Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/456 E. 2022/340 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/456 Esas – 2022/340
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR

ESAS NO : 2021/456 Esas
KARAR NO : 2022/340
DAVA :İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı banka ile … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi akdedildiğini, … … ve … …’ın genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefilin şirket ortağı olması nedeniyle eş rızası aranmadığını, anılan kredi sözleşmelerine dayanılarak kredi müşterisine davacı bankaca kredi kullandırıldığını, ancak davacı banka tarafından alacağı için …. yevmiye numarası ile çekilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle alacaklarının asıl borçlu … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. ve kefiller … … ve … … hakkında Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, borçlular anılan dosyadan gönderilen ödeme emirlerinin tebliğ edilmesinden sonra kötü niyetli olarak takibe, asıl alacağa, faize, faiz türüne ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini, takibin durdurulmasını talep ettiklerini belirterek borçluların Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine alacaklarının %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava değeri olarak faizleriyle birlikte 1.092.247,10 TL olarak gösterilen ve talep edilen tutar zaman aşımına uğradığını ve talep edilen tutarın hatalı bir şekilde belirtildiğini, davalı … …’ın bu miktarda bir borcu olmadığını, icra takibine konu edilen alacak miktarı ve işletilen faiz tutarı da hatalı olduğunu, borcu kabul etmemekle birlikte takibe ve davaya konu edilen miktarlar da hatalı olduğunu, davalı … …’dan … İnşaat ve Ticaret Limited Şirketinin borcuna ilişkin alınan kefalet şekil kurallarına uyulmadan usulsüz bir şekilde alındığını ve bu sebeple de hukuka aykırılık içerdiği belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … ve … İnş. ve Tic. Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde faizleriyle birlikte 1.092.247,10 TL olarak gösterilen ve talep edilen tutarın hatalı olduğunu, davalıların bu miktarda bir borcu olmadığını, icra takibine konu edilen alacak miktarı ve işletilen faiz tutarı da hatalı olduğunu, borcu kabul etmemekle birlikte takibe ve davaya konu edilen miktarlar da hatalı olduğunu, davalı … …’ın kefaleti borçlar kanunu m:583’deki şekil şartlarına aykırı alınmadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Deliller toplanmış, Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celbolmuş incelenmesinde alacaklı Türkiye İş Bankası tarafından borçlular … …, … … ve … İnş. ve Tic. Ltd. Şti hakkında toplam 1.092.247,10 TL nakit alacağının tahsili, talebi ile ilamsız takip yapıldığı, borçlular tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile gerektiğinde davacı banka şubesi kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; “Davacı banka ile davalılardan asıl borçlu … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. arasında, 16.06.2017 tarihli ve 2.500.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalılar … … ve … …’ın sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla imza koydukları ve kefalet limitlerinin 2.500.000,00 TL şeklinde tespit edildiği, kefaletlerin Türk Borçlar Kanunu hükümlerine uygun şekilde tesis edildiği, sözleşme limitinin 20.09.2017 tarihinde 7.500.000,00 TL artırılarak 10.000.000,00 TL’ye yükseltildiği, davalı kefiller … … ve … …’ın kefalet limitlerinin de yine her bir kefil için ayrı ayrı 10.000.000,00 TL’ye yükseltildiği, kefalet limiti artışına ilişkin sözleşme hükümlerinin Türk Borçlar Kanununa uygun olduğu sözleşme kapsamında davalı asıl borçlu şirkete taksitli ticari krediler ile borçlu cari hesap kredisi kullandırıldığı, bu kapsamda davalı asıl borçlu şirkete, 24.08.2020 tarihinde 18 ay vadeli ve aylık eşit taksit ödemeli şeklinde 1.072.898,38 TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredinin faiz oranının aylık % 1,20 şeklinde kararlaştırıldığı, kredinin 24.09.2020 ve 24.10.2020 vadeli ilk iki taksitinin ödendiği, izleyen taksitlerin ise ödenmediği, davalılara ….yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiği, kat ihtarında 3 ayrı krediden kaynaklanan alacağa yer verilmiş olmakla birlikte, takip talebinde sadece 134492 karton nolu krediden kaynaklanan banka alacağının gösteriliği, bu nedenle değerlendirme ve hesaplamalarında 134492 karton nolu krediden kaynaklanan banka alacağına göre yapıldığı, davalı asıl borçlu şirkete 24.08.2020 tarihinde 18 ay vadeli ve aylık eşit taksit ödemeli şeklinde 1.072.898,38 TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, kredinin sadece 24.09.2020 ve 24.10.2020 vadeli ilk iki taksiti ödenmediği, kat (03.06.2021) tarihi itibariyle üst üste 7 taksitin ödenmediği anlaşıldığı, bu bağlamda davacı bankanın krediyi kat etmekte ve kalan alacağını muaccel hale getirmekte haklı olduğu, krediye uygulanan faiz oranı yıllık % 14,40 olduğu, sözleşme uyarınca bunun iki katı olan %28,80 oranının temerrüt faiz oranı olarak belirlenmesi gerektiği, taksitli kredilerde taksit vadeleri taraflarca birlikte kararlaştırılmış olduğundan, TBK m. 117/2 uyarınca ödenmeyen taksitler için vade tarihinden itibaren temerrüt faizi oranında faiz talep edilmesi mümkün olduğu, bu husus sözleşmenin 10.5 maddesinde de yer almakta olduğu, ancak davacı bankanın en son ödenen 2. taksitten sonra kalan kredi ana para tutarı olan 965.275,34 TL üzerinden 2. taksitin vadesinden kat tarihine kadar olan dönem için akdi kredi faizi oranından faiz hesaplandığı, kat tarihi itibariyle hesaplanan faiz tutarı ana paraya ilave edilerek yeni ana para değeri üzerinden de kat tarihinden takip tarihine kadar ve bu kez temerrüt faizi oranından faiz hesapladığı, kredinin kat tarihi 03.06.2021 ihtarnamenin borçlulara tebliğ tarihi ise 07.03.2021 şeklinde olduğu, ödeme için verilen süre 3 gün olduğundan 11.06.2021 tarihinden başlamak üzere davalıların temerrüt halinin oluştuğu, takip tarihi ise 19.06.2021 olduğu, temerrüt faizi oranın krediye uygulanan fiili faiz oranı olan %14,40’ın iki katı (%28,80) olduğu kabulüne göre yapılan hesaplama davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan olan alacağının 1.058.380,13 TL asıl alacak, 6.773,63 TL temerrüt faizi, 338,68 TL % 5,00 BSMV olmak üzere toplam 1.065.492,44 TL olduğu” ifade edilmiştir.
Dava; genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın asıl borçlu ve müteselsil kefillerden tahsili yönünde yapılan ilamsız takibe davalıların itirazının iptali talebine ilişkindir.
Davacı banka ile davalı … İnş. ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan 16.06.2017 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinde davalılar … … ve … …’ın müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, müteselsil kefil davalıların sözleşme tarihi itibariyle asıl borçlu şirketin ortağı olduğunu gösterir sicil gazetesi dosya kapsamına sunulmuş olmakla TBK 584 maddesinde ön görülen koşul ve istisnanın gerçekleştiği öte yandan asıl borçlu şirkete hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilmiş olduğu görülmekle sözleşme tarihi itibari ile TBK 586 maddesi kapsamında müteselsil kefalet koşullarının oluştuğu ve ödenmeyen alacağın müteselsil kefilden de talep edilebileceği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan taksitli ticari kredi ve borçlu cari hesap kredisi nedeniyle davalı asıl borçlu yanında müteselsil kefil davalının ödenmeyen kredi borcundan kefalet limiti oranında ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu anlaşılmakla genel kredi sözleşmesine dayalı olarak davacı banka tarafından asıl borçlu şirkete kullandırılan taksitli ticari kredi kapsamında ödenmeyen taksitler nedeniyle sözleşme hükümleri dikkate alınarak krediye fiilen uygulanan faiz oranının iki katı temerrüt faiz oranı esas alınmak suretiyle bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde varlığı ve miktarı kanıtlanan davacı bankanın nakit alacağına ilişkin açılan ve kanıtlanan davanın kısmen kabulünün gerektiği mahkememizce kabul edilmiş, alacak likid bulunduğundan kabul edilen nakit alacak miktarı üzerinden davacı yaranına icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe davalıların itirazının 1.058.380,13 TL asıl alacak, 6.773,63 TL temerrüt faizi, 338,68 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 1.065.492,44 TL üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa %28,80 oranında temerrüt faizin ve bu faizi %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-%20 icra inkar tazminatı olan 213.098,48 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 72.783,78 TL harçtan peşin alınan 13.191,61 TL’nin mahsubu ile bakiye 59.592,17 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.326,68 TL’sinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, 33,32 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 70.092,24 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 121,50 TL tebligat gideri, 1.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.821,50TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre belirlenen 1.776,88 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafca sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … … ve … İnş .. Ltd.Şti vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.