Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/450 E. 2022/200 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/450 Esas – 2022/200
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/450 Esas
KARAR NO : 2022/200
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yenilebilir enerji üretimi sektöründe faaliyet gösteren özel sermayeli bir şirket olduğunu, müvekkilinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan mevzuat çerçevesinde temin etmiş olduğu Elektrik Üretim Lisansı çerçevesinde Hidroelektrik Enerji Santrali kurulumu ve kurulan tesisten elektrik enerjisi üretimi faaliyetini yürüterek ticari hayatını sürdürdüğünü, iletim sistemi sistem kullanım bedellerinden %50 indirim yapılmasına dair Mülga 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa 09.07.2008 tarih ve 5784 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 14. Maddenin, birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, müvekkil şirkete ait Uzundere HES tesisinin 2011 Şubat – 2015 Mayıs dönemlerindeki iletim sistemi kullanımına istinaden TEİAŞ tarafından düzenlenen iletim bedeli faturalarının sistem kullanım bedellerinden %50 teşvik indirimi uygulaması yapıldığını, TEİAŞ tarafından gönderilen E-95224937-104.01.06-557497 sayı ve “EPDK’nın 17.09.2020 tarihli ve 9548 nolu Kurul Kararı kapsamında 2011 Şubat-2015 Mayıs dönemlerine ait tüketim yönlü alacak işlemi” konulu yazısı ile EPDK Kurul Kararı çerçevesinde ve bu karar üzerine üretim tesisleri için 17.09.2020 tarihi itibariyle düzenlenen iletim bedeli faturalarında sadece üretim yönlü sistem kullanım bedellerinde teşvik uygulandığı, tüketim yönlü sistem kullanım bedellerinin ise teşviksiz hesaplandığı müvekkil şirkete bildirildiğini, buna göre müvekkil şirkete hitaben Uzundere HES tesisinin 2011 Şubat 2015 Mayıs dönemlerindeki tüketim yönlü iletim sistemi kullanımı için 24.02.2021 tarihli ve TEE2021025800164 seri nolu KDV dahil toplam 59.394,58 TL tutarındaki fatura düzenlenmiş ve fatura bedelinin yasal süresi içerisinde TEİAŞ’ın ilgili banka hesaplarına yatırılması hususu TEİAŞ tarafından ilgili yazı ile müvekkil şirkete bildirildiğini, müvekkili şirketin daha sonrasında Üsküdar 17. Noterliği 10627 yevmiye nolu ve 11.03.2021 tarihli ihtarname ile faturaya itirazlarını belirtmiş olduğunu, hiçbir şekilde ve şartta hukuka aykırı olarak düzenlenmiş faturayı kabul etmediklerini TEİAŞ’a bildirdiklerini, müvekkili şirket basiretli bir tacir gibi davranarak ve elektrik dağıtımın kesintiye uğramasının önüne geçilmesi amacıyla 20.04.2021 tarihinde fatura bedeli olan 59.394,58 TL’yi TEİAŞ’a ödediğini, geriye dönük tüketim yönlü iletim bedeli talep edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, kanuna aykırı olarak hesaplanan ve kanuni dayanağı olmayan bedel hesaplaması anayasaya aykırı olduğunu belirterek davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, ihtirazi kayıtla ödenen temel fatura senaryolu, satış tipli, 24.02.2021 düzenleme tarihli ve TEE2021025800164 numaralı faturanın taraflar arasında akdedilen sözleşme ve mevzuata aykırı olarak tanzim edildiğinin, fazla hesaplanan ve taraflarınca ödenen bedelin iadesinin gerektiğinin tespitine, kanuna aykırı olarak düzenlenen faturaya karşı itirazlarının kabulü ile fatura bedeli olan 59.394,58 TL’lik bedelin ödeme tarihi olan 20.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini, nitekim 25.11.2020 kabul tarihli, 02.12.2020 tarih ve 31322 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7257 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 33. Maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 8. Maddesinin ikinci fıkrasına (ç) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve sonraki bentler buna göre teselsül ettirildiğini, 02.12.2020 tarih ve 31322 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7257 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca davanın görev nedeni ile reddi gerektiğini, dava dilekçesine konu 25.02.2021 tarih ve TEE2021025800164 seri numaralı fatura için 01.03.2021 tarihli ve 557497 sayılı yazıları ile davacı şirkete gerekli bilgilendirme yapıldığını, fatura davacı şirket tarafından 11.03.2021 tarihli ve 10627 sayılı yazısı ile teşekküllerine iade edildiğini ve müvekkil teşekkül adına aynı tutarda 11.03.2021 tarihli ve KD020210000006 seri nolu iade faturası düzenlendiğini, 19.03.2021 tarihli ve 591943 sayılı müvekkil teşekkül yazısı ile 11.03.2021 tarihli ve KD02021000006 seri nolu faturanın teşekkül kaydına alınmadan iade edildiği bildirildiğini, 24.02.2021 tarihli ve TEE02021025800164 seri nolu faturanın şirket kayıtlarına alınması ve yasal süresi içerisinde ödenmesi gerektiği bildirildiğini, davacı dava konusu 59.394,58 TL fatura bedelini 20.04.2021 tarihinde teşekküllerine banka hesabına yatırdığını, kanun hükümleri kapsamında 09.07.2008 tarihinden sonra ilk defa işletmeye giren üretim tesislerine iletim sistemini tüketim ve üretim yönlü kullanımlarına istinaden teşekküllerince düzenlenen iletim bedeli faturaları hesaplanırken, hem tüketim ve hem de üretim yönlü sistem kullanım bedellerinden beş yıl süre ile %50 teşvik uygulaması yapıldığını, aradan geçen süre zarfında uygulamaya bu şekilde devam edilirken EPDK’dan gelen 06.10.2020 tarihli ve 42138 sayılı yazıda Kanun kapsamında iletim sistemi sistem kullanım bedellerinde %50 indirim yapılması uygulamasına ilişkin olarak 17.09.2020 tarihli ve 9458 sayılı kurul kararı alındığı belirtilerek, söz konusu kurul kararının bir örneği teşekkülleri gereği gönderildiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava; geriye dönük olarak düzenlenen fatura bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili; davacının yenilebilir Enerji Üretim sektöründe faaliyet gösteren özel sermayeli bir şirket olduğunu, iletim sistemi bedellerinde % 50 indirim yapılmasının kararlaştırılıp 31.12.2020 tarihine kadar uzatıldığını, davacıya ait Uzundere HES tesisisinin 2011 Şubat-2015 Mayıs için sistem kullanım bedellerinden %50 teşvik indirimi uygulandığını, bilahare TEİAŞ tarafından gönderilen EPDK nın 17.9.2020 tarih 9548 nolu kurul kararı gerekçe gösterilerek düzenlenen iletim fatura bedellerinde sadece üretim yönlü sistem kullanım bedellerinde teşvik uygulandığını, tüketim yollu sistem kullanım bedellerinin teşviksiz hesaplanması gerektiği ileri sürülerek 2011 Şubat-2015 Mayıs dönemlerindeki tüketim yönlü sistem kullanım bedeli için geriye dönük olarak 24.2.2021 tarihli 59.394,58 TL lik fatura düzenlendiğini, itiraz ettiklerini ancak teminat mektubunun nakte çevrileceği ve elektrik kesintisi olacağı çekincesi ile ihtirazi kayıtla ödeme yapmak durumunda kaldıklarını , geriye dönük Tüketim yönlü iletim bedeli talep edilmesinin yasal dayanağının olmadığını ileri sürerek ödenen fatura bedelinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; yetki, görev , zamanaşımı itirazı ile davanın idari yargının görev alanına girdiğini, Mülga 4628 sayılı kanununa 5784 sayılı kanunla eklenen Geçici 14. Madde ile 6446 sk Geçici 4. Maddesi uyarınca üretim tesislerinin işletmeye giriş tarihlerinden 5 yıl süreyle iletim sistem kullanım bedellerinden % 50 indinim yapılır hükmü ve Bakanlar Kurulunca sürenin 31.12.2020 tarihine kadar uzatılması ile iletim bedeli faturalarında hem tüketim hem üretim yönlü sistem kullanım bedellerinde 5 yıl süreyle % 50 teşvik indirimi yapıldığını ancak 17.9.2020 tarihli karar ile sadece üretim tesislerinin veriş yönündeki sistem kullanım bedelleri yönünden uygulanmasına karar verildiği için geçmiş dönemli fatura düzenlendiğini, aksi durumda davacının sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olduğunu, kanun metninde teşvik indiriminin ayırım olmaksızın kullanılacağına ilişkin düzenlemenin bulunmadığını, 17.9.2020 tarihli EPDK Kurul kararı ile böyle bir uygulamanın yapıldığı 10 yıllık zamanaşımının dolduğu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Tarafların tacir olması ve davanın idari işlem iptali olmayıp geçmişe yönelik olarak düzenlenen fatura iptali ve ödenen bedelin tahsiline ilişkin olması nedeniyle görev ve yargı yolu itirazının, fatura ve ödeme tarihi itibariyle zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir. Dava konusu fatura, sözleşme, ihtarnameler, EPDK kararı ve ilgili belgeler celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 17.9.2020 tarih 9548 sayılı kararda; EPDK Başkanlığının 15.9.2020 tarih 52111265-110.99-38944 sayılı Başkanlık Makamına müzekkeresi çerçevesinde 6446 sa EPK Geçici 4. Maddesi 1. Fıkrası a bendi kapsamında sistem kullanım bedelleri üzerinden uygulanan indirim teşvikinin sadece üretim tesislerinin veriş yönündeki sistem kullanım bedelleri üzerinden uygulanmasına karar verildiği tespit edilmiştir” dendiği, kanun maddeleri içeriğinde böyle bir ayrımın bulunmadığı, TEİAŞ tarafından ilgili yazı gerekçe gösterilerek geriye dönük fatura tanzim edildiği, ancak EPDK nın maddeyi yorumlayarak böyle bir karar aldığı, kanun maddesinde ayırım olmadığı gibi davacının bu yazıya dayanarak geçmişe yönelik olarak fatura düzenlemesinin yasal dayanağının olmadığı, EPDK nın kararın da geriye yürümesinin mümkün olmadığı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın kabulüne, 59.394,58 TL’nin ödeme tarihi 20.04.2021 tarihinden reeskont faiziyle davalıdan tahsiline,
Alınması gereken 4.057,24 TL harçtan peşin alınan 1.014,32 TL harcın düşümü ile eksik kalan 3.042,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 1.073,63 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki taraf için iki saatlik ücret tutarı karşılığı olan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 8.521,30 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.660,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 09/03/2022