Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/404 E. 2021/601 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/340 Esas
KARAR NO : 2021/658

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … arasında ticari ilişki nedeniyle alacakdan dolayı müvekkili borçluya imalat siparişi sonucu 17.06.2016 tarihinde 6 adet … Döküm Kalıbı sattığını, müvekkilinin yaptığı sözlü uyarılara rağmen bedeli müvekkiline ödenmemi ve bunun akabinde 20.07.2016 tarihide Ankara … Müdürlüğünün … Esas nosu ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine dair ödeme emrinin borçlunun eline geçmesiyle beraber, borçlu ödemekten kaçındığını ve kötü niyetli olarak vakit kazanmak amacıyla borca itirazda bulunduğunu, bu itirazla beraber takibin durduğunu, uzun zamandır borcunu ödemekten kaçınan kötü niyetli borçluya iş bu icra takibini açma zaruriyeti doğduğunu, borçlu borcunu ödemekten kaçındığından, yapılan icra takibi neticesinde zaman kazanmak adına müvekkile borcu ödememek için borca itiraz ettiğini ve takibin haksız olarak durduğunu, davalının itirazlarının maddi ve yasal dayanaktan tamamen yoksun olduğunu, yerleşik Yargıtay kararlarına göre borçlu borcunu ödediğini yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini belirterek, davalarının kabulü ile borçlunun itirazının iptali ile icra takibinin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine, alacağa %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin olarak, icra takibinin Ankara İcra Müdürlüğünde değil müvekkilinin ikamet adresinin bulunduğu Konya İcra Müdürlüklerinin yapması gerektiğini, bu nedenle usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak; davaya konu icra takibinde “17.06.2016 6 adet … döküm kalıbı iadesine istinaden alacak” belirtildiğini, davacı taraf vekili, dava dilekçesine ise müvekkilinin davalı müvekkili …’a 6 adet … döküm kalıbı sattığını ve satmış olduğu ürünlerin bedelinin tahsilini talep ettiklerini, davacı taraf alacağını ispata yönelik belge sunmadığını ve sözde müvekkili ile aralarında olduğunu iddia ettiği akdi ilişkiyi ispat edemediğini, davacının icra takibinde dayandığı borç ve borç sebebini itirazın iptali davasında değiştirmesinin kanunen mümkün olmadığını, müvekkinin davacı taraftan alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, teslim edilmeyen mal nedeniyle yapılan ödemenin iadesi için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde önce davalıya satılan 6 adet … döküm kalıbı bedelinin ödenmemesi nedeniyle takip yapıldığını ileri sürmüş, bilahare 6 … döküm kalıbı teslimi için davalıya ödeme yapıldığını,ancak teslim edilmediğini, ödenen bedelin karşılıksız kaldığını bildirerek yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.Davalı vekili; yetki itirazı ile dava dilekçesi ile davacı tarafından sunulan ihtarnamedeki iddiaların farklı olduğunu,davacının sipariş verip ödeme yaptığını ispatlayamadığını,takipteki borç sebebini değiştiremeyeceklerini, buna rızalarının olmadığını,esasen davacıya çeşitli model ve aliminyum döküm imal edildiğini, ancak borcun bir kısmının ödendiğini kendilerinin davacıdan alacaklarının olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Ankara … Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp edilmiş, 17.6.2016 tarihli 6 adet … döküm kalıbı iadesine istinaden alacak olarak 15.424,00 TL asıl alacak ile işlemiş faizi için takip yapıldığı,davalının borca ve yetkiye itiraz ettiği görülmüştür. Davacı vekili dava dilekçesinde satılan 6 … döküm kalıbı için takip yapıldığını bildirmiş ise de; bilahare sipariş verilip bedeli ödenen ancak teslim edilmeyen döküm kalıbı için takip yapıldığını bildirmiştir. İcrada yapılan ödeme emrinin bağlayıcı olduğu göz önüne alınmışsa da takipte sadece döküm kalıbı iadesi olarak geçtiği,içeriğinin açıklanmamış olduğu gözetilerek dava dilekçesinde vakıanın açıklamasında maddi hata yapıldığı kabul edilerek esasa girilmiştir. Davalının yetkiye ilişkin itirazı önce aradaki hukuki ilişkinin satış sözleşmesi olduğu gözetilerek TBK 89.maddesi uyarınca red edilmiş ise de ,bilahare eser sözleşmesine dayanıldığı kanaati hasıl olduğundan HMK 10.maddesi uyarınca yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış;davacı defterlerinin usulüne uygun olduğu, davalıya verdiği sipariş avansları tutarının 2.160,00 TL olduğu, davalı tarafça düzenlenmiş 7.6.2016 tarihli faturanın kayıtlarında yer almadığı,2016 yılı içinde davalıya yapılmış ödemenin görülmediği tespit edilmiştir. Davalı defterleri üzerinde talimat yolu ile yapılan incelemede ,sunulan işletme defterinin usulüne uygun olduğu,7.6.2016 tarihli davacı firmaya düzenlenen faturanın kayıtlı olduğu,ancak ödemelerle ilgili kaydın olmadığı tespit edilmiştir. Dosyaya davacı tarafça sunulan 17.6.2016 tarihli ihtarnamede davacı tarafça 2 yıl önce sipariş verilen 6 adet … döküm kalıbı imalatı nın yapılmadığı orjinal numunelerin de teslim edilmediği bildirilmiş, davalı tarafça sunulan 29.6.2016 tarihli cevabi ihtarnamede ise böyle bir anlaşmanın yapılmadığı, 7.6.2016 tarihli faturaya konu model ve işçiliklerin yapıldığı 4.906,00 TL nin ödenmediği ileri sürülmüştür. Taraflar arasında 6 adet … döküm kalıbı imalatı için anlaşıldığına yönelik yazılı bir sözleşme bulunmayıp,davalı tarafça böyle bir sözleşme yapıldığı kabul edilmemektedir. Diğer yandan davacı defterlerinde de buna ilişki takibe konu ödemeye yönelik tespit yapılamamıştır.Dosyaya sunulan 2014-2015 ve 2016 yıllarına ilişkin ödemelerin taraflar arasında ticari ilişki olduğu anlaşılmış ise de;iddia edilen malzeme bedeli için yapıldığı da ispatlanamamıştır. Hal böyle olunca sipariş verilip teslim edilmeyen malzeme için ödeme yapıldığı ispat edilemediğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın reddine,
Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 262,42 TL harçtan düşümü ile fazla kalan 203,12 TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan başvurma harcının üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen tefhim kılındı. 01/12/2021

Katip …

Hakim …