Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/421 Esas
KARAR NO : 2022/918
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu … Elektrik İnş. Taah. San. Dış Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi ve teminat sözleşmeleri imzalandığını, davalının ise bu sözleşmeleri müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, söz konusu sözleşmelere istinaden asıl borçlu şirkete ticari kredi kullandırıldığını, asıl borçlu şirket adına kayıtlı araç üzerine de rehin şerhi işlendiğini, borçlular tarafından sözleşmede belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine borçlulara 05/01/2018 tarihinde …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, bu ihtarnameye rağmen borçları ödemeyen borçlulara karşı ilamsız takibe geçildiğini, davalıların söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davalı …’nin business kart ve esnek ticari hesap alacağından sorumlu iken, diğer kefil …’nin tüm risklerden sorumlu olduğunu, borçlular aleyhine ilamsız takipte banka lehine rehinli araçların satışından gelen toplam tahsilatın 157.227,86-TL olduğunu, takip tarihi ile dava tarihi arasında dosya kapsamında tahsilat gerçekleştiğinden işbu davaya esas değerin 235.555,00-TL olarak hesaplandığını, davanın da bu değer üzerinden açıldığını, bu nedenlerle davalı tarafından Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından yapılmış takibe ilişkin itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin dava dışı asıl borçlu ile imzalanan 30/05/2014 tarihli GKS’de 500.000-TL ile sınırlı olarak kefalet ilişkisinin mevcut olduğunu, müvekkilinin sorumlu olduğu kredi borcunun da ödendiğini, bunun yanında davacının kefaletten doğan sorumluluğu asıl borçlunun kullandığı tüm krediler ve business kartlar dahil olmak üzere hukuka aykırı olarak genişletildiğini, davacı ile dava dışı asıl borçlu arasında 2014, 2015, 2016 tarihlerinde birden fazla kredi sözleşmesi imzalansa da müvekkilinin sadece 30/05/2014 tarihli sözleşmede taraf olduğunu, 12/12/2014, 10/12/2015 ve 19/12/2016 tarihli sözleşmelerde müvekkilinin kefilliğinin bulunmadığını, davacı ile asıl borçlu arasında sonradan imzalanan business kart ve diğer ticari krediler açısından sorumluluğunun olmadığını, her ne kadar GKS’de matbu olarak bundan sonra doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatı olarak imza altına alınmış ise de bunun hukuki karşılığının olmadığını, belirtildiği gibi müvekkilinin imzasının olduğu GKS’den doğan borcun kapandığını, müvekkilinin de Ankara 46. Noterliğinin 29/08/2017 tarih ve 05839 nolu ihtarnamesi ile kefaletten ayrıldığını bankaya bildirdiğini, müvekkilinin 30/05/2014 tarihinden sonra yapılan yeni GKS’lerde imzası olmamasına rağmen sözleşmedeki sınırlamalardan ari olarak adeta süresiz bir şekilde sorumlu tutulmaya çalışılmasının kabulüne olanak bulunmadığını belirterek alacaklı aleyhine %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yanlar arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup İstanbul 2. Asliye Ticaret Mah.’nin 06/10/2020 tarih ve …sayılı yetkisizlik kararına istinaden mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi ve ekleri, kat ihtarnamesi ve tarafların dayanağı tüm deliller dosyaya kazandırılmış, davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası celp edilmiş, yine davaya konu takiple bağlantılı … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası sureti getirtilmiş, konusunda uzman bankacı bilirkişiye dosya tevdi edilerek HMK’nın 218 ve 274. madde hükümleri uyarınca yerinde inceleme ve belge örnekleri alma yetkisi de verilip, rapor alınmıştır.
Davanın dayanağı olan Ankara …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde özetle; dava dışı … Elektrik İnş. Taah. San. Dış. Tic. Ltd. Şti. ile davalı …, dava dışı … ile Tayyar Şirinterlikçi aleyhine ve davalının ETH-Business Kart alacağından sorumlu olması kaydıyla 163.413,67 TL karşılığı ETH-Business Kart (1. asıl alacak), 168.584,79 TL karşılığı diğer ticari krediler (1. asıl alacak), 9.942,09 TL işlemiş faiz (%28,08 – 1. asıl alacak bakımından), 12.117,29 TL işlemiş faiz (%33,12 – 2. asıl alacak bakımından), 1.102,87 TL faizin %5 gider vergisi, 962,31 TL masraf olmak üzere toplam 356.123,02 TL karşılığı nakit alacak ve 38.440,00 TL karşılığı gayrinakit alacak üzerinden başlatılan icra takibinin, davalının borca itirazı üzerine durdurulduğu, takibin öncelikle İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından başlatıldığı, yetkisizlikle Ankara …İcra Müdürlüğü’ne geldiği görülmüştür.
Dosyaya sunulan 02/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davanın itirazın iptali davası olduğu ve icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan davacı bankanın ödeme emrindeki alacak kalemleri itibariyle asıl alacak, işlemiş faiz ve temerrüt faizinin %5 gider avansı kalemleri bazında incelendiği, …’nin genel kredi ve teminat sözleşmesinde kefaletinin bulunduğunu, eşinin işbu kefalete muvafakatının da bulunduğu, sözleşmede herhangi bir ihtirazi şerhinin bulunmadığı, kefaletin geçerli olduğu, davacı bankanın muacceliyet tarihi itibariyle alacağının esnek ticari hesap kredisinden 96.703,52 TL, kredi kartlarından 69.523,21 TL olmak üzere toplam 166.226,73 TL olarak hesaplandığını, talepte bağlılık ilkesi gereği 163.413,67 TL, 9.669,73 TL temerrüt faizi, %5 Bsmv tutarı 497,10 TL, masraf 962,31 TL olmak üzere toplam 174.542,81 TL olduğunu, esnek ticari hesap kredisi faizi (kredili mevduat hesabı) ve kredi kartları faizlerinin TC Merkez Bankasınca belirlendiği, davacı bankanın uyguladığı faiz oranlarının TC Merkez Bankasınca ilan edilen faizler olduğu, bunun mevzuata uygun olduğu, hesaplamaların bankacılık teamüllerine uygun olarak yapıldığı, dava dışı firmanın Esnek Ticari Kredi Hesabını kapatmadığı, iş bu mevduat hesabını kullandığını, devre sonu faizlerini 3 ayda bir ödediğini, davacı bankaca firmaya tanımlanan kredi limitinin arttırıldığı” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmişse de davalı tarafından bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır.
Davacının bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanması ile takipten sonra yapılan ödemelerin de değerlendirilmesi amacıyla davacı tarafından araç satışına dair bildirilen … İcra Müdürlüğü’nün 2018/2337 sayılı dosyası celp edilmiş, bilirkişiden ek rapor alınmıştır. 14/11/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; “Kök raporda yer aldığı üzere davalı …’nin 30/05/2014 tarihli, 500.000 TL tutarındaki Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinde Kefaletinin bulunduğu, eşinin de bu kefalete muvafakatının da bulunduğu, kefilin sözleşmede bir ihtirazi şerhinin bulunmadığı, sözleşmede kefaletin 10 yıl süre ile geçerli olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, dava dilekçesinde alacaklının esnek ticari hesap ve business kartlar için alacak talebinde bulunduğu, esnek ticari hesap ve kredi kartları için TC Merkez Bankasınca açıklanan faiz oranların azami oranlar olduğu, bankalarca uygulanacak faiz oranlarının bu oranları aşmaması gerektiği, dava dışı asıl borçlu firmanın tahsis edilen Esnek Ticari Hesap Kredisini devre sonu kredi faizlerini ödemek suretiyle kullandığı, dava dışı asıl borçlu firmaya banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemeler kapsamında 4 adet araç için “Fordfinans” kredisi kullanıldırıldığı, bu araçlar için 12/12/2014 tarihinde 100.000 TL’lik sözleşme düzenlendiği ve firmaya 64.300 TL 36 ay vadeli kredi kullandırıldığı ve güvence olarak aracın rehne alındığı, ayrıca Tayyar Şirinterlikçi ve …’nin kefaletlerinin alındığı, 16/12/2016 tarihinde 150.000 TL’lik sözleşme düzenlendiği ve firmaya 19/12/2016 tarihinde 44.000 TL+44.000TL=88.000 TL, 30/12/2016 tarihinde 44.000 TL olmak üzere toplamda 132.000 TL’lik kredi kullandırıldığı, davacı bankanın hesap kat ihtarından(31/12/2017) sonra dava dışı asıl borçlu firmanın ve kefillerin borcu ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğünden “Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takipte” bulunmasından sonra araçların satışa çıkarıldığı ve yapılan tahsilat sonucu 157.227,86 TL’nin, dava dışı borçlu firmanın risklerinin tasfiyesinde kullanıldığı, 12/12/2014 tarihindeki araç kredisinden kalan 6.448,21 TL anapara, 19/12/2016 tarihinde kullanılan kredilerden 34.112,29 TL+34.112,29 TL= 68.224,58 TL, 30/12/2016 tarihinde kullanılan krediden 33.927,06 TL anaparalar tahsil edilerek anapara riskleri tasfiye edilmiş olup toplamı 108.599,85 TL tahsilattan (157.227,86 TL) araç kredilerinin anapara tahsilatı çıkarıldığında (108.599,85 TL) bakiye 48.628,01 TL’nin, 30/05/2018 tarihinde 34.127,41 TL, 26/07/2018 tarihinde 14.500,60 TL’nin alacak kaydı verilerek ana para borcunun 35.552,03 TL’ye düşürüldüğünü, mevcut tahsilatlardan sonra; dava dışı asıl borçlunun borcu dava tarihi (19/07/2021) itibariyle hesaplanmış olup, 124.421,84 TL ETH-Business Kart Asıl alacak, 113.109,77 TL işlemiş faiz, 5.655,49 TL %5 BSMV, 75.960,93 TL diğer ticari krediler, 95.023,52 TL işlemiş faiz, 4.751,18 TL %5 BSMV, 962,31 TL masraf, 419.885,04 TL nakit toplamı, 34.210,00 TL Gayri Nakit Toplamı(depo talep edilen) olmak üzere toplam 454.095,04 TL olduğunu, kefilin dava tarihi itibariyle borcunuın; 124.421,84 ETH-Business Kart Asıl Alacak, 113.079,45 TL işlemiş faiz, 5.653,97 TL %5 BSMV, 962,31 masraf, 244.117,57 TL nakit toplamı olduğu” yönünde kanaat bildirilmiştir. Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmişse de davalı tarafından bilirkişi raporuna süresinde itirazda bulunulmamıştır. Davalının rapora itirazlarının dosya kapsamına göre teknik incelemeyi gerektirmeksizin aşılabileceği değerlendirildiğinden usul ekonomisi de gözetilerek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Her ne kadar alınan ek bilirkişi raporu, davalı tarafından itiraz edilen kök rapora göre davalının aleyhine ise de, HMK’nın 281/I. fıkrasında belirtilen bilirkişi raporuna itiraz süresi, hak düşürücü süre olup hak düşürücü süre içinde rapora itiraz edilmezse diğer taraf için usuli kazanılmış hak doğacaktır (Emsal: Yargıtay 22. HD., 28/03/2018 tarih ve 2015-2018/8095 sayılı ilamı). Buna göre, davacı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmemesi ile davalı lehine usulü kazanılmış hak doğmuş olup mevcut hukuki durum karşısında 02/06/2022 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması uygun bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir olmakla hükme esas alınması uygun bulunan bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu … Elektrik İnş. Taah. San. Dış. Tic. Ltd. Şti. ile davalı kefil arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan esnek ticari hesap (ETH) ve business kart dolayısıyla devam eden toplam 163.413,67-TL asıl alacak, 9.669,73-TL işlemiş faiz, 497,10-TL BSMV, 962,31-TL masraf olmak üzere toplam 174.542,81-TL bakiye alacağının bulunduğu, bu alacaktan davalının müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, her ne kadar davalı tarafından davacı bankaya gönderilen ….yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kefaletinin sona erdiği savunulmuş ise de, geçerli bir kefalet sözleşmesi kurulmasından sonra kefilin, alacaklının onayı olmaksızın kefaletini geri alamayacağı, bunun tersinin kabulünün kefalet kavramının özüne aykırı olacağı, zira kredi alacaklısı borçluya kredi vermeyi kabullenirken, borçlu kadar, onun kefilinin ödeme gücüne de güvenerek hareket edeceği, ayrıca davalının müteselsil kefil durumunda olduğu dava dışı borçlu ile davacı banka arasındaki kredi sözleşmesi kapsamında ortada cari hesap şeklinde yürüyen bir borç ilişkisi bulunduğundan sair kredi borcunun bir tarihte tamamen ödenmiş olması kredi sözleşmesini sona erdirmeyeceği gibi ödemeden sonra borçluya yeni bir kredi kullandırılması da yeni bir borç ilişkisi niteliğinde olmayacağı (Emsal: Yargıtay HGK’nın, 23/10/2002 tarih, 866/845 sayılı kararı), bu bağlamda yukarıda ifade edildiği gibi yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalının taraf olduğu genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırıldığı anlaşılan business kart ile esnek ticari hesap dolayısıyla devam eden alacağın tahsilinden davalının müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Son tahlilde tüm bu hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir. Davalının takibe itirazının haklı olmadığı sabit olup takibe konu alacak ve ferilerin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olması sebebiyle (Emsal: Yargıtay 19 HD.’nin, 28/01/2019 tarih, 2012-13774/1542 sayılı kararı) davacı lehine hükmolunan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 34.908,56-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalının kötü niyet tazminatı istemi yönünden ise davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedebilmek için davanın reddine karar verilen kısmı hakkında davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatlanması veya kötü niyetin dosya kapsamından anlaşılması gerekmekte olup davacının kötü niyetli olduğuna ve kötü niyetle icra takibi başlatıldığına dair herhangi bir delil bulunmaması ve bu hususun ispatlanmamış olması nedeniyle koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takibe davalı itirazının 163.413,67-TL asıl alacak (ETH-Business Kart), 9.669,73-TL işlemiş faiz, 497,10-TL BSMV, 962,31-TL masraf olmak üzere toplam 174.542,81-TL üzerinden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa %28,08 temerrüt faizi ve bu faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibin devamına,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-%20 icra inkâr tazminatı olan 34.908,56-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
5-Alınması gereken 11.923,01 TL harçtan peşin alınan 2.049,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.873,13 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 2.049,88 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.094,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre 1.007,74 TL’sinin davalıdan, 352,26 TL’sinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan 158,15 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücretin toplam bedeli 1.658,15 TL’nin davanın kabul red oranına göre 1.228,66 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 27.181,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 9.761,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıranlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı