567,27 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 6.832,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.950,6‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 122,10 TL tebligat gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.122,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 59.275,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023