Emsal Mahkeme Kararı Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/402 E. 2022/596 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/402 Esas – 2022/596
T.C.
ANKARA
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/402 Esas
KARAR NO : 2022/596

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin faturadan kaynaklı 21.399,97 TL alacağı için davalı şirkete Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyadan icra takibi yapmış olduğunu, karşı tarafın haksız biçimde takibe itiraz ederek davacının alacağını tahsil etmesine engel olduğunu, ancak davacı şirketçe düzenlenmiş faturaların karşı tarafça kabul edilmiş olduğunu, bedelin ödenmemesinin hukuka aykırı olduğunu, tarafların ticari defterleri incelendiğinde müvekkili şirketin haklı ve alacaklı olduğunun görüleceğini bildirerek davalı şirket tarafından Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyasına yapılmış haksız itirazın iptaline, davalı şirket aleyhine %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde yalan beyanlarda bulunarak mahkemeyi yanıltıcı bir tutum içerisinde olduğunu, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyada davacı tarafından yapılan icra takibine bakıldığında faturadan kaynaklı bir icra takibi yapılmadığını, cari hesap ekstresinin icra takibine konulduğunu, ortada davacının dilekçede bahsettiği gibi davalı şirketin kabul ettiği bir fatura olmadığını, davacının dava dilekçesinde bahsettiği … yevmiye numaralı ihtarname de davacı tarafından borcun ödenmesi için müvekkil şirkete gönderilmişse de müvekkili şirket adına …yevmiye numaralı ihtarnameyle cevap verildiğini ve verilen cevapta iade edilen faturanın davacı tarafından müvekkil şirkete her hangi bir mal teslimi yapılmadığı için iade edildiğinin belirtildiğini, davacı tarafın dosyaya mal teslimi yaptığını gösteren hiç bir belge sunmadığını, davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, davacının davalı şirket aleyhine başlattığı icra takibine yönelik borca ve tüm ferilerine ilişkin itirazları bir kez daha yinelediklerini, yalan beyanlarla mahkemeyi yanıltmaya çalışan davacının beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini bildirerek dayanaksız, kötü niyetli ve haksız kazanç sağlamaya yönelik huzurdaki davanın reddini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; cari hesaptan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca dayanılan tüm deliller toplanmış, uyuşmazlık dönemine ilişkin BA/BS formları, SGK kayıtları ile davaya dayanak Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosya sureti getirtilerek dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; “Davacı şirket 2019 yılı yasal defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yasal sürelerinde onaylatıldığı, 2020-2021 yılları yasal defter beratlarının usulüne uygun olarak yasal sürelerinde oluşturulduğu görülmüş olup 6102 sayılı TTK.’nın 64. maddesinde belirtilen kanuni şartları tam olarak taşıdığından sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 2020 yılında davacı şirket tarafından 17 adet ve toplam 355.772,46 TL tutarında e-fatura tanzim edildiği, fatura bedellerine karşılık davalı şirket tarafından 269.630,00 TL ödeme yapıldığı, ayrıca (23.392,34+ 16.309,25+25.040,90) 64.742,49 TL tutarında iade faturası düzenlendiği anlaşılmış olup ödemeler ve iade faturaların mahsubu sonrasında takip tarihinde davalı şirketten 21.399,97 TL alacaklı olduğu kayıtlı olup, bakiye alacak tutarının 01/04/2021 tarihinde tesis edilen muhasebe kaydı ile 128.07.03 şüpheli alacaklar hesabına aktarıldığı, davalı şirketin 2019 yılı yasal defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yasal sürelerinde onaylatıldığı,. 2020-2021 yılları yasal defter beratlarının usulüne uygun olarak yasal sürelerinde oluşturulduğu görülmüş olup, 6102 sayılı TTK.’nın 64. maddesinde belirtilen kanuni şartları tam olarak taşıdığından sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 2020 yılında davalı şirket tarafından davacı şirket adına 4 adet ve toplamda 106.092,64 TL tutarında iade faturası tanzim edildiği, iade fatura bedellerinin davacı cari hesabından düşüldüğü, ayrıca ilgili yılda toplam 271.116,80 TL ödeme yapıldığı kayıtlı olup, ödemelerin mahsubu sonrasında (106.092,64+ 271.116,80-357.259,27) takip tarihinde davacı şirketten 19.950,17 TL alacaklı olduğu, davacının ihtilafa konu fatura içeriğine ilişkin malların teslim edildiğine ilişkin tutanağı ibraz ettiği, buna mukabil davalının iade faturası içeriğindeki malları teslim ettiğine ilişkin bir tutanağının bulunmadığı, ancak delillerin takdirinin mahkemede olduğu, dosyadaki delillerler çerçevesinde yapılan hesaplama sonucunda, 12/03/2021 takip tarihi itibari ile 21.399,97 TL, asıl alacak, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 959,13 TL avans faizi olmak üzere toplam 22.359,10 TL alacaklı olduğu” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın cari hesaba dayanarak icra takibi başlattığı, davalının itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmış olup davacı vekili tarafından özetle, müvekkilince düzenlenen faturalar ve karşılığı malların davalı tarafından teslim alınarak kabul edilmesine rağmen ödenmediği iddia edilmekte, davalı tarafından ise müvekkili tarafından kabul edilmiş bir faturanın bulunmadığı, malın da teslim edilmediği savunulmuştur. O halde taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, akdi ilişkin varlığı ile takibe konu alacağa dayanak malın teslim edilip edilmediği noktalarında toplanmaktadır.
Kanunda aksine bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her birinin, hakkın dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olması (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafın ispat yükü altında olması (HMK 190) nedeniyle teslim olgusundan lehine hak çıkaracak taraf olan davacı taraf; akdi ilişkinin varlığı ile teslim olgusunu kanıtlama yükümü altındadır.

Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde, eldeki davaya dayanak takibe konu alacağın dayanağını oluşturan fatura dahil taraflar arasında düzenlenen 17 adet ve toplam 357.259,27 TL miktarlı faturanın her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve birbirini doğruladığı, davalı tarafından düzenlenen 10/11/2020 tarih ve 41.350,00 TL miktarlı iade faturasının ise davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, ne var ki bu faturanın karşılığı olan 10/11/2020 tarih ve 41.350,15 TL miktarlı fatura içeriği malın davacı tarafından 02/09/2020, 17/09/2020, 18/09/2020 ve 01/10/2020 tarihli “taşınır mal teslim tutanağı” ile davalı adına …’e teslim edildiği, SGK’dan gelen yazı cevabına göre mezkur teslim tutanaklarının altında imzası bulunan …’in ilgili tarihlerde davalı şirket çalışanı olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacının akdi ilişkinin varlığı ile davalıya fatura konusu malları teslim ettiği hususunun kanıtlandığı, buna karşılık davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığı yönündeki iddiasının ise yazılı delillerle kanıtlanamadığı (davalının açık bir şekilde yemin deliline de dayanmadığı) anlaşıldığından, bilirkişi raporuna göre teslim olgusunun kabulü halinde davalı tarafından kanıtlanan ödemeler düşüldüğünde davacının bakiye alacağı olarak belirlenen 21.339,97 TL asıl alacak üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir (Benzer yönde: Ankara BAM 22. HD’nin 26/11/2018 tarih ve 2017-2267/1846 sayılı ilamı). Davacı vekili tarafından icra takibinde işlemiş faiz de talep edilmiş ise de dava dilekçesinde harca esas değer 21.339,97 TL olarak gösterilmiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Harç yatırılan miktar takip talebindeki asıl alacağa karşılık geldiğinden ve sonradan harç ikmâli de yapılmadığından eldeki davanın takip talebindeki asıl alacakla sınırlı olarak açıldığının kabulü ile takibin asıl alacak olan 21.339,97 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir (Emsal: Yargıtay 15. HD., 11/06/2014 tarih ve 2013-2014/4068 sayılı ilamı). Takibe konu alacağın tacirler arasındaki mal ve hizmet tedarikine ilişkin ticari işten kaynaklandığı anlaşılmakla asıl alacağa avans faizi işletilmesinin mümkün olduğu kanaatine varılmış, takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile devamına karar vermek gerekmiştir. Davacının icra inkar tazminatı istemine gelince; itirazın iptâli davasında İİK’nın 67/II maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazının da haksız olması gerekir. Mevcut hukuki durum karşısında davalının takibe itirazının haklı olmadığı ve takibe konu alacağın muayyen ve likit nitelikte bulunduğu değerlendirilmekle davacı lehine asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 4.280,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiş, son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile;
1-Davalının Ankara …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine itirazının 21.399,97 TL asıl alacak için iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si olan 4.280,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.461,83 TL harçtan peşin alınan365,46 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.096,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen arabuluculuk ücreti karşılığı olan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT’ne göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan toplam 59,30 TL başvuru harcı, 365,46 TL peşin harç, 56,5 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.481,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022