Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/423 E. 2022/692 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/423 Esas – 2022/692
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/423 Esas
KARAR NO : 2022/692
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/07/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 06/10/2017 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Ankara ili Mamak ilçesi 1890 Caddeyi takiben olay yeri kavşakta sola manevra ile Mavigöl Caddesine dönüş yaptığı esnada yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili …’a çarpması neticesinde tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle … Sigorta A.Ş. nezdinde Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile teminat altında olduğunu, müvekkilinin davaya konu trafik kazası neticesinde çekmiş olduğu acı, elem, keder sebebiyle maruz kaldığı manevi tazminat zararlarından karşı yan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, dava konusu trafik kazası sonrasında davacının Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, söz konusu kaza sebebiyle ağır şekilde yaralanan davacının omuz ile dirsek arasında kemik kırığı, hareket kısıtlılığı meydana geldiğini, vücudunun başkaca yerlerinde yara ve berelenmeler oluştuğunu, dava konusu trafik kazası sebebiyle ağır şekilde yaralanan davacının geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kaldığını, işbu trafik kazası neticesinde Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında manevi tazminat konulu davaların görülmekte olduğunu, söz konusu davanın konusunun, işbu huzurda ikame edilen davanın konusu ile aynı olduğunu, bu bağlamda davaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmenin zorunlu olduğunu, bildirerek, Genişletilmiş Kasko Poliçe teminat limiti dahilinde yer alan manevi tazminat tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; poliçe teminatının işlerlik kazanabilmesi için kazanın oluş şeklinin incelenmesi ve kusurun kime ait olduğunun belirlenmesinin gerektiğini, davacıların zararı ile sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve kaza ile zarar arasındaki illiyet bağının kanıtlanmasının gerektiğini, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince davacıların sigortalı araç işleteni ya da sürücüsünden talepte bulunup bulunmadığı ya da bu hususta davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı yönünde inceleme taleplerinin bulunduğunu, davacı tarafça gereken tüm evrakların hiçbir aşamada ibraz edilmediğini ve ihbar yükümlülüğünün usulüne uygun olarak yerine getirilmemiş olduğunu, dava öncesinde davalı şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını bildirerek, davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, davacının sosyal ekonomik durumuna ilişkin araştırma yaptırılmış, davaya konu trafik kazası nedeniyle yürütülen kovuşturmaya dair Ankara ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı, davacının ZMMS poliçesi kapsamında maddi tazminat istemlerine dair Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı, davacının araç sürücüsünden manevi tazminat istemine dair Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya suretleri, poliçe ve hasar dosyası, SGK kayıtları, trafik kazası tespit tutanakları, ilgili hastanelerden celbedilmiş tedavi evrakları dosya kapsamına alınmıştır.
Davacı tarafından, kazaya neden olan araç sürücüsü hakkında Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında da, manevi tazminat talebinde bulunduğu ve davaların birleştirilmesini talep ettiği anlaşılmış, mahkememizce de her iki davada hukuki ve fiili irtibat bulunduğu kanaati hasıl olmuş ise de 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi gereğince farklı sıfattaki mahkemelerde görülen davaların birleştirilmesine olanak bulunmadığından davacının birleştirme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketinden getirtilen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde; … plakalı aracın davalı sigorta şirketine 14/12/2016-14/12/2017 tarihlerini kapsar şekilde “Bireysel Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi” ile sigortalı araç olduğu, ihtiyari mali mesuliyet teminatının 100.000,00 TL olduğu, poliçenin manevi tazminat taleplerini 100.000,00 TL limit ile kapsadığı anlaşılmıştır.
Kaza nedeniyle yaralanan davacının yaralanması nedeniyle zararlarının kapsamının tetkiki bakımından, tedavi evrakları getirtilmiş, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının maluliyet durumuna ilişkin olarak kesinleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 11/10/2019 tarihli raporda; davacının, 06/07/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle daimi maluliyet oranının, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %10 olduğunun, davacının 9 ay süre ile geçici iş göremez durumda kaldığının, 6 hafta süre ile geçici bakıcı ihtiyacının olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Mezkur maluliyet raporunun incelenmesinde, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri esas alınarak davacının maluliyet durumunun belirlendiği, rapordaki tespitlere göre kaza ile maluliyet durumu arasında illiyet bağının kurulabildiği, zararın kapsamının belirlenmesine münasip olduğu ve raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla, dosya kapsamına göre mahkememizce yeniden maluliyet incelemesine gerek duyulmamış, yapılan bu tespitlerin dosya kapsamında yer alan tüm kayıt ve belgelerle birlikte hükme esas alınması uygun bulunmuştur.
Trafik kazası nedeniyle tarafların kusurlarının varlığı ile oranı bakımından, Ankara …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 07/05/2019 tarihli raporunda, dava dışı sürücü …’nin asli kusurlu, davacı …’ın kusursuz olduğu yönünde kanaat bildirildiği, kesinleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan 25/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda da paralel olarak dava dışı sürücü …’nin asli kusurlu, davacı …’ın kusursuz olduğu yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı TBK’nın 74. maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır. 6100 sayılı HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Eldeki teknik bulgulara göre hakim, kusur oranını kendisi belirleyebilir (Emsal: Yargıtay 17. HD.’nin 15/02/2021 tarih ve 2020/1185 Esas, 2021/1340 Karar sayılı ilamı). Bu açıklamalar ışığında; tüm dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, gerek ceza yargılaması sırasında alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 07/05/2019 tarihli kusur raporunda, gerek kesinleşen Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan 25/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davaya konu trafik kazasının davacının kurallara uygun olarak yaya geçidinden geçmeye çalışması sırasında davalıya sigortalı … plakalı araç sürücünün gereken dikkat ve özeni göstermeksizin geçiş önceliğini haiz davacıya çarpması sırasında meydana geldiği, bu oluşa göre kazanın meydana gelmesinde davacıya kusur izafesinin mümkün olmayıp davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun kabulünün, dosyaya mübrez teknik bulgular ile olayın örgüsüne göre uygun bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmış, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Dava; davalı sigorta şirketine kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olan aracın, yaya olan davacıya çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; 6098 TBK’nun 56/1. maddesi hükmüne göre “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir” hükmü ile aynı Kanun’un 51. maddesindeki “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda kaza tarihi, kazanın oluş şekli, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı ve %10 daimi, 9 ay geçici maluliyeti ile sonuçlanan cismani zararının ağırlığı ile bu zarara neden olan trafik kazasında gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün zararın meydana gelmesinde asli, %100 kusurlu olarak katkısının bulunmuş olması ile davacının sosyal ve ekonomik durumu da göz önüne alınarak, davacının trafik kazası nedeniyle duyduğu acı ve ızdırabın niteliği ve derinliğini hafifletebilmek amacıyla davacıyı da zenginleştirmeyecek şekilde ve davacı tarafından kazaya neden olan araç sürücüsü hakkında manevi tazminat talebine ilişkin Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde 06/07/2022 tarih ve 2022/232 Karar sayılı karar ile davacı lehine 16.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği nazara alınarak, davacının maruz kaldığı zarardan davalı sigorta şirketi ile dava dışı araç sürücüsünün müştereken ve müteselsilen sorumlu olması ile manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi de gözetilmek suretiyle mahkememizce takdir olunan 16.000,00 TL manevi tazminatın, Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas,…. Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan manevi tazminat tutarı ile tahsilde tekerrür olmamak üzere, KTK’nın 99. maddesi hükmünce belirlenen 05/05/2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 16.000,00 TL manevi tazminatının 05/05/2020 temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ve Ankara …Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, ….. Karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan manevi tazminat tutarı ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 1.092,96‬ TL harçtan peşin alınan 102,47 TL’nin mahsubu ile bakiye 990,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 102,47 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,77 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 146,10 TL tebligat ve müzekkere giderinden teşekkül yargılama giderinden davanın kabul ve red oranlarına göre 77,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 704,00 TL’sinin davalıdan, 616,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesin
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
11/10/2022